Şehir Plancıları Odası ile Mimarlar Odası’nın İzmir şubeleri, Çeşme’de hayata geçirilen Alaçatı Port’ta kaçak yapılaşma olduğunu öne sürdü. Sulak alanda, 24 adet lüks villa inşaatına başlandığı ve su kotu derinleştirilerek kanal açıldığı belirtilerek, yasa dışı faaliyete girişildiği duyuruldu. Konuyla ilgili kanal kazısı yapan şirketten açıklama geldi.
Mimarlar Odası ile Şehir Plancıları Odası İzmir Şubeleri, Çeşme’nin Alaçatı Sulak Bölgesi’nde kaçak yapılaşma olduğunu açıkladı.
Alaçatı Mahallesi’nin liman mevkiindeki ilk inşaat faaliyetleri, Muhittin Dalgıç’ın belediye başkanı olduğu 2004 yılında başlamıştı. Bölgeye çok sayıda lüks villa yapılmış, denizden sulak alana doğru kanal açılarak evlerin önüne yatların girebilmesi sağlanmıştı. Şimdi de kanalın karşı kıyısında su kotunu derinleştirmek için kazı faaliyeti başlatıldı.
Mimarlar Odası ve Şehir Plancıları Odası, Alaçatı Sulak Alanı’nda kıyı kenar çizgisi tespiti yapılmadan inşaat faaliyetlerine başlandığını açıkladı. Doğal yapıya yönelik bu müdahalenin hukuksal dayanağının bulunmadığı ve alanın koruma – kullanma dengesinin geri dönülmesi mümkün olmayacak şekilde bozulacağı bildirildi.
DOĞAL YAPI BOZULUNCA HORTUM FELAKETİ OLMUŞTU
Açıklamada, alanın 150’den fazla kuş türünün üreme ya da mola ve beslenme yeri olduğu vurgulandı. Bununla birlikte, su yılanı ve bilimsel çalışmalar ile saptanan endemik flora ve faunaya sahip olduğu kaydedildi. Bölgede daha önce yaşanan süreç hatırlatılarak, Alaçatı Port’ta onaylanan imar planları ve kıyı kenar çizgisi değişikliği sonucunda yapılan fiziki müdahaleler nedeni ile sulak alanın ekolojik yapısının zaten olumsuz etkilendiği belirtildi.
16 Nisan 2021 tarihinde meydana gelen hortum felaketine işaret edilerek, yapılan inceleme sonucunda, sulak alandaki doğal yapının bozulmasının hasar boyutunu yükselttiğinin tespit edildiğine dikkat çekildi. “Söz konusu alanının, toplum ve doğa yararı doğrultusunda değerlendirilmesi gerekirken, sermayenin talepleri doğrultusunda müdahaleye uğraması hiçbir şekilde kabul edilemez” denildi.
MAHKEME İPTALİNDEN SONRA KIYI KENAR ÇİZGİSİ BELİRLENMEDİ
Meslek odaları, Alaçatı Port’ta kıyı kenar çizgisi belirleme işleminin, özel çıkarlar için yürürlükte bulunan mevzuat ve kamu yararına açıkça aykırılığı nedeni ile İzmir 3. İdare Mahkemesi tarafından iptal edildiğini ve sonrasında yeni bir kıyı kenar çizgisi belirlenmediğini ifade etti.
İNŞAAT FAALİYETİ KIYI KENAR KANUNUNA AYKIRI
Meslek odalarının, süreç bu aşamadayken, Alaçatı Sulak Alanı’nın bulunduğu bölgede yeni bir kıyı kenar çizgisi tespiti yapılmadan yeni inşaat faaliyetlerine başlandığının ve su kotunun derinleştirilerek kanal açıldığının 11 Nisan 2021 günü öğrenildiğini belirttiği açıklamasında şöyle denildi:
*Yapılan bu müdahalenin hukuksal dayanağının bulunmadığı ve alanın koruma – kullanma dengesinin geri dönülmesi mümkün olmayacak şekilde bozulmasına neden olacağı açıktır.
*Söz konusu alanda kıyı kenar çizgisi belirlenmeden yapılacak her türlü uygulama, 3621 Sayılı Kıyı Kanunu ve uygulama yönetmeliğine aykırıdır ve suç unsuru taşımaktadır. Öte yandan bahse konu alandaki işlem için valilikten herhangi bir izin alınıp alınmadığı bilinmemektedir.
*Güncel durumda; Kıyı Kanunu Uygulama Yönetmeliği’nin 5. Maddesi’nde düzenlenen “Kıyılardan kum, çakıl vesaire alınamaz veya çekilemez. Kıyılarda kıyıyı değiştirecek boyutta ve kıyının doğal yapısını bozacak nitelikte kazı yapılamaz. Valilikçe uygun görülmesi ve yazılı izin verilmesi halinde Valilik denetiminde kıyının doğal yapısını değiştirmeyecek boyut ve nitelikte yapılacak kazı işlemi izin şartlarına bağlıdır. İzin şartlarına aykırı işlem yapılması halinde verilen izin iptal edilir ve yönetmeliğin 21. maddesine göre cezai işlem yapılır” hükmü uyarınca, kıyının doğal yapısında geri dönülmesi mümkün olmayan zarara neden olacak işlemlerin hukuka uygunluğundan bahsedilemeyeceği açıktır.
*Bu nedenle, söz konusu alanda yürütülen inşaat faaliyetlerinin derhal durdurulmasının, ilgili idarelerin, Meslek odalarının ve tüm İzmirliler’in sorumluluğu olduğuna inanıyoruz. Söz konusu alanda hukuka aykırı yürütülen inşaat faaliyeti hakkında suç duyurusunda bulunacağımızı ve sürecin takipçisi olacağımızı, kamuoyunun bilgisine sunarız.
4,5 DÖNÜM İNŞAAT ALANI
Söz konusu alandaki yapılaşma faaliyetini Alaçatı Turizm AŞ gerçekleştiriyor. İnşaat alanının büyüklüğü 4500 metrekare. Sulak alandaki kanal genişletme ve derinleştirme çalışması bu ultra lüks villaların önüne yat yanaşabilmesi için yapılıyor. Alana 24 adet tripleks villa yapılıyor.
Port Alaçatı, merkezi İstanbul’da yer alan Alaçatı Turizm Yatırım ve İşletme A.Ş tarafından hayata geçiriliyor. Bu şirketin yüzde 51’i işadamı Aykut Mutlu’ya, yüzde 14’ü Agrilya Turizm’e, yüzde 10’u işadamı Kenan Suiçmez’e, yüzde 10’u projeyi inşa eden Ant Yapı’ya, diğer yüzde 10’u ise Yves Spoerry’e ait. Yüzde 5 hisse ise belediye şirketi olduğu söylenen Alataş Alaçatı İmar İnşaat’a ait.
KANAL KAZAN ŞİRKET MESLEK ODALARINA YANIT VERDİ
Mimarlar Odası ile Şehir Plancıları Odası İzmir Şubelerinin Alaçatı Port karşısındaki inşaat ve kanal kazısı faaliyeti hakkındaki açıklamasına devletin ilgili kurumlarından henüz bir cevap gelmedi. Meslek odalarına yanıt Alaçatı Turizm Yatırım İşletme AŞ’den geldi.
Şirket, meslek odalarının iddialarının gerçeği yansıtmadığını savundu. Alaçatı Port mevkiinde 4 bin 500 metrekarelik inşaat alanında 24 adet lüks villa yapımına başlayan ve su kotunu derinleştirmek için kanal kazısı yapan şirket, “İnşaatlarının doğaya olumsuz etkisi olduğu bulgusuna rastlanmamıştır” açıklamasında bulundu.
150’den fazla kuş türünün üreme, beslenme ve mola yeri olan sulak alan hakkında şirket, “Yapılan inşaatların çevreye, doğaya ve kuşlara zarar verdiği iddiası bilimsellikten uzaktır” dedi.
Şirket, söz konusu faaliyete ilişkin bilimsel raporlar hazırlattığını belirtti, ancak rapor ile üniversite ve öğretim üyeleri hakkında bir açıklama yapmadı. Diğer yandan, şirket, buradaki faaliyetleri ile ilgili gereken yasal izinleri aldıklarını belirtti. Rant peşinde olmadığını savunan şirket, gerçekleştirdikleri projeler sayesinde yörenin adını tüm dünyaya duyurduğunu ifade etti.
KANAL AÇAN ŞİRKETTEN MESLEK ODALARINA YANIT
Şehir Plancıları Odası ve Mimarlar Odası’nın kamuoyu duyurusuna tepki gösteren şirketin açıklamasında şöyle denildi:
*Çeşme Alaçatı Sulak Bölgesi’nde kaçak yapılaşma olduğu iddiası gerçeği yansıtmamaktadır. Port Alaçatı bölgesindeki yapıların tamamı ruhsatlı yapılar olup devam eden inşaatlara ilişkin inşaat ruhsatları ve izinleri eksiksiz şekilde alınmıştır.
*Kıyı kenar çizgisi ile ilgili davada; dava, şirket lehine sonuçlanmış ve mahkeme ilamı neticesinde kıyı kenar çizgisi Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nca onaylanmıştır. Nitekim yapılan inşaatın kıyı kenar çizgisine herhangi bir müdahalesi de bulunmamaktadır. Yapılan inşaatta sadece projenin gereği olarak su kanalları açılmakta ve derinleştirme işlemi yapılmaktadır. Yapılan kanal açma ve derinleştirme işlemine ilişkin olarak idarelerden olumlu görüşler alınmış, ilgili idareden de bölgede kanal açılabileceği ve derinleştirme işlemi yapılacağı konusunda onay alınmıştır.
*11.02.2021 tarihinde meydana gelen hortumun firmanın yapmış olduğu inşaatların yöredeki doğal yapıyı bozmasından kaynaklı olduğu ileri sürülmüş ise de meydana gelen doğal afetin havadaki ısı dengesizliğinden oluştuğu açıktır. Kaldı ki 2004 yılından beri bölgede inşaat yapılmakta iken 2021 yılında ilk kez meydana gelen hortum doğal afetinin nedeninin yapılan inşaatlara bağlanması kabul edilebilir değildir.
*Yıllardır yörede inşaat faaliyetini sürdüren firmanın en hassas olduğu konulardan birisi de çevre konusudur. Firma geçmişte ve günümüzde yöreyi çevresel etki ve ekolojik bakımından incelemek için üniversitelerde konusunda uzman profesörlerden görüşler almaktadır. Şu zamana kadar alınan bilimsel raporlarda yapılan inşaatlarının doğaya olumsuz etkisi olduğu bulgusuna rastlanmamıştır. Yapılan inşaatların çevreye, doğaya ve kuşlara zarar verdiği iddiası bilimsellikten uzaktır.
*Firmanın rant peşinde inşaatlar yaptığı iddiası da gerçeği yansıtmamaktadır. Nitekim firma rant peşinde olsaydı bahsedilen büyük metrekarelere daha çok ev yapma gayesinde olurdu ancak yapılan evler bölgede düşük yoğunluklu yaşam alanı oluşturmaktadır. Çevreye ve doğaya duyarlı olan firma, yaptığı vizyonlu inşaatları ile yörenin adını tüm dünyada duyurmayı başarmıştır. Firmanın yürüttüğü proje Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında yer alan mevzuata, hukuka uygun; çevreye ve doğaya saygılı olarak yapılmış ve aynı anlayışla da devam etmektedir. Kaynak: Sözcü