Cumhuriyet’te deprem: Vakıfla karşı karşıya gelen yayın yönetmeninin ismi künyeden çıkarıldı
Para karşılığı manipülatif yayın yapıldığı iddiasını doğrulayan ve vakıf yönetimiyle karşı karşıya gelen Cumhuriyet Genel Yayın Yönetmeni Tuncay Mollaveisoğlu’nun ismi gazetenin künyesinden çıkarıldı.
Adını Mustafa Kemal Atatürk‘ün koyduğu, Türkiye’nin en eski ulusal gazetesi olan Cumhuriyet‘te son günlerde yeni bir tartışma yaşanıyor: “Para karşılığı manipülatif yayın.”
Soruşturmayla ilgili olarak yönetim tarafından yapılan ilk açıklamada herhangi bir isim anılmamış, ancak “Gazetemiz içinde son günlerde yine bir ‘ele geçirme’ girişimi yaşanmıştır“, “Tehdit, şantaj, baskı gibi hukuk dışı yollarla Cumhuriyet gazetesini ele geçirme hareketi başarılı olamayacaktır” ve benzeri suçlayıcı ifadeler yer almıştı.
Genel Yayın Yönetmeni Tuncay Mollaveisoğlu ise bunun aksine dün kişisel Twitter hesabında iddiaları doğrulayan bir açıklama paylaşmış ve detayları anlattığı köşe yazısının gazetede yayınlanmadığını duyurmuştu.
ADI KÜNYEDEN ÇIKARILDI
Tartışmalar sürerken, bugün yeni bir gelişme yaşandı. Mollaveisoğlu’nun adının künyeden çıkarıldığı görüldü. Gazetecinin resmi olarak görevden alınıp alınmadığıyla ilgili henüz net bir açıklama yapılmış değil.
MOLLAVEİSOĞLU NE DEMİŞTİ?
Gazeteci, ilk olarak altı ay önce genel yayın yönetmenliğine getirildiğinde kendini büyük bir tartışmanın içinde bulduğunu anlatmış, selefi Arif Kızılyalın‘ın görev yaptığı dönemi işaret ederek şunları kaydetmişti:
“Benden önceki dönemde gazeteye bir e-ticaret firması kayıt dışı para getirmiş, çıkarılan yasa ile ilgili bazı haberlerin yapılmasını istemişti. Dönemin genel yayın yönetmeni parayı alıp yönetime vermiş ve bu haberler gazete sayfalarında yer bulmuş. Normal şartlarda firmanın bir ilan karşılığı ya da advertorial (yazılı reklam) olarak yayınlayabileceği içeriği haber olarak istemesi ne kadar yanlış ise bunu kabul etmek de dönemin yöneticileri için vahim bir hata olmuştur.
‘TARTIŞMA, GEREĞİNDEN ÇOK UZUN SÜRDÜ’
Meslek ilkelerine ve gazetemize yapılan bu ihanet vakıf yönetiminde tartışma yaratmıştır. Elbette ben de bu tartışmada yalın bir gazetecilik gerçeğinin yanında durdum.. Para karşılığı haber yapmak anlamına gelen bu ilişkiden sorumlu olanlarla ilgili gereğinin yapılmasını istedim. Gazete yönetimi bu ilişkiyi kuranları derhal uzaklaştırmalıydı.. Yapılması gereken açıkça ortada durmasına rağmen tartışma, vakıf yönetiminde gereğinden çok uzun sürdü… Sürdükçe gerilim arttı… Vakıf yönetimini ikiye bölen etik sorun gazete çalışanlarına da yansıdı.
‘AĞIR BİR AHLAKİ TARTIŞMA, VAKIF YÖNETİMİNİ BÖLDÜ’
Birkaç gündür yönetimden yapılan ve gazetemizde yer alan ‘iç güçler gazeteye operasyon yapıyor, gazeteyi ele geçirmek istiyorlar’ açıklaması doğru değildir. Doğru olan ağır bir ahlaki tartışmanın vakıf yönetimini bölmüş olmasıdır. Kimse gazeteyi ele geçirmek istemiyor, verilen kavga gazetenin ilkelerinin savunulması ve eşsiz markasının korunması ile ilgilidir. Bu tartışma mesleki, ahlaki, Cumhuriyet gazetesinin ilkelerini korumaya yönelik bir tartışmadır. Söz konusu şirket ile etik kuralları ihlal eden ilişkiyi kuranların gazeteden uzaklaştırılmasını isteyenler hedefe konulmuştur.”