Çanakkale zaferini 106. yılında saygıyla andık bu yıl. Hepimizin ailesinde elbet vardır savaşa katılan, şehit ve gazi olan. Belki hikayeleri bize kadar ulaşmamıştır. Çanakkale Zaferinin dörüdüncü kuşağıyım ben. Şanslığım ki Atalarımın hikayeleri bana ulaşıyor.
Babannemin amcası Mehmet amcanın Yemen’de başlayan askerliği Çanakkale’de devam etmiş, tam 11 yıl harp etmiş. 15 yaşında ayrıldığı evine 6 yıl sonra izne geldiğinde anne ve babası onu kapıda tanıyamamış. Saçı sakalı birbirine karıştığı, üstü başı perişan olduğu için dilenci sanmışlar. Mehmet amca ve asker arkadaşları Çanakkale Savaşı sırasında bir köprü altında yıkanmak için soğuk suya girdikleri esnada düşman baskın yapmış ve o harpte şarapnel parçası ile yaralanmış. Daha sonra diz üstünden ampule edilmiş ve bir bacağını kaybetmiş. O gün düşman saldırısından sonra kıyafetsiz, çırılçıplak kalmış Mehmet amca ve kalan sağ asker arkadaşları. Savaş bitip yıllar sonra tek bacağı ile yaşamaya alışıp hayat normale döndüğünde Çanakkale’ye seyahate giden kardeşi Salim’e ve Gelinol’da askerlik yapan yeğeni Vahittin dayımıza “Salim, Vahittin bak bakalım benim kopan bacağım o köprünün altında mı hala” diye şaka yaparmış. Babam ve amcam Mehmet amcanın harp anılarını dinleyerek büyümüşler. Yine savaşın ailemize başka bir etkisi; babamın babannesi çok yaşlı bir adamla evlenmiş. Dedem daha 5 yaşındayken babasını kaybetmiş. Amcam babannesine hep sorarmış, “neden bu kadar yaşlı bir adamla evlendin de babam erkenden yetim kaldı” diye. Babannesinin cevabı Burdur şivesiyle “ ay anam, köyde başka adam mı vaadı. İmam olduğu için savaşa almadıklarından tek erkek o kalmıştı evlenecek” olurmuş her seferinde.
Ben de Çanakkale Zaferi günü 18 Martta doğmuşum bundan 43 yıl evvel. Zafer sevinci ile şehitlerin acısının karması duygu durumumu doğduğum günün şerefine almış olabilirim. Gerçi hepimizin hayatı acı ve tatlı anılarla, duygularla örülü…
Dilerim o savaş günlerini tekrar yaşamak zorunda kalmayız. Dilerim günümüzün dünden daha iyi olduğunu hissederiz. Ve dilerim hayatın zorluklarına karşı esnek ve dayanıklı, sevinçlerineyse hazır ve açık olabiliriz.