Suriye’deki savaş nedeniyle Lübnan’a sığınan mülteciler ağır kış şartlarını çadırda geçiriyor. Zor günler geçiren Suriyeli mülteciler yardım beklediklerini söylüyorlar.
Suriye’de 2011’de çıkan iç savaştan kaçarak Lübnan’ın doğusundaki Arsal şehrine sığınan yaklaşık 60 bin Suriyeli aile hayatta kalma mücadelesi veriyor. 35 bin nüfuslu bin 400 rakımlı dağlık Arsal’daki 150 kampta kurulan 6 bin 500 çadırda soğuk kış aylarını geçirmeye çalışan Suriyeli mülteciler, yağmur ve kara dayanmayan çadırlarda yaşarken özellikle çocuklar, hastalar ve yaşlılar hayatlarını tehdit eden çok sert koşullara karşı mücadele ediyor.
“SURİYELİ SIĞINMACILAR EN TEMEL İHTİYAÇLARDAN YOKSUN”
İnsana Değer Veren Dernekler Federasyonu’nun (İDDEF) Arsal’daki saha inceleme ekibinin paylaştığı görüntülerde yoğun kar yağışı, su baskını ve ciddi yoksulluğun yaşandığı kamplarda çaresizce yardım beklendiği ve kamp sakinlerinin en temel ihtiyaçlardan yoksun olduğu belirtildi. Federasyondan yapılan açıklamada, dondurucu soğukta yaşama ümidini kaybeden ailelerin Covid-19 hastalığından da olumsuz etkilendiği ifade edilerek, “Suriyeli mülteciler kurtuluş limanı olarak görüp sığındıkları Arsal’da soğuk ve yokluğun yanında dünyayı saran pandemiden de olumsuz etkilendi. İlk korona virüs vakasının görülmesiyle hastalıkla da mücadele eden mülteci kardeşlerimizden ilk ayda 30 kişi hayatını kaybetti. Bünyanul El-Kalmun ve Mesakinu El-Kalmun kamplarında durum tehlikeli hale geldiği için her iki kamp Arsal yerel yönetimince giriş çıkışlara kapatıldı. Sadece yardım kuruluşları ve bazı devlet kurumlarının girebildiği kamplarda durum her geçen gün ciddileşti. Ölü sayısının her geçen gün arttığı kamplarda her gün bir kişinin hayatını kaybettiği belirlendi. Öyle ki birkaç yıl önce bölgede soğuktan donan insanlar ölürken, pandemi veya soğuktan kaynaklı böyle bir insanlık dramının tekrarlanmaması için bölgeye acil yardım çalışması yapılması gerekiyor” ifadelerine yer verildi.
“BETON YAPILAR YIKILDI, ÇADIRDA YAŞAMAYA BAŞLADILAR”
Lübnan’ın betonarme yapıları yıkmasıyla Suriyeli sığınmacıların çadırlara mahkum edildiği belirtilen açıklamada, “İç savaştan kaçarak Arsal’a gelen ve ilk zamanlar beton ev yaparak yaşama tutunan mültecilerin hayatı Lübnan’ın beton yapıları yıkması nedeniyle karardı. Çadırlara mahkum edilen ailelerin yaşamı kış geldiğinde kabusa dönüşüyor. Yoğun kar yağışında çadırların çökmesi gibi, karın erimesiyle akan sular da çadırlara doluyor. Kış mevsiminde etkili olan fırtınalar nedeniyle sıcaklığın eksi 4 veya eksi 10’a düşmesiyle ölümden kaçan Suriyeli mültecileri vuruyor ve sığınmacılarda bu zor koşullar derin yaralar bırakıyor. Günlük temel gıda ürünlerinin fiyatları oldukça yüksek ve en basit geçim kaynağı için yapılan günlük harcama 15 dolara tekabül ediyor. Et alamayan aileler bulgur, mercimek, pirinç ve yağ gibi temel ihtiyaçları karşılamaya çalışıyor. Kamplarda yaşayanların yüzde 80’i işsiz, yüzde 20’si ise çok düşük ücretlerle basit işlerde çalışıyor. Buna karşın beton ev yapmalarına izin vermeyen Lübnan, savaş mağduru ailelerden 15 dolara denk gelen günlük çadır kirası alıyor. Birçok aile ise bu kirayı ödeyemiyor” denildi.
“GIDAYA, GİYSİYE, SOBAYA VE ISINMAYA İHTİYACIMIZ VAR”
İki torunuyla 7 yıldır çadırda yaşam mücadelesi veren Faize Halid Elvuheybi, en büyük ihtiyaçlarının gıda ve ısınma olduğunu söyleyerek, “Benim yaşım 53 ve 2 yetim bana emanet. Torunlarımın yetiştirilmesiyle ben ilgileniyorum. Yaşamımız bu çadırda geçiyor. Onlar için gıdaya, giysiye, sobaya, yakacağa ve battaniyeye ihtiyacım var. En büyük arzum çadırımızın yenilenmesidir çünkü çok kötü durumda ve yağış olduğunda su olduğu gibi alt tarafından içeriye doluyor. Nereden para bulup ihtiyaçlarımı gidereceğim. Ben bu yetimlere bakabilmek ve ihtiyaçlarını karşılayabilmek istiyorum. Ay sonu geldi ve yer kirası için ödeme yapmamız gerekiyor. Bizler memlekette kışı severdik fakat şimdi kış mevsimini sevmiyoruz ve kışın gelmesini istemiyoruz. Bizlere yardım edin ey Müslümanlar iki yetimim var ve kimse bu hususta bana yardım etmiyor” dedi.
“MAZLUMUZ KÖTÜ DURUMDAYIZ, EVLATLARIMIZ DA ÇİLE ÇEKİYOR”
Engelli kocası ve hasta oğluyla hayata tutunmaya çalışan Umm Hassan ise, kışın soğuğundan ya da yazın sıcağından korumayan bir çadırda çaresizce gelecek yardımları bekliyor. Evsiz kalma korkusu yaşayan Umm Hassan, “Allah’tan başka kimsemiz yok. Çok şükür yaşayıp gidiyoruz. Ne yapabiliriz ki? Durumumuz kötü farkındayız. Ama mecbur buna da sabrediyoruz. Durumumuz yeni değil ve Suriye’den bu yana tahammül ediyoruz. Ama daha fazla nereye kadar? Ben çocuklarımı da getirdim, onlar da bu çileyi çekiyorlar. Vallahi mazlumuz kötü durumdayız. Mazlumuz. Biz ayaklanma falan bilmeyiz. Dışarı çıkmamıza bile izin vermediler. Her şey göz göre göre oldu. Her şeyi Allah biliyor. Evet buralar bizim evimiz yuvamız değil ama mecburuz, sabrediyoruz” ifadelerini kullandı.