Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıkladığı İnsan Hakları Eylem Planı’nı İstanbul Barosu Başkanı Mehmet Durakoğlu, RS FM’de Atilla Güner’le Akşam Postası’na yorumladı. Durakoğlu, “Keşke bütün bunlar düzenlenirken Türkiye’nin en büyük barosu konumundaki İstanbul Barosu’na da bir şeyler sorulsaydı. Hiçbir şey sorulmadı. Kendileri gibi konuşan Türkiye Barolar Birliği Başkanı buldukları için onunla konuştuklarında bütün avukatlarla konuştuklarını varsayıyorlar” dedi.
Yanılırsam özür dilemeye razıyım
İşte Mehmet Durakoğlu’nun açıklamalarından satırbaşları:
“2021 Eylem Planı için ‘yeni şeyler olacak Türkiye’deki insan hakları sorunu kalmayacak’ gibi sözcüklerle güvence verilmesi biraz saf bakış açısında olmamı gerektiriyor, ben olamıyorum. Dün Cumhurbaşkanı’nın söylediği bütün cümlelere imzamı atarım. Sözcüklerle temizleyemeyeceğimiz bir alan içerisindeyiz ve uygulamayla bazı şeyleri yapabilmemiz gerekiyor. Keşke bütün bunlar düzenlenirken Türkiye’nin en büyük barosu konumundaki İstanbul Barosu’na da bir şeyler sorulsaydı. Hiçbir şey sorulmadı. Kendileri gibi konuşan Türkiye Barolar Birliği başkanı buldukları için onunla konuştuklarında bütün avukatlarla konuştuklarını varsayıyorlar. Sıkıntının temelinde biraz bu var. Barolar Birliği ile konuştuk o zaman tamam avukatları halletmiş oluyoruz düşüncesiyle bakıyorlar. Bütün bunlara rağmen yanılmış olmayı çok arzu ederim. Yanıldığımda da iyi ki yanılmışım özür dilerim demeye de razıyım.”
Kiremitler eskimiş çatı yok biz badana yapıyoruz
“Bu ülkede terörist olarak ya da teröre yardım etmekle suçlanması bakımından o kadar kolay maddeleri var ki Türk Ceza Kanunu’nun ama bunlarla ilgili herhangi bir şey yapılmıyor. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi de öngörülemez ve ölçülemez dedi. Ankara’ya gitmek için bir otobüs koltuğuna oturduğunuzda yan koltukta da bir FETÖ’cü oturmuşsa sizin Ankara’ya vardığınızda tutuklanmayacağınızı kimse bana anlatamaz mesela. Böyle bir gerçeklikle karşı karşıyayız. Bütün bunların değişmesi ve anlatılan cümlelerde ifade edilen özellikle felsefi kökenleri itibariyle ifade edilen noktaya gelmemiz gerekir. Ama bunların gerçekleşme olasılığı gerçek anlamda umut verebilecek bir düzenleme değil. Kiremitler eskimiş, çatı yok, aşağıdan baktığınızda gökyüzünü görebiliyorsunuz ve bir anda en kaliteli badanacı geliyor ve içeriyi badana yapmaya kalkışıyor. Yapmaya çalıştığımız bu aslında bizim.”