ABD Temsilciler Meclisi’nin bir grup üyesi, Dünya Basın Özgürlüğü Günü’nde aralarında Çin, Rusya ve Belarus’un da olduğu, gazetecilere karşı “baskıcı ve acımasızca eylemlerde” bulunulduğunu belirttiği bazı ülkelerle ilgili bir karar tasarısı hazırladı.
Gazetecileri Koruma Komitesi’nin (CPJ) 2021 yılına ilişkin bulgularına da atıf yapılan karar tasarısında Çin’in “basın için dünyanın en kötü ortamlarından birine sahip olduğu ve ülke içinde ve dışında siyasi söylemleri kısıtlama altına almaya çalıştığı” kaydedildi.
ABD’de Basın Özgürlüğü İçin Karar Tasarıları
Uygur kökenli Amerikan vatandaşı Behram Sintaş, babasının Çin’de tutuklu olan gazetecilerden biri olduğunu söylüyor.
Amerika’nın Virginia eyaletinde yaşayan Sintaş, “Amerikan hükümeti, babam gibi, Çinli yetkililer tarafından rastgele gözaltına alınıp tutuklanan çok sayıda Uygur gazeteci için sesini çıkarmalı” diyor.
Amerika’nın Sesi’ne (VOA) konuşan Behram Sintaş, dört yıldan uzun süre önce, Çin kontrolundaki Uygur gazetesi Xinjiang Civilization’ın (Şincan Medeniyeti) eski yazı işleri müdürü olan babası Kurban Mamut’la iletişiminin kesildiğini söylüyor.
Sintaş, bu yılın başındaysa babasının Çinli yetkililer tarafından, Şincan Uygur Özerk Bölgesi’nin başkenti Urumçi’deki evinde gözaltına alındığını öğrenmiş.
Sintaş, “Şubat ayında, Urumçi’deki kızkardeşimden, babamız Kurban Mamut’un 15 yıl hapis cezasına çarptırıldığıyla ilgili dolaylı bir mesaj aldım” diyor.
Gazetecileri Koruma Komitesi’nin geçen Aralık ayında yayınlanan 2021 yılı raporuna göre Çin’de tutuklu bulunan 50 gazeteci var.
Bu gazetecilerin 22’si, Şincan bölgesinde yaşayan Uygur gazeteciler. Uygur gazeteciler, 2021’de Çin’de tutuklu olan toplam gazetecilerin yüzde 44’ünü, tüm dünyadaysa yüzde 7 buçuğunu oluşturmuştu. 2021 raporuna göre tüm dünyada 293 gazeteci tutuklu bulunuyor.
Washington’daki Uygur İnsan Hakları Projesi’nden Peter Irwin, VOA’e, Çin’in uzun yıllardır Uygur gazetecileri hedef aldığını kaydediyor.
Irwin, “Uygur gazeteciler, Çin hükümeti için birçok yönden baskı altına alması ve tutuklaması en kolay hedefler arasındaydı” diyor.
Amerika’nın da aralarında bulunduğu bazı ülkeler ve hak örgütleri, Çin’i, Uygurlar’a kötü muamele yapmakla suçluyor. Çin, 1 milyondan fazla Uygur’u “yeniden eğitim” verileceği bahanesiyle toplamak, zorla kısırlaştırmak, zorla çalıştırmak ve gelişigüzel tutuklamakla suçlanıyor.
Amerikan hükümeti, 2021 yılı Ocak ayında Çin’in Uygurlar’a karşı muamelesini resmi olarak soykırım şeklinde nitelemişti.
Bu suçlamaları “yalan” olarak niteleyen Pekin hükümetiyse “yerel halkın Şincan’da güvenli ve mutlu bir yaşam sürdüğünü” iddia ediyor.
Gazetecileri Koruma Komitesi’nin Çin’de tutuklu bulunan gazeteciler listesi, 22 Uygur gazetecinin yarısının 2016 yılından sonra, geri kalanınınsa 2009-2014 yılları arasında tutuklandığını gösteriyor.
Irwin’e göre 2015 yılından önce bağımsız çalışan, blog ya da diğer yayın organlarını yöneten Uygur gazeteciler, yaptıkları işten ötürü hedef alındı.
Irwin, “2015 yılından sonra Çin hükümetinin koyduğu gelişigüzel kuralları izlemek için elinden geleni yapan Uygur gazetecilerin yine de tutuklanmaktan kaçınamadığını görüyorsunuz” dedi.
Tutuklu bulunan 22 Uygur gazeteciden dokuzu, Pekin’deki Minzu Üniversitesi’nden eski ekonomi profesörü İlham Tohti’nin eş kurucusu olduğu bağımsız internet sitesi Uyghurbiz için çalışıyordu.
CPJ raporuna göre Tohti, 2014 yılı Eylül ayında, “ayrılıkçılık” suçlaması nedeniyle ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı.
Washington’da yaşayan Uygur hakları savunucusu ve Tohti’nin kızı Cevher İlham, VOA’e, babasının internet sitesi için çalışan bazı Uygur gazetecilerin tutukluluk sürelerini tamamlamalarına rağmen hala hapiste bulunduğunu söyledi.
Cevher İlham, “Bazıları 2019 ya da 2020’de serbest kalması gerekirken hala hapiste” dedi.
Cevher İlham’a göre Çinli yetkililer Uygur gazetecileri baskı altına almakla kalmadı, aynı zamanda sansürlenmiş haber içeriklerini yaymaya çalışan Uygurlar’ı da hedef aldı.
İlham, “Kuzenim bir kontrol noktasında cep telefonunu yetkililere vermek istemediği, babamın bir fotoğrafını ve yazdığı bir makaleyi sakladığı için 10 yıl hapse mahkum oldu” dedi.
“Buzdağının görünen ucu”
Çin’in Uygurlar’a karşı hak ihlallerini belgeleyen ve merkezi Norveç’te bulunan Uyghur Hjelp’in kurucusu Abduveli Ayup, CPJ’nin bulgularının “buzdağının görünen ucu” olduğunu söyledi. Ayup’un kurumu, Çin’de son yıllarda 40 Uygur gazetecinin tutuklandığını ortaya çıkarmıştı.
Ayup, VOA’e, “Bizim verilerimiz, en az 40 tutuklu Uygur gazetecinin Çinli yetkililer tarafından hapse atılan 400 Uygur aydınının arasında bulunduğunu gösteriyor. Uygur blogcularını, hükümete ait radyo ve televizyon kanallarının sunucularını da listemize katarsak hapiste bulunan Uygur gazetecilerin sayısı en az 100’ü bulur” şeklinde konuştu.
Ayup, CPJ’nin raporunda sözü geçen 22 tutuklu Uygur gazetecinin sadece basın tarafından doğrulananlar olduğunun altını çizdi.
Kurban Mamut da eklendiğinde CPJ’nin tutuklu Uygur gazeteci listesinde 23 kişinin adının bulunacağını hatırlatan Ayup, “Basının henüz doğrulamadığı ve CPJ’nin tutuklu gazeteciler listesine girmeyen çok sayıda Uygur gazeteci, hapis yatıyor” dedi.
Kaynak: VOA