Bugün ataması yapılacak 15 bin yeni öğretmenimizin katımıyla eğitim-öğretim ordumuzu daha da güçlendireceğiz. Evlatlarımızın eğitimlerinin kesintiye uğramaması konusundaki kararlılığımızı ifade ediyoruz. Öğretmenler ile öğrencilerin ayrı kalmaması için her türlü çabayı gösteriyoruz. 2021-2022 eğitim-öğretim yılı ilk dönemini salgına rağmen son derece başarılı bir şekilde tamamladık.
Son 100 yılın en ciddi krizi olarak nitelenen bu salgın sürecinde elbette bazı sıkıntılar, zorluklar ve engellemelerle karşılaştık. Kimi çevrelerin haksız, mesnetsiz, abartılı eleştirilerine maruz kaldık. Hayal mahsulü bilgilerle sosyal medyayı da kullanarak insanımızı yanlış yönlendirmenin peşinde oldular. Son 2 yıldır gerçekten özveriyle çalışan öğretmenlerimizi, öğrencilerimizi Milli Eğitim Bakanlığımızın tüm mensupların tebrik ediyorum.
Yüz yüze eğitim konusundaki net duruşumuzun milletimiz tarafından takdir ile karşılandığını görüyoruz. Sizlerin çabalarıyla da ikinci dönemi de kesintisiz şekilde tamamlayacağımıza inanıyorum.
Eğitim için harcadığımız her bir kuruşu ülkemizin geleceğine yapılan bir yatırım olarak görüyoruz. Bütçelerde en yüksek payı eğitime ayırdık. 2002 yılında milli eğitim bütçesi sadece 7,5 milyar lirayken, 2022 yılında bu rakam 274 milyar lirayı aştı. Derslik sayımızı ise 343 binden 607 bin seviyesine taşıyarak ülkemizin dört bir yanını modern eğitim kurumlarıyla donattık.
Öğretmenlerimize en geniş imkanları sağlamak için çaba harcadık. Son 2 yılda 77 bin 572 genç öğretmenimizi okulları ve öğrencileriyle buluşma başarısı gösterdik. Mevcut öğretmenlerimizin yüzde 73’ü bizim hükümetlerimiz döneminde atandı. Yüzde 60’ı 40 yaş altı genç ve dinamik bir öğretmen kadrosuna sahibiz. Öğretmen atamaları sayesinde öğretmen başına düşen öğrenci sayısında OECD rakamlarını yakaladık.
Öğretmenlerimizin mali ve özlük haklarının iyileştirilmesinde mesafe kat ettik. AB’nin hazırladığı ‘Avrupa’da Öğretmenler’ Raporuna göre öğretmenler için zorunlu ders saatinin en düşük olduğu ülke Türkiye.
Çocuklarımızın eğitime erişimini kolaylaştırmak için attığımız adımlardan birisi de ders kitaplarının ücretsiz dağıtımıdır. Şimdiye kadar 4 milyar adede yakın ders kitabını öğrencilerimize dağıtmanın haklı gururunu yaşıyoruz. Yardımcı kaynak kitaplarını da öğrencilerimize ulaştırmaya başladık.
Bundan sonra asıl odaklanmamız gereken husus eğitimin kalitesini artırmaktır. Müfredat başta olmak üzere eğitimin içeriğini güncellemek, çocuklarımıza en uygunu sunmak zorundayız. Sizlerin gayreti ve niteliği artıkça öğrencilerimizin kalitesi de yükselecektir.
İlim yolculuğu sadece okulla sınırlı olmayan uzun bir yolculuktur. Modern dünyada buna hayat boyu öğrenme diyorlar. Sürekli eğitimlerle ve lisans üstü programlarıyla mesleki tekamülünüzü sağlamalısınız. Hali hazırda TBMM’de görüşmeleri süren Öğretmenlik Meslek Kanunu lisans üstü ve doktora yapan öğretmenlerimize ilave teşvikler getiriyor.
Ömür boyu üzerinizde taşıyacağınız mesuliyete ilk adımınızı atacaksınız. Sizler sınıflarınızda sadece eğitim vermeyeceksiniz, gözleri ışıldayan çocuklara bilgi de aktarmayacaksınız. Duruşunuz, davranışınız, sözlerinizle onlara örnek olacaksınız.”