Hakan Fidan, 4 Haziran 2023 tarihinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında kurulan 67. Türkiye Hükümeti’nin yeni kabinesinde dışişleri bakanı oldu.
Farklı alanlarda eğitim almış olan Fidan’ın dış ilişkiler, diplomasi ve askeri konularda birikimli olduğu hayat hikâyesinden de anlaşılıyor ki hem devletin içini-dışını tanıyacak kadar resmi görevler üstlenmiş hem de uluslararası ilişkilerin yoğun yaşandığı diplomatik alanda çalışmıştır.
Benim açımdan dikkat çeken üç nokta var.
Bir: TSK bünyesinde astsubay olarak hizmet etmiş. Uzmanlık gerektiren yerli askeri okullar ile yabancı üniversitelerde eğitim almış. Şimdiye kadar astsubay rütbesinde olup da istihbarat teşkilatı başkanlığına yükselen ilk kişidir Hakan Fidan.
İlk tayin olduğu günlerde, MİT çevresinden bazı gazetecilerin iddialarına bakılırsa; o camiadaki bazı kıdemli yetkililer, Fidan’ı küçümsüyor ve başarılı olamayacağı yönünde kehanetlerde bulunuyorlarmış!
İki: Fidan, 26 Ekim 1922’de TBMM tarafından Hariciye Vekili seçilen İsmet İnönü’den 101 yıl sonra Dışişleri Bakanlığı koltuğuna geçen ikinci asker kökenli kişidir.
Üç: 27 Mayıs 2010 tarihinde MİT müsteşarlığına atandığında 42 yaşındaydı. Bu haliyle Fidan, Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en genç MİT müsteşarı oldu. Keza, eski büyükelçi Sönmez Köksal’dan sonra MİT kurumunun başına dışarıdan getirilen ikinci isimdir.
İlgi çeken bir başka nokta ise yerli ve yabancı medyanın Hakan Fidan’ın dışişleri bakanı olmasına haber-yorum olarak geniş yer vermeleridir.
Örneğin dünyaca ünlü Forbes dergisi, 4 Haziran 2023 tarihli ve Güney Yıldız imzalı makaleyi şu başlıkla yayımladı: “Hakan Fidan: Turkey’s Spymaster Became Its Top Diplomat”(Hakan Fidan: Türkiye’nin İstihbarat Şefi Üst Düzey Diplomat Oluverdi).
ABD’nin Jersey City kentinde yayın faaliyetini sürdüren Forbes, Integrated Whale Media Investments’in sahibi olduğu bir Amerikan iş dünyası dergisidir.
Finans, endüstri, yatırım, pazarlama ağırlıklı konuları içerir. İlaveten teknoloji, iletişim, bilim, siyaset, hukuk ve güvenlik hakkında da içerikler sunar.
Derginin Hakan Fidan hakkındaki değerlendirmesinin özeti şöyle:
Bu değişim (MİT başkanlığından dışişleri bakanlığına yükselmesi-FB) sadece bürokratik bir değişiklik değil; ABD’den Avrupa Birliği’ne, Rusya’dan Ortadoğu’nun labirent siyasetine kadar her dış paydaşa açık bir çağrıdır.
İstihbarat portföyü, Fidan’ı ülkesinin siyasi manzarasında önemli bir figür olarak şekillendirerek, uluslararası ilişkilere katılımını yıllarca dikte etmiştir.
Yeni makamı/görevi, küresel sahnede silinmez bir iz bırakmak için H. Fidan’a çok önemli bir fırsat sunmaktadır. Gerçekte Fidan, zaten Türkiye’nin en önemli dış politika aktörlerinden biriydi.
BBC muhabiri olarak Birleşik Krallık Parlamentosu Dış İlişkiler Komitesi eski Uzman Danışmanı ve düşünce kuruluşu analisti olarak görev yaptığım süre boyunca, devlet başkanları, üst düzey istihbarat görevlileri, bakanlar, politikacılar gibi bir dizi etkili şahsiyetle etkileşimde bulunma ayrıcalığına sahip oldum.
Dünyanın dört bir yanından olan bu kişilerin birçoğu doğrudan Fidan’la çalışmış ya da ilişki kurmuş, yolları Pakistan’dan Ortadoğu’ya, Avrupa’ya ve ABD’ye kadar çeşitli yerlerde kesişmiştir.
Konuşmalar, kaçınılmaz olarak Türk dış politikasına ve ülke sınırlarının ötesindeki eylemlerine yönelmiştir. Bu sohbetlerde Türkiye’nin küresel hamlelerine yön veren görünmeyen el olan MİT’in önemi her zaman vurgulanmıştır.
Konuştuğum herkes Fidan’ın zekâsını ve stratejik becerisini tanıyor, hatta bazıları ona Dr. Fidan diyor. Geniş uluslararası bağlantıları ile Fidan, küresel siyasetin karmaşık dünyasında Türkiye’nin stratejik yol haritasının/gidişatının birincil tasarımcısı olarak öne çıktı. Bu nedenle, son ilerlemesi şaşırtıcı değil, onunla etkileşime girenler tarafından kabul edilen yeteneklerinin bir doğrulamasıdır.
Askeri diplomasi dünyasında, Türkiye genellikle insansız hava aracı teknolojisinin merceğinden tanındı. Ancak bu başarının kalbi, aklın ritmiyle atar. Bu askeri gücü besleyen, Fidan gibilerin özenle toplayıp stratejik olarak konuşlandırdığı istihbarattır.
MİT’in sağladığı zengin istihbarat damarı olmasaydı, askeri girişimlerinin etkinliği büyük ölçüde azalırdı.
Fidan’ın Dışişleri Bakanlığı’na yükselişi, daha önceki zorluklara rağmen Türk dış politikasında önemli bir dönüm noktasına işaret ediyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Fidan arasındaki sinerji, Türkiye’de diplomatik, siyasi ve askeri alanları kapsayan etkileyici bir dış politika uzmanlığı portföyü sunmaktadır.
Forbes dergisinde yeni Dışişleri Bakanı Fidan hakkında serdedilen bu görüşler yeni sayılabilir.
Ancak öncesinde 14 Ekim 2013 tarihli BBC News Türkçe bülteninde Serkan Demirtaş’ın “Hedefteki Adam: Hakan Fidan” başlıklı yazısında bile MİT Müsteşarlığı yapan Fidan’ın 5 Ocak 2012 tarihli açıklamasına rastlıyoruz:
Bize, ‘Bölgenizde çok iyisiniz, parlayan yıldızsınız’ deniyor. Ama biz bunu yeterli görmüyoruz. Bu bölge, birkaç ülke hariç, birinci sınıf oyuncuların olduğu bir alan değil. Biz global (küresel) alanda oyuncu olmak istiyoruz. Bu alanda 10 (gizli) servis var. 2-3 yıl içinde onlardan biri olacağız…
Muhabir Serkan Demirtaş, o tarihte Türkiye-İsrail-ABD üçgeni ile üç devletin gizli servisleri arasında yaşanan gerginliğin ipuçlarını bulup değerlendirmeye çalışmıştı.
Avrupa Birliği’nin sesi niteliğindeki Euronews sitesinde de benzer bir değerlendirme yapıldı:
Analistlere göre Fidan, uzun yıllardır Türkiye’nin çevresindeki sahada belirleyici olduğu politikaların asıl uygulayıcısı olan koltuğa oturdu.
3 Haziran tarihli BBC News Türkçe bülteninde ise şöyle bir saptama yapıldı:
Erdoğan’ın ‘sır küpüm’ olarak tanımladığı Fidan’ı; Libya’dan Suriye’ye, Ukrayna’dan Kafkaslara tüm bölgesel süreçlerde MİT’i etkin rol oynayan bir kuruma dönüştürmesinin ödülü olarak Türk diplomasisinin başına getirdiği değerlendirmesi öne çıkıyor.
Kaynak: Faik Bulut / Independent Türkçe