Euro’nun dolar karşısında 20 yılın en düşük seviyesine gelmesi sonrasında dikkatler bu hareketin nereye kadar derinleşebileceğine çevrildi. TL’de ise makas 14 kuruşa çıktı.
Uluslararası piyasalarda, Euro dolar paritesi şu dakikalarda 0.9918’den işlem görüyor.
Böylece parite 2002 yılındaki 0,9952 seviyesinin altına inerken son 20 yılın en düşük seviyesini görmüş oldu.
Euro/dolar paritesi temmuz ayı ortasında da 1,0000 seviyesini test etmişti.
Merkez Bankası (TCMB), bazı ticari kredi faizlerini düşürmeyi aynı zamanda bu kredilerin büyümesini sınırlandıracak adımlarını haftasonu açıklarken atılan adımlar tahvil getirilerinde sert düşüşe yol açtı.
Bankacılar TCMB’nin faiz indirimi bile birlikte attığı makroihtiyati adımlarla döviz politikasının ardından tahvil ve kredi politikalarında da kontrolünü, yön belirleyici rolünü artırdığına dikkat çektiler.
AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da ekonomide faiz artırımına değil, üretim ve ihracatı artırıcı politikalara ihtiyaç olduğunu söyledi.
“Bizi en çok zorlayan konunun faiz kur enflasyon denklemiyle sınandığımız ekonomi alanı olduğu bir gerçektir” diyen Erdoğan, “Türkiye’nin yeniden… sıcak para sömürgesi hâline dönüştürülmesine rıza göstermeyeceğiz” dedi.
ERDOĞAN: “TÜRKİYE GEMİSİNDE DELİK AÇMAK”
Verilen düşük maliyetli TL’yi dövize veya altına yatırmayı, “Türkiye gemisinde delik açmak” olarak tanımlayan Erdoğan üretimi ve istihdamı teşvik etmek için sağlanan kolaylıkların amacı dışında kullanılmasına izin vermeyeceklerini söyledi ve şöyle dedi:
“Tasarruflarını hâlen döviz ve altında tutan vatandaşlarımızı buralardaki kazançlarını da garanti altına alan Türk Lirası mevduatlara dönmeye davet ediyorum.”
Mevcut ekonomi politikasında TCMB destekli tek haneye yakın maliyetli krediler, net ihracat gibi hükümetin arzu ettiği alanlara yönlendiriliyor. KOBİ, tarım, ihracat, yatırım odağındaki kredilere verilen tek hanaye yakın maliyetli kaynak ile cari fazlayı sağlamayı amaçlayan bir ekonomi programı uygulanıyor.
“YÜKSEK ENFLASYONUN UZUN SÜRE DEVAM EDECEK”
Ancak bu program enflasyonun yüzsde 80’e tırmanmasına neden olurken enflasyonun henüz yükselişini tamamlamadığı tahmin ediliyor. Uzmanlar yüksek enflasyonun uzun süre devam edeceğini belirtirken Erdoğan dün önümüzdeki yılın ilk aylarından itibaren hayat pahalılığı ile mücadelenin olumlu etkileri daha belirginleşeceğini söyledi.
TCMB’nin geçen haftanın sonunda yayımladığı düzenlemelere göre bazı ticari kredilerde yüzde 20 düzeyinde uygulanan zorunlu karşılıklar (ZK) uygulamadan kaldırıldı. Bunun yerine bankalar için yüzde 30 oranında menkul kıymet tesisi getirdi.
Yeni düzenlemelere göre bankalar daha önce daha düşük oranda ZK tesis ettikleri krediler için artık daha yüksek oranda tahvil tutacaklar. Buna ek olarak bazı ticari kredilerin maliyeti ve büyümesi belirlenen oranların üzerinde olursa bankalar ayrıca da tahvil tutulacak. Bazı ticari kredilerde maliyet yüzde 22.85’in üzerinde ise yüzde 20 tahvil tutulmasına; %29.38’in üzerinde ise %90 oranında tahvil tutulmasına karar verildi.
Bu adımların üçte ikisi ZK’dan iptal edilen tutardan finanse edilecek olsa da yeni tahvil tutma zorunlulukları doğurdu. Bu da piyasaya tahvil getirilerinde sert düşüş olacak yansıdı.
Gösterge 2 yıllık tahvilde bileşik getiride dünkü düşüş 200 baz puanı buldu. Bu tahvilde dün son işlem yüzde 15.75 oldu.
Gösterge 10 yıllık tahvilde bileşik getiri ise yüzde 16.93’ten 297 baz puan düştü. Bu tahvilde son işlem yüzde 13.96 oldu.
CARİ FAZLA VERMEYE ODAKLI POLİTİKA İZLENİYOR
Hükümet enflasyondaki düşüşü cari fazla vermeye odaklı politika ile daha sonra sağlayacağını belirtiyor. Ancak cari fazla enerji ithalatı nedeniyle bu yıl imkansız hale gelirken enflasyondaki düşüşün de cari fazlanın tamamlanması sonrasına atılması nedeniyle yükseliş her geçen gün belirginleşiyor.
Öte yandan Erdoğan’ın açıklamaları ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati medyada yer alan haberlere göre Orta Vadeli Program’ın Eylül’ün ilk haftasında açıklanacağını söyledi. Nebati bugün saat 11’de NTV’deki konuşması piyasalarda takip edilecek.
Ağustos başında 18 seviyesine yükselerek 20 Aralık’tan bu yana yeni zirveyi gören ve ondan sonra 18’in hemen altında yatay seyre geçen dolar/TL geçen haftaki PPK kararı ardından yönünü yukarı çevirdi ve en yüksek 18.15’i test etti.
TL’NİN DOLAR KARŞISINDA YÜZDE 27 DEĞER KAYBETTİ
Kur bu sabah 08.49’da 18.1010/18.1170 seviyesindeydi.
Bu seviyeye göre TL’nin dolar karşısında keskin kayıplarının tekrar başladığı nisan sonundan bu yana kaybı yüzde 18, yılbaşından beri kaybı ise yüzde 27 oldu. Faiz indirimleri nedeniyle TL geçen yıl da yüzde 40 üzeri değer kaybetmişti.
Euro/TL ise 17.96 seviyelerinde işlem görürken dalgalanma hareketleri gözlemlenleniyor.
Türkiye’nin beş yıllık CDS’i dün günü 803/823 baz puandan tamamladı. Gelişmekte olan ülkeler genelinde 27 Temmuz’dan CDS’lerde keskin düşüşler görülürken, Türkiye’de düşüş 200 baz puanı aştıktan sonra yerini yükselişe bıraktı.
Küresel piyasalarda ise satış baskıları görülüyor. Asya borsaları, Avrupa’daki enerji fiyatlarının dün keskin tırmanmasının resesyon endişelerini pekiştirmesi ve tahvil getirilerini yükseltmesiyle üst üste altıncı gün geriledi. Euro, 20 yılın dip seviyesine düştü.