Doğu Türkistan’ın ezici çoğunluk nüfusunu teşkil eden Uygur Türklerinin yakın tarihinde önemli roller oynayan Saidiye Hanlığının başkenti kadim ve tarihi Yarkent şehri Uygur Türklerinin sosyal hayatının bir canlı müzesi özelliği ile öne çıkmıştır. Çin işgal yönetimi Doğu Türkistan’ın bu en eski ve kadim Kentini, sözde “Geri Kalmış ve Fakir ve Çok eski yerleşim yerleri” iddiası ile yıkarak tamamen yok etti. Çinli işgalcılar Eskişehir(Konaşeher) olarak bilinen kentin kadim ve geleneksel mimarı ve yerleşim yapısını yok etmek için yıkımlara Nisan 2018’de başladı. Yıkım projesi sırasında evleri tahrip ve yok edilen yaklaşık 50 bin Uygur Türkü kentin başka yerlerine göç ettirildi.
Uygur Sosyal yaşamının yaşayan müzesi Olan Yarkent’in Yok Edilmesi Çin’in Uygurları her şekilde yok etme stratejisinin Özüdür
Özgür Asya radyosunun Yarkent Eskişehir bölgesinin yıkılarak yok edilmesi ile ilgili haber yorumunda şu ifadelere yer alıyor ; ” Çin İşgal yönetiminin Yarkent- Eskişehir bölgesini yıkarak yok etmesinin esas amacının Uygur sosyal yaşamının yaşayan müzesi olarak kabul edilen Kentin tarihi ve kadim bu bölgesinin Çin’in Uygurları her şekilde yok etme stratejisinin özünü ortaya koyuyor. İki yıl önce telefonla Yarkent’ten aldığımız haberlere göre Çinlilerin Yarkent’in kadim yerleşim bölgelerinden Bağ Mahallesi ile onun karşısındaki Surlarının dışında bulunan Hanekah Dervazasi(Hanegah Kapısı)’da bulunan tarihi Doğan(Duhan)Paşa Mezarlık kompleksinin taşınmaya başladığı bilgisine ulaşılmıştı. Araştırmalarımız sırasında, Yarkent’ı korumak amacı ile binlerce yıl önce inşa edilen surların(Sipil’in )”Kraliçe Kapısı” olarak da bilinen kısmından başlamak üzere antik Doğan Paşa mezarlık Kompleksi da dahil olmak üzere Eskişehir bölgesindeki dükkanlar, evler ve Uygurların kadim yerleşim ve mimari özelliklerini taşıyan bütün yapıların yıkılarak yok edildiğini ortaya koymuştur.”
CAMİLERİ BAR YAPTILAR
İpek Yolunun Gülistanı Yarkent’in tarihi Kadim Bölgesi Yer Yüzünden Silindi
Ecdatlarımızca keşfedilen tarihi ipek yolu üzerinde adeta bir bostanlık veya gülistanlık gibi insana huzur ve mutluluk bahşeden bu güzel kent, deve kervanlarını ve dünyanın dört bir yanından gelen çeşitli milletlere mensup Tüccarları ağırlıyor ve çeşitli kültür ve medeniyetlerin kaynaşmasını sağlıyordu. Yarkent ırmağının suladığı bereketli toprakların bulunduğu bu kadim kent, jeostratejik konumu ve tarihteki rolü itibariyle Çinli işgalcıların kin ve nefretinin daima odağında yer almıştır.
ÇKP İşgal yönetimi Uygur Türklerinin son en büyük ve uzun süre yaşayan (yaklaşık 200 yıl) bölge tarihine derin izler bırakan Yarkent kentini işgalinden 6 yıl sonra 1955’de il seviyesinden İlçe seviyesine indirgeyerek ilk intikamını aldı. İşgalcıların her zaman ve süreçte hışmına ve baskılarına maruz kaldı. Özellikle geri bırakıldı.Halkı tahkir edilerek aşağılandı. Günümüzde ise, bu tarihi kent “ Geri Kalmış-Fakir ve Eski Bir Kent-Bölge ” olduğu iddiası ile fakir bir bölge” gerekçeleri ile eski yerleşim yerleri, yüzlerce yıllık,Camiler,Medreseler Mezarlıklar,Uygurların kadim mimarı ve diğer özelliklerini yansıtan evler işgalcılarca yıkılarak yok edildi.Yüzlerce yıldır özgün kültürlerini örf adet -gelenek ve göreneklerini birlikte yaşayarak koruyan cemaat ve topluluklar zorla göç ettirilerek dağıtıldı. Uygurlar kendilerine tamamen yabancı etnik Han Çinlilerinin günlük yaşamlarına uygun olarak inşa edilen kibrit kutusu gibi yüksek katlı Çin tipi apartmanlara taşınmaya zorlandı. Böylece yüzyıllardır İpek Yolu üzerinde Gülistan(Gül bahçesi) gibi insanın içini açan mutlu eden en müreffeh vaha kentlerinden biri olan Yarkent’in kadim Eski Şehir bölgesi yıkıldı ve yeryüzünden silindi.
Çin İşgal Yönetimi 2017 ‘de Uygurlara karşı Fiziki Soykırımla ile Birlikte Kültür Soykırımına da Hız Verdi
Çin işgal yönetimi 01 Nisan 2017’de sadece Doğu Türkistan Türklerine karşı uygulanmak üzere sözde Eyalet Halk Kurultayı’ndan çıkardığı 17 bölüm ve 50 maddeden oluşan “Aşırılık ve Terörle Savaş Yasası” ile birlikte Uygurlara yönelik fiziki soykırım suçlarına ek olarak Kültür soykırımına da hız verdiler. Doğu Türkistan genelinde Türklerin eski kültür ve medeniyetlerine ait ne varsa hepisine birden savaş açtı. Dini ve milli kimliklerinin yanında eski kültüre ait ne varsa,dini ibadet yerleri,Camiler Medreseler,kadim mimari uslup ile inşa edilen evler tahrip edildi. Kur’ani kerim başta olmak üzere dini eserler Uygurların tarih ve edebiyatına ait eserleri ile onların milli kimliği yansıtan her türlü kitaplar romanlar ve her türlü yayınlar yasaklar listesine alındı, bulunduranlar Bölücü-Devlet Düşmanı ilan edildi.Bunların tamamı evlerden zorla toplatılarak meydanlarda yakılarak yok edildi
Uydu görüntülerine göre Çin Doğu Türkistan’da 2 yılda 31 camiyi yıktı
Araştırmacı Ryan Tam’in Tarihi Yarkent Kenti Hakkındaki Görüşleri
İngiltere’nin önde gelen eğitim kurumlarından Manchster Ün. öğretim üyesi ve Çin ve Doğu Türkistan konusundaki araştırma ve çalışmaları ile tanınan Prof.Dr. Ryan Tam Sup China adlı haber portalında yayınladığı ” Doğu Türkistan(Xinjiang) Neden Hanların Yerleştiği En kalabalık Çin kolonisi oldu ?” başlıklı makalesinde şu çarpıcı ifadelere yer veriyor : ” Çin’in Uygur bölgesindeki sömürgeciliğinin yöntemleri; 1-) Bölgenin kaynaklarına el koyma 2-) Ayırıştırıcı,baskıcı ve etnik egemenlik kurma 3-) Han Çinlilerinin sürekli olarak bölgeye göçmen olarak yerleştirilmesi gibi üç ayırt edici özellik taşıyan bir politika izlemektedir. Kadim Yarkent şehri Uygurların tarihsel olarak gelenek görenek ve kültürlerini sürdürdükleri özgün bölgeleri başında gelmektedir. Ayrıca Yarkent,Araştırmacıların, Uygur Kültürü üzerinde çalışan uzmanların ve Uygur diasporasında yaşayanların en çok ziyaret ettiği antik şehirlerden birisidir.
Çin’in Yarkent’in tarihi Mekanlarını Turistik Yerlere dönüştürmesi Sadece Kültürel Soykırımın Üstünü Örtme Amacı Taşımaktadır
Çin yönetiminin Yarkent’i Turizim bölgessine dönüştürmesi ve Çinli Turistlere açmasının bölgede yaşayan Uygurlara hiç bir getirisi yoktur. Bu turizm faaliyetlerinde çalışan ve bu sektörden çıkar sağlayanların tamamı etnik Çinlilerdir. Çin yönetimi işsiz kalan etnik Çinlilere iş bulmak, onlara ekonomik çıkar ve böylesi iş imkanları temin ederek onları maddi olarak destekleyerek bölgeyi göç ve yerleşmelerini teşvik etmektedir. Yarknet başta bölgedeki turizm faaliyetleri Çin hükümetine ve etnik Çinli göçmenlere fayda sağlamayı amaçladığını düşünüyorum. 2000’li yıllarda Yarkent’i ziyaret ettiğimde Yarkent caddelerinde otantik Pazar Pazarlarında, muhteşem Uygur müziklerin çalındığı ve turistlerin zevkle izleyip dinledikleri bir kentti.Ayrıca.sakak ve pazarlarda Uygurlara özgün her türlü hediyelik eşyalar,başlıklar(Doppalar) geleneksel el tezgahlarında dokunan ipek kumaşlar her türden değerli tarihi kitapların bulunabildiği çok popüler bir pazardı. Günümüzde ise, Çin bu güzellikleri yasaklayarak, engelleyerek tahrip ederek yok etmiş bulunuyor. Şimdi bu pazarların hepsi tarihe karışmıştir. Çin hükümeti, sadece Yarkent’te değil, Uygur Bölgesi’ndeki geleneksel tarihi değere sahip tüm yerlerin Çin tarzı şehirlere dönüşümünü hızlandırıyor. Uygurların tarihi ve kültürünü ifade eden bu yerlerden endişe duyuyorlar. Bu sebeple Çin yönetimi Kaşgar, Yarkent,Hoten gibi Uygurların yoğun olarak yaşadığı diğer yerlerin nüfus yapısını değiştirmeye ve Uygur nüfusunu dağıtarak, eriterek yok etmeye çalışıyorlar.
Çin yönetiminin Bölgeyi Turizme kazandırmak ve geliştirmek projeleri ve buna yönelik Propagandaları aslında “Çin Uygurların çoğunlukta yaşadığı bu kentlere yönelik yürüttüğü kültürel soykırım uygulamalarının ve ve yıkımlarının üstünü örtmektir. Çin işgal yönetiminin esas ve gizli amaç ve hedefi Uygurların Kültür ve medeniyetini yok etmek olduğu kolayca anlaşılacaktır.
Prof.Dr.Ryan Tam Özgür Asya radyosuna verdiği bir raportajinda da : “Çin’in Uygurların antik kentlerinden Yarkent’in Eskişehir bölgesini yok etme planını çok eskiden uygulamaya başlatmıştı. 2019’da Yarkent kentinin eskişehir bölgesinin tamamını yıkarak bu planını tam olarak gerçekleştirmiştir” ifadelerine yer verdi.
Meet the man China is desperate to silence
Dr.Adrian Zenz : Kadim Yarkent Kentinin yok edilmesi sade Uygurlar için değil, İnsanlık için de bir kayıptır.
Alman asıllı Teolog ve Araştırmacı Çin’in Doğu Türkistan’daki kurduğu Çin tiipi toplama kampları ve tutuklulara yapılan insanlık dışı muamelerle ile ilgi çalışmaları ile öne çıkan Dr.Adrian Zenz, Kadim Yarkent’in tahrip edilerek yok edilmesini şu sözlerle eleştirdi : ” Çin yönetiminin Uygur bölgesi topraklarında Uygurların kadim antik ve tarihi kent ve yerleşim yerleri ile yollarını( caddenin) sözde ” Kentsel Yeniden Yapılanma ” bahanesiyle özellikle tahrip ederek yok sadece Uygurlar için değil, tüm insanlık için büyük bir kayıp olduğuna inanıyorum. Uygur bölgesinde adeta canlı bir müze olarak kadim ve özgün Uygur kültürünü yansıtan bu kenti yıkarak yok etmesi büyük ölçüde Çin’in Uygur bölgesindeki kültürel soykırım ve asimilasyon politikasının bir diğer şeklidir. Ayrıca,Çin’in Uygurları toptan imha politikası, Uygurları tüm etnik özelliklerini değiştirerek tamamen etnik Han Çinlisine dönüştürerek Çinlileştirme çalışması, onları Çin tipi Toplama kamplarına hapsetmesi, kültürlerini gelecek nesillere aktarmalarını engellemesi, Uygurların nüfus çoğunluğunu yok etme çabaları onların güneydeki Tarım bölgesinde etki ve hakimiyetini tamamen yok etmeyi ve bölgeye daha fazla Çinlileştirmeyi amaçlamaktır.
Bir ayakta ve anıt görseli olabilir
Dr.Zenz Çin, Yarkent Nüfusunun %16’ni Toplama Kamplarında Tutuyor
Uygur bölgesi ve diasporası ile ilgili çalışmaları ile öne çıkan Dr.Adrian Zenz Yarkent ile ilgili açıklamalarını şöyle sürdürdü : “2018’de Yarkent’e bağlı 6 bölgeninin ÇKP idari Biriminin resmi kayıtlarına göre bu bölgede yaşayan 3.224 kayıtlı yetişkin Uygur’un yaklaşık % 16’sının gözaltına alınarak Tin tipi toplama kampları, hapishanelerde veya gözaltı merkezlerinde hapsedildiğini gösteriyor. Çin işgal yönetiminin bu resmi rakamlarına göre, Çin hükümeti bu asimilasyon polikitalarını sürdürürse önümüzdeki 20 yıl boyunca en az dört buçuk milyon Uygur ortadan kaldırılmış(yok edilmiş) olacaktır.
Dr.Adrian Zenz bu konudaki araştırma raporunu 10-13 Eylül 2021’de 2. oturumu yapılan Londra’daki bağımsız Uygur Mahkemesine kanıt olarak da sunmuştur.
ÇKP İşgal Yönetiminin İşbirlikçisi Ferhat : Yarkent’in Eskişehir Bölgesinde 48.7 bin aile’de Toplam 219 bin Kişi Göç Ettirildi
Çin işgal yönetiminin işbirlikçisi, Yarkent İlçe ÇKP Teşkilatı Propaganda Komitesi Genel sekreteri Yardımcısı Muratcan Ferhat kurumsal internet sitesinde şunları açıkladı. ” İlçemiz Halk Hükümeti Yarkent’in Eskişehir bölgesindeki “Eski ve düzensiz Yerleşimleri ” yıkmaya ilk olarak Nisan 2018’de Kazancı Koçası(Sokağından)’dan başlamıştır. Yıkılan bu bölgede toplamda 48 bin 669 hanede 219 bin kişi yaşıyordu. Partimizin(ÇKP’nin) Kültür Turizmi endüstrisinin geliştirilmesi programı çerçevesinde bölgedeki eski ve kötü görünümlü binaları yıkarak yerlerine yeni ve modern binalar yaparak bu programı gerçekleştirdik.” dedi.
Doğu Türkistan’da Çin camileri yıkıyor
Yarkent Doğu Türkistan’da Uygurların Yoğun olarak Yaşadığı En Büyük İlçe
İlk yerleşimi M.Ö.yıllara kadar dayanan Yarkent, Uygur nüfusunun en yoğun ve kalabalık olarak yaşadığı bölgenin en büyük İlçelerinden birisidir. Çin işgal yönetimi son yıllarda Kaşgar,Aksu ,Yarkent ve Hoten’in de içinde bulunduğu bu şehirlerde yaşayan Uygurların nüfusunu dağıtmak için her türlü yöntemlere baş vurmaktadır. Onların nesillerini azaltmak için doğum yaşındaki Uygur Kadınları zorla kısırlaştırmakta.kabul etmeyenleri Toplama Kamplarına hapsetmektedir. Özellikle işsiz ve aşsız bıraktıkları Uygur gençlerini Merkezi Çin’deki endüstri bölgelerine ucuz iş gücü olarak büyük propagandalarla yollamakta ve Uygurların etnik olarak çoğalmalarını baltalamak için akla gelebilecek çeşitli yollara başvurmaktadır.
Çin’in Uygur Türklerine yaptığı zulüm bir haftadır İsveç ve Dünya basınında | World Uyghur Congress | Dünya Uygur Kurultayı
Yarkent, Çinli Turistlerin En Çok Ziyaret Ettikleri Kentlerden
Uygur Saidiye Devletine başkentlık yapmış olan bu kent Çinli Turistlerin en çok ziyaret ettikleri bir kent haline gelmiştir. Saidiye Hükümdarlarının medfun bulundukları kadim Altunluk Mezarlık Kompleksi,Uygur Türklerinin müzik şaheseri olan 12.mukamı toplayarak Sistemleştirerek notaya aldıran Saidiye Devletinin 2. Sultanı Abdurreşit Han’ın Hanışı( Eşi) aynı zamanda Nefisi mahlası ile Şiirler yazan şaire ve Edip,Bestekar Melike Amannisa Hanım’in Anıtsal Türbesi ve Çiltenlerim(Kırk Canlarım) olarak bilinen yüzlerce yıllık din alimleri, Tasavvüf büyüklerinin Türbeleri ve anıt Mezarların yer aldığı mezarlıklar kompleksi Çinli turistlerle dolup taşıyor. Ayrıca, Reste adı verilen tarihi Eskişehir bölgesinin ana caddesinin her iki yanındaki eski ve özgün mimari özelliklere sahip evler üstleri kapalı ve birbirlerine geçilebilen sokaklar ile öne çıkmaktadır.
Bu turisttik bölgede Uygurları algıladığında sinyal veren özel Yüz tanıma aygıtları ve gözetleme kameralarıyla insanların hareketlerini günde 7/24 saat izleyen elektronik sistemler ve her 300 m.’de kurulu polis kontrol noktaları ile insanlar gözetilmekte ve kontrol altında tutulmaktadır.
TEŞEKKÜR : bu yazı Özgür Asya Radyosu’nun Yarkent’in yıkımı ile ilgili yaptığı bir araştırmadan yararlanılarak hazırlanmıştır. Özgür Asya Radyosu (rfa.org/Uyghur) çalışanı Gazeteci Sayın Gülçehre Kayyum Hoca’ya teşekkürler.