Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, polis, jandarma, sahil güvenlik personeli ve güvenlik korucuları ile iftar programında konuştu. Konuşmasında ‘terörsüz Türkiye’ vurgusu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan “40 yıldır milletimizin kanını, canını ve kaynaklarını sömüren bir beladan kalıcı olarak kurtulmaya hiç olmadığı kadar yakınız. Milletine karşı bir sorumluluk duygusu taşıyan siyasetçinin böyle bir fırsata sırtını dönmesi düşünülemez” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
‘TÜRKİYE MASA BAŞINDA KURULMADI’
Hepimiz şehit torunuyuz. Bu yüksek şuurla şehit ve gazilerimizin emanetlerine tam bir hürmet içinde sahip çıkıyoruz. İnşallah bundan sonra da onların emanetini yere düşürmeyecek, uğruna can verdikleri değerleri ve bedel ödedikleri idealleri en güçlü şekilde yarınlara taşımaya gayret edeceğiz. Bizler üzerinde özgürce yaşadığımız bu toprakların bin yıllık evlatları, bin yıllık ev sahipleriyiz. Kimse buraları bize altın tepside sunmadı. Türkiye masa başında kurulmadı. Birilerinin ihsanı olarak da vücut bulmadı. Biz bu toprakları kanlarımızla ve alın terimizle sulayarak kendimize vatan eyledik. Ülkemizin her bir karışı için gerektiğinde ölümü göze aldık. Devletimiz üzerinde ameliyata kalkışanlara en güçlü cevapları vererek bugünlere geldik. Allah ömür verdikçe bu topraklarda başımız dik, alnımız ak şekilde yaşamaya devam edeceğiz.
Karada, havada, denizde mukaddes vatan topraklarını koruyan siz kahramanlarımız, bu ülkenin ve milletin düşmanlarının aşamadığı, hiçbir zaman da aşamayacağı çelikten birer kalesiniz. Hiçbir yerde aşamadılar, hep siz onları inlerine gömdünüz. O imanla, aşkla gömmeye devam edeceksiniz. Sizler polisiyle, jandarmasıyla, sahil güvenliğiyle işte burada olduğu gibi yan yana oldukça kimse bizi bu topraklardan söküp atamaz. Kutsal değerlerimiz emniyet altındaysa bunda sizin emeğiniz var. Hangi şartlar altında vazifenizi yerine getirdiğinizi gayet iyi biliyorum. Ayağınız taş değmesin.
Küresel güç rekabeti bölgemizde cereyan ettiği için Türkiye olarak biz de her türlü gelişmeden doğrudan etkileniyoruz. Hadiseleri tribünden seyretme lüksüne sahip değiliz. Her türlü senaryoya karşı hazırlıklı olmak, bölgemizdeki olayları ülkemiz lehine olacak şekilde yönetmek ve yönlendirmek mecburiyetindeyiz. Hamdolsun özellikle son yıllarda bu konuda çok başarılı bir sınav verdik. Komşumuz Suriye’de 13,5 sene boyunca bedel ödeme pahasına doğru, ahlaki ve vicdani olanı yaptık. Bu millete ikinci bir Boraltan Köprüsü utancı yaşatmayacağız. Böyle dedik ve her türlü riski göze alarak, böyle bir utanç lekesini tarihimize bulaştırmadık. Bu süreçte çok ağır baskı gördük, acımasızca eleştirildik, hatta ihanetle suçlandık. Peki sonuçta ne oldu? Irkçılık yapanlar kaybetti. 8 Aralık’ta Suriye halkı 61 yıllık karanlığın ardından zalim rejimi devirdi ve özgürlüğüne kavuştu. Devrimden bu yana 133 bin Suriyeli misafirimiz gönüllü olarak onurlu bir şekilde doğdukları topraklarına geri döndü. Bugüne kadar Suriye’ye güvenli bir şekilde dönen kardeşlerimizin sayısı ise 873 bini buldu. Suriye’de düzen ve istikrar güçlendikçe inşallah bu sayı daha da artacak. Biz kimseyi zorlamayacağız, ama dönmek isteyen kardeşlerimize de gereken kolaylık sağlayacağız.
‘TÜRKİYE’NİN MENFAATLERİNE GÖRE HAREKET ETTİK’
Aynı durumu Gazze’de de gördük. Gazze‘de 471 gün süren soykırım ve katliamda küresel siyonist lobinin tüm baskılarına rağmen kardeşlerimize cesaretle sahip çıktık. Neticede Gazze’deki insanlık sınavını alnının akıyla veren birkaç ülkeden biri Türkiye oldu. Rusya- Ukrayna Savaşı’nda yine benzer tercihlerle karşılaştık. Hemen herkes savaşa odun taşırken, biz barışın tarafında olduk. Şimdi bakıyorsunuz geçmişte bize laf söyleyenlerin hemen hepsi bugün hükümetimizin dengeli politikasına hak vermek zorunda kalıyor. İster rakibimiz isterse dostumuz olsun hemen herkes Türkiye’nin çok kritik zamanlarda çok doğru ve öngörülü hamleler yaptığını ifade ediyor. Daha burada saymaya kalksak saatlerimizi alacak pek çok meselede biz daima ‘önce milletim, önce memleketim’ şiarıyla hareket ettik. Türkiye’nin menfaatleri neyi gerektiriyorsa onu kararlılıkla uyguladık.