Yeryüzündeki türler açısından en zengin habitat olduğunu bulan bir araştırmaya göre, tüm türlerin yarısından fazlası toprakta yaşıyor – Sağlıklı ve üretken arazi kaynakları; toprak, su ve biyolojik çeşitlilik toplumların ve ekonomilerin temelidir – Dünyanın büyüyen bir nüfusu besleme yeteneği, çoğu gıda üretiminden kaynaklanan ve katlanarak artan hasar nedeniyle risk altında.
Dünya benzeri görülmemiş krizlerle karşı karşıya kalıyor insanoğlu bir bakıma çaresizliği yaşıyor. Bugün iklim krizini, yarın biyoçeşitlilik kaybını ve ertesi gün arazi bozulmasını durduramayız. Ama toprağı eski haline getirerek hayatı yeniden canlandırabiliriz! bu sözler bilim insanlarının önemli açıklamalarından satır başları.
Toprak, yer kabuğunun en üst tabakasıdır ve su, gazlar, mineraller ve organik madde karışımından oluşur. Gezegenin yiyeceğinin %95’inin yetiştirildiği yerdir, ancak tarihsel olarak hakkında çok az şey bildiğimiz için doğanın korunmasına ilişkin daha geniş tartışmaların dışında bırakılmıştır. Bir çay kaşığı sağlıklı toprak, bir milyara kadar bakteri ve 1 km’den fazla mantar içerebilir.
Bilim insanlarının son çalışma bulguları dünyadaki mantarların %90’ına, bitkilerin %85’ine ve bakterilerin %50’den fazlasına ev sahipliği yaptığı tahmin edilen toprak, dünyanın tür açısından en zengin yaşam alanı. Toprağın bir yaşam zenginliği olduğu biliniyordu, ancak bu yeni rakam, bilim adamlarının yaşamın %25’inin toprak temelli olduğunu öne sürdükleri 2006 yılında tahminlerini ikiye katlıyor.
Proceedings of the National Academy of Sciences dergisinde yayınlanan makale, mantarların %90’ına, bitkilerin %85’ine ve bakterilerin %50’sinden fazlasına ev sahipliği yaptığını ortaya koydu . %3 ile memeliler, toprakla en az ilişkili olan grup olarak belirlendi.
Araştırmacılar, mevcut literatürün bir incelemesi olan makalede, “Burada, toprağın mikroplardan memelilere kadar her şey dahil olmak üzere yaşamın% 59’una ev sahipliği yaptığını ve onu dünyadaki en biyoçeşitliliğe sahip tek habitat haline getirdiğini gösteriyoruz” diye yazıyor. Topraklar hakkında çok az çalışıldığı için gerçek rakamın daha da yüksek olabileceği bilim insanları tarafından tahmin ediliyor.
Araştırmacılar, toplamda yaklaşık 100 milyar tür olduğuna dair kabaca bir tahminde bulundular. Daha sonra, toprakta bu türlerin ne kadarının bulunduğunu anlamak için teorik tahminler ve veri analizi kullandılar. Bir türü, içinde, üzerinde yaşadıysa veya yaşam döngüsünün bir bölümünü toprakta tamamladıysa, toprakta yaşıyor olarak tanımladılar. Baktıkları diğer habitatlar arasında deniz, tatlı su, okyanus tabanı, hava, yapılı çevre ve insanlar gibi ev sahibi organizmalar yer alıyor.
Tahminde %15’lik büyük bir hata aralığı olabilir, yani teoride ortalama tahmin %44 kadar düşük veya %74 kadar yüksek olabilir. Bazı gruplar için aralık büyüktü, bakteriler için tahminler toprakta yaşayan %22 ile %89 arasında değişiyordu. İsviçre Orman, Kar ve Peyzaj Araştırmaları Federal Araştırma Enstitüsü’nde ekolojist olan baş araştırmacı Dr. Mark Anthony, bu çalışmadan önce bilim insanlarının tür açısından en zengin habitatın ne olduğunu bilmediklerini söylüyor ve şöyle devam ediyor “Araştırma çevremdeki birçok kişi bunun toprak olduğundan şüpheleniyordu ama hiçbir kanıt yoktu. Topraktaki organizmalar, gezegenimizin dengesi üzerinde ağır basan bir etkiye sahip. Biyoçeşitlilik önemlidir çünkü toprak yaşamı iklim değişikliği geri bildirimlerini, küresel gıda güvenliğini ve hatta insan sağlığını etkiler. Aslında beni en çok şaşırtan şey, bu girişimin katıksız zorluğu ve birçok büyük grup, özellikle de Dünya üzerindeki en çeşitli iki yaşam biçimi olan bakteri ve virüsler için tahminlerimizde ne kadar değişiklik olduğuydu. Bunu akılda tutarak, tahminlerimizin çoğu için oldukça büyük bir hata olsa da, tahminimiz gerçekten mevcut küresel zenginliği düzenlemeye yönelik ilk girişimdir. Gerçek çeşitlilik bu aralığın içinde olsa da, çabamız topraktaki küresel çeşitliliğin ilk gerçekçi tahmini ve biyoçeşitlilik ve iklim krizleri karşısında toprak yaşamını savunmak için buna ihtiyacımız var.”
Toparlarsak kısacası, toprak bozulumu insanlığı tehdit ediyor.