Son bir yıl içinde hiperenflasyon koşullarında konut kira ve satış fiyatlarının patlayıp gitmesi ama gelirlerin aynı oranda artmaması çok büyük bir barınma krizine sebep oldu. Seçimlerde yaklaşırken halkın feryatları gündemi kaplayınca oy kaybetme korkusuna kapılan iktidar alelacele bir şeyler yapması gerektiğini düşündü ve yeni bir sosyal konut kampanyası başlattı.
Öncelikle şunu söyleyeyim ben elbette ki sosyal devletin barınma sorununa karşı kamu eli ile konut yapmasını ve sübvansiyonlu fiyatlar ile satması ya da kiralamasını destekliyorum. Lakin önümüzdeki barınma krizinin nedeni konut eksikliği değildir! Sorunun kaynağını yanlış anlar ve yanlış çözüm yollarına saparsanız hem sorunu çözemez ve hem de yeni sorunlara yol açarsınız. Bu gün barınma krizinin patlamasına yol açan asli neden konut değil gelir eksikliğidir ve siz gelirleri artırmadığınız müddetçe barınma sorununu çözmeniz de mümkün olmayacak, fazladan yapacağınız konut yatırımları atıl yatırım olarak kalacaktır.
Şimdi iktidar tarafından son açıklanan projeye bir bakalım, şu anda yaşanan barınma krizinin çözümüne bir katkı sağlayabilecek mi saylayamayacak mı anlamaya çalışalım:
TOKİ sosyal konut projesinin tanıtım töreninde konuşan Recep Bey, “Bu kampanya sayısı ve kalitesi bakımından dünyadaki en büyük konut yatırımı. Ülkemizin her yerinde, yüz binlerce yeni sosyal konutun, konut arsasının ve iş yerinin inşa sürecini başlatıyoruz.” dedi.
Ben bu büyüklük takıntısını da anlamıyorum doğrusu, bir yatırımın büyüklüğü değil faydası önemlidir burada önemli olan dünyanın en büyük yatırımını yapmak değil Türkiye’de baş gösteren barınma krizini çözebilmektir.
Ayrıca bu dünyanın en büyük projesi olma iddiası da ciddi bir safsatadır. Bırakın Çin ve Hindistan gibi devleri kendi bölgesinde olan bitenden bile habersiz danışmanların işgüzarlığı ile ortaya atılmış bir iddiadır. İnanmayan Mısır’ın maliyeti 44,9 milyar dolar tutan Yeni Kahire projesine baksın yeter. Proje 21 adet büyük rezidans bölgesini, 25 adet özel tahsisli bölgeyi, 663 adet hastaneyi, 1.250 adet cami ve kiliseyi, en azından 5 milyon kişinin barınacağı 1.1 milyon konutu ile son yıllarda görülebilecek en büyük projelerden birisi. Tamamlanınca hemen hemen Singapur büyüklüğünde 700 kilometrekarelik bir alanı kapsayacak. Bu yeni şehir, New York’un Central Park’ının 2 katı büyüklüğünde bir parka, Disneyland’ın 4 katı büyüklüğünde bir tema parkına sahip olacak.
Dünyanın en büyük projesi olmasının boş beleş bir iddia olduğunu gördük, şimdi de projenin diğer koşullarına ve barınma sorununu çözüp çözmeyeceğine bir bakalım, proje ve katılım koşulları şöyle:
Projede 81 ilde 2023-28 arasında 500 bin sosyal konut, 250 bin konut amaçlı arsa, 50 bin işyeri yapmak. Proje kapsamında inşa edilecek 3+1 konutların başlangıç fiyatı 850 bin TL, 2+1 konutların başlangıç fiyatı ise 608 bin TL olacak ve satışlar yüzde 10 peşin, 240 ay vadeli olarak yapılacak. Proje kapsamında 2+1 konutlara aylık 2 bin 280 liradan başlayan taksitlerle, 850 bin lira fiyata sahip 3+1 konutlar ise 3 bin 187 liradan başlayan taksitlerle 240 ay vade ile alınabilecek.
Bu noktada “BAŞLAYAN” ifadesine de dikkatinizi çekmek isterim, tam bir pazarlama stratejisi olmuş yani bütün konutlar bu fiyata ve bu taksitlerle olmayacak.
Hak sahiplerinin konutlarına ait kalan borç bakiyesi ve aylık taksitler her yılın Ocak ve Temmuz aylarında olmak üzere yılda iki kez, bir önceki 6 aylık dönemdeki Memur Maaş Artış Oranı dikkate alınarak İdarece tespit edilen oranda artırılacak. Yani bu gün gelirinizin yüzde kaçını taksit ödemeye ayırıyorsanız 20 yıl sonrada aynı yüzdeyi taksit ödemeye ayıracaksınız, hesabınızı ona göre yapın derim.
Ayrıca proje kapsamında ilk teslim edilecek konutlar en erken 2 yıl sonra teslim edilecek dolayısı ile şu anki barınma krizinin çözümüne herhangi bir faydası da olmayacak. Bugünkü durumda yüksek olan konut satış fiyatları ve kiraları aşağı çeker mi? Elbette bu da mümkün değil piyasaya 2 yıl sonra girecek bu konutların bu günkü fiyatları etkilemesi hiçbir şekilde mümkün değildir.