Fenerbahçe Sportif Direktörü Emre Belözoğlu, Caner Erkin’in takımda bir süre yer almamasıyla ilgili, “Caner, takım arkadaşlarına, hocaya yanlış anlaşıldığından dolayı bizim önümüzde, takımın önünde gerekli konuşmayı yaptı ve üzgün olduğunu iletti” ifadelerini kullanırken, mağdur edilmiş tek kulübün Fenerbahçe olduğunu söyledi.
Fenerbahçe Sportif Direktörü Emre Belözoğlu, gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu. Belözoğlu, Fenerbahçe Can Bartu Tesisleri’nde, ligde oynayacakları Gençlerbirliği maçının hazırlıkları kapsamında gerçekleştirilen antrenmanın ardından basın mensuplarıyla bir araya gelerek sohbet etti. Caner Erkin’in takıma dönmesine ilişkin verdikleri kararın içeriğini anlatan Emre Belözoğlu, “Caner ile ilgili bir karar vermek durumundaydık. Başkanımız, yönetici arkadaşlar ve hocamızla beraber oturduk ve Caner aramıza katıldı. Caner, yanlış anlaşıldığından dolayı takım arkadaşlarına, hocaya bizim önümüzde, takımın önünde gerekli cümleleri kullandı ve üzgün olduğunu iletti. Biz Caner’i tanıyoruz, içinin dışının bir olduğunu biliyoruz. Caner hiçbir zaman kafasının arkasında planları olan biri olmadı. Ne yaptıysa zarar olarak kendine yapmıştır, etrafındakine zarar verecek biri değildir. Karakterli de biri. O da bu durumdan rahatsızdı, üzgündü” ifadelerini kullandı.
Caner Erkin’in belli bir yaşa geldiğini ve bazı davranışlarına dikkat etmesi gerektiğini de belirten Belözoğlu, şöyle devam etti:
“Bizim bulunduğumuz konum itibarıyla kişisel ilişkilerden çok Fenerbahçe’nin menfaatlerini düşünmemiz gerekiyor. Fenerbahçe’nin menfaatleri doğrultusunda bir karar verdik, inanıyoruz ki bunun karşılığını da alacağız. Caner yaptığından, oluşan ortamdan rahatsız ve üzgündü. Şu an diğer takım arkadaşları gibi Fenerbahçe’nin başarısı için mücadele etmek istiyor. Takım arkadaşlarına ve hocaya da bunu iletti. Biz Caner’i seviyoruz, ne kadar iyi Fenerbahçeli olduğunu da biliyoruz. Başkanımıza ve hocamıza tekrar teşekkür ediyorum. Bizim burada Samandıra’daki liderimiz Erol Bulut, bunu daha önce de söylemiştim. Hocanın isteğine göre hareket ediyoruz. Eğer bir orta yol bulursak hepimizin fikirleri ayrı da olabilir ama önceliğimiz hocanın isteklerini yerine getirmek. O yüzden hoca da Caner’in bizimle beraber olmasını istedi. Caner’in de adım atması gerekiyordu.”
“İSTİFA GÜNDEMİNİ BİZ OLUŞTURMADIK”
Emre Belözoğlu, kamuoyunda hakkında çıkan istifa ettiği yönündeki haberlere ilişkin gündemi kendilerinin oluşturmadığını dile getirdi. Fenerbahçe’ye ve kulüp başkanı Ali Koç’a bir söz verdiğini vurgulayan Belözoğlu, “Ben Fenerbahçeliyim, Fenerbahçe ve Ali Koç ile bir yola çıktım. Bu yolda başkanımız ve kulübümüz için vermiş olduğum söz doğrultusunda sonuna kadar ama sonuna kadar, sonuç ne olursa olsun Fenerbahçelileri üzmemek, mutlu etmek adına çaba sarf etmeye ve burada çalışmaya devam edeceğim” diye konuştu.
Fenerbahçe’nin başarısının ve yaşadığı sürecin gündeme gelmesi gerektiğinin altını çizen Belözoğlu, şunları aktardı:
“Benim üzerimden bu algıların yapılması, kulübe zarar verilmesi futbolculuk dönemimde de alışık olduğum bir durum ama şu an pozisyonum gereği cevap vermemiz gerekiyor. O yüzden de çok sert konuşmak istemiyorum. Öncelikle başkanımıza bir söz verdim. Bütün futbolcu arkadaşlarım, hocam, burada bizimle kader birliği yaptığım, temsil ettiğim herkesle sonuna kadar beraberiz. Sonuç ne olursa olsun.”
“ŞAMPİYON OLABİLECEĞİMİZE YÜREKTEN İNANIYORUZ”
Emre Belözoğlu, sezon sonunda şampiyonluk ipini göğüsleyeceklerine inandıklarını söyledi. Sarı-lacivertlilerin uzun süredir şampiyonluğa hasret olduğunu ve bu durumun her maçı final gibi görmelerine sebebiyet verdiğini belirten Belözoğlu, “Bu durumu biz de yaşadık. 2014-2015 senesinde her maçı final gördük, hatta 1 sene öncesinde şampiyon olmamıza rağmen. Gerçekten Fenerbahçe’yi seven herkesten ricam, 2 hafta önce şampiyonluktan kopmuş bir takımın şu an Fenerbahçe olarak şampiyonluğun en önemli adaylarından biri olarak gösterilmesi ne kadar doğru bir görüntüyse, maç kaybettiğinde şampiyonluktan kopuyor algısının oluşturulması da o kadar yanlış” değerlendirmesinde bulundu.
Fenerbahçe’nin Türkiye’nin en büyük camiası olduğunu vurgulayan deneyimli futbol adamı, şöyle konuştu:
“Gerçekçi olalım, zaten Fenerbahçe’nin başarısından, futbolundan, huzurundan çok rahatsız olan insan var. Ama ben kendi içimde kalbi Fenerbahçe için atan herkes için söyleyebileceğim lütfen bu takım iyi bir takım, bu camia Türkiye’nin en güçlü camiası. Biz her türlü sıkıntının üstesinden geliriz, Fenerbahçe büyüklüğünden hiçbir şey kaybetmez. Ama 7 senedir bir başarısızlık varsa bizim üstümüze düşen ne varsa sorumluluktan kaçmayız. Sene sonunda şampiyon olabileceğimize yürekten inanıyoruz. Olamazsak bunu herkes bilsin; başta ben olmak üzere hepimiz sorumluluğu alırız kimsenin şüphesi olmasın. Yani biz buradayız.”
“BU ÜLKEDE MAĞDUR EDİLMİŞ TEK KULÜP FENERBAHÇE’DİR”
Emre Belözoğlu, Türkiye’de mağdur edilen tek kulübün Fenerbahçe olduğunu savundu. Her zaman futbolun ve sahanın içinde kalmaya çalıştığını hatırlatan Belözoğlu, Süper Lig’de birçok kulübün hakemlerden şikayet etmesine ilişkin bir soruyu ise şu şekilde yanıtladı:
“Bizim için her zaman sahanın içi değerli ve önemli. Biz burada kendimizi ne kadar geliştirebiliriz onun derdindeyiz. Takıma, kulübe bu anlamda ne kadar destek verebilirim onun derdindeyim. Ancak konumumuz gereği de ortalık kızışsın, karışsın, kaos olsun bundan beslenelim hiç demedik. Bu ülkede mağdur edilmiş, benim de yaşadığım, şahit olduğum tek bir tane kulüp varsa o da Fenerbahçe’dir. Özellikle bir sezonu söylemeyeyim ama saha içinde ve dışında tek mağdur edilmiş kulüp Fenerbahçe’dir. Ben bunu net bir şekilde yaşadım. Bu ülkede mağdur edilmiş tek kulüp Fenerbahçe’dir. O yüzden o sistem, o algı oluşturma isteğiyle hareket etme isteğindeki kimseye müsaade etmeyiz. Gerekli yerlerde yönetici büyüklerimiz de açıklama yapıyor ama mağdur edebiyatı değil. Ben bunu gerçekten hem saha içinde hem saha dışında yaşadım. O yüzden mağdur olan tek kulüp Fenerbahçe’dir diyorum. Bizler hak edilmiş bir şampiyonluk, hak edilmiş bir başarı dışında bir şey zaten istemiyoruz. Böyle algılar için çalışmayız. Kulübümüzün, takımımızın gücü kadar konuşuruz.”
Saha dışındaki algıdan ziyade Samandıra’ya konsantre olduklarını ifade eden Belözoğlu, çok güçlü bir oyuncu topluluğuna ve teknik heyete sahip olduklarını da dile getirdi.
Emre Belözoğlu, futbolcularından hiçbirinin değersizleştirilmesine izin vermeyeceklerini de anlatarak, “Bizim için Fenerbahçe forması giyen her oyuncu kutsaldır, önemli, değerlidir. Sezon sonu gelir, performans değerlendirmesi, kulübün kendi değerlendirmesi yapılır. Bir oyuncuyla devam edilir ya da edilmez o başka bir konudur ama biz sezon içinde burada hiçbir oyuncumuzu kimseye malzeme etmeyiz. Camiamızın da taraftarımızın da bu anlamda çok akıllı, çok zeki davranması gerekiyor. Mert Hakan neden bu kadar hedefti, onun geçmişi olduğunu herkes iyi biliyor. Mert’i de diğer oyuncu kardeşlerimizi de kimsenin değersizleştirmesine müsaade etmem, hiçbirimiz etmeyiz” ifadelerini kullandı.
Teknik direktör Erol Bulut’un her zaman yanında olacaklarını ve Bulut’a çok güvendiklerini belirten Belözoğlu, futbolcuları Jose Sosa’nın son dönemde yükselen performansına ilişkin ise şunları kaydetti:
“Sosa çok iyi oyuncu. Sosa’yı çok güvendiğimiz için transfer ettik. Hocamız, başkanımız hep beraber istedik. Son dönemdeki performansından biz de memnunuz. Bütün taraftarlarımızın da hem takımımızdan hem de Sosa’dan beklediği zaten bu. Camia başka bir camia, Fenerbahçe gerçekten zor bir yer. Burada futbol oynamak da taraftar olmak da çok zor. Fenerbahçe zor ve büyük bir kulüp ama mutlulukları da bir o kadar büyük oluyor. Türkiye’de, dünyada medya diye bir şey var. Fenerbahçe’nin futbolcusu olmadan önce herhangi bir futbolcu buraya geliyor 10 bin takipçisi var. Bir anda takipçisi 500 bine çıkıyor. Bir maç iyi oynuyor her şey harika, bir maç kötü oynuyor yerden yere vuruluyor. Buranın dinamikler var. Fenerbahçe büyük bir yer. Burada ancak büyük futbolcular oynar, büyük futbolcular başarılı olur.”
“TRANSFERDE BEKLEDİĞİNİN KARŞILIĞINI ALMAK GERÇEKTEN ZOR”
Emre Belözoğlu, yapılan transferle oyuncu performanslarının her zaman istenildiği gibi olmadığını aktardı.
Transferin karşılığında beklediğini bir şekilde alabilmenin kestirilebilir bir durum olmadığını aktaran Belözoğlu, şunları anlattı:
“Bir transferin verimliliğini hesaplayabilmek çok kestirilebilir bir şey değil. Bir oyuncuyla ilgili bir hesap yapıyorsun, hocayla, başkanla, scoutla görüşüyorsun. Her şeyden eminsin bir geliyor ülkenin gerçekleri, ligin gerçekleri, sosyal hayat derken başka bir şey karşına çıkabiliyor. Szalai ve Pelkas özelinde çok çabuk geri dönüş aldık. Yıllardır Fenerbahçe’de oynuyormuş gibi antrenmanda en çok sesi çıkan kişi, en son aramıza katılan Szalai. Futbolda bu önemlidir. ’Bir takımın kendi arasında konuşması, bir kişi fazla oynaması gibidir’ derdi büyüklerimiz. Takımı motive ediyor, iyi gün kadar bu işin kötü günü var. Reaksiyon da bizim için önemlidir. Bu isimler çok örnek oyuncular. Bizim zaten hedefimiz, hayalimiz kendi içinden yetiştirdiği değerlerle beraber böyle genç oyunculara yatırım yapıp hem Türk futbolunun hem de Fenerbahçe’nin ekonomisine katkı vermek.”
Transferde tek başına hareket etmediğini de hatırlatan Belözoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Transfer tercihleri yaparken başkanımızla, hocamızla, scoutumuzla değerlendirme yapıyoruz. Tek başımıza karar almıyoruz, beraber hareket ediyoruz. Scoutluk konusunda bize laf atanlar oluyor ama bizim kimseyle bir problemimiz yok. Onlar kendilerince bir şeyi konuşuyorlarsa çok da değerli değil. Biz ne yaptığımızı biliyoruz. Bizim Fenerbahçe’den başka bir derdimiz yok. Onlar da bizim derdimiz değil zaten. Tek derdimiz Fenerbahçe’nin başarısı. Benim başkasıyla muhatap olacak gücüm yok, Fenerbahçe’ye yeteyim yeter.”
Biz başkanımızla bu yola çıktık ve onu bırakmayacağız. Biz Fenerbahçe’nin başarısı için elimizden geldiğince önümüzdeki senenin planlamasıyla alakalı hocamızla beraber futbolcu tercihiyle alakalı değerlendirmelerimizi yapıyoruz. Bu seneki takım güçlü bir takım, önümüzdeki senenin takımı planlaması için önümüzde zamanımız var. Biz sadece bu sene şampiyonluğa konsantreyiz” şeklinde görüş belirtti.
Şu anda Beşiktaş derbisini düşünmediklerini ve önlerindeki tek hedefin Gençlerbirliği maçı olduğunu vurgulayan Belözoğlu, sözlerini Mesut Özil’in sakatlığının durumu ve Mesut ile Mert Hakan Yandaş’ın basına yansıyan fotoğrafıyla ilgili şöyle sürdürdü:
“Mesut’un sakatlığı aldığı sert darbeye bağlı. Kariyeri boyunca adale sakatlığı çok yaşayan bir oyuncu değil. Biz oyuncularımızı profesyonel hayatta ve sosyal hayatlarında kulübümüzü nasıl, ne kadar temsil ettikleriyle alakalı kendi aramızda değerlendirmeleri yapıyor ve oyunculara gerekli yerlerde müdahale ediyoruz ama futbolcular hiçbir zaman hiçbir yerin kölesi değildir. Onların da kendi özel hayatları var. Bu anlamda tolerans göstermemiz gerekiyor. Futbolcu arkadaşlarıyla saat 17.00’de yemeğe gitmesi ki 19.00’dan sonra her yer kapanıyor. Ben bunda bir sıkıntı görmüyorum.”