Kaynak: Euronews
İngiliz mahkemesi WikiLeaks’in kurucusu Julian Assange’ın yaptığı kefaletle tahliye talebini reddetti. Casuslukla suçlanan Assange’ın ABD’ye iadesini kabul etmeyen İngiliz yargıç Vanessa Baraitser, bu sefer de tahliye talebini reddetti.
Tutuklunun dışarıda geniş bir “destek ağına” sahip olduğunu vurgulayan Baraitser, Assange’ın ‘kaçma ihtimalinin yüksek olması nedeniyle’ kefaletle serbest bırakılma talebini reddettiğini açıkladı.
ABD yönetimi kararı temyize götürürken Assange’ın geçmiş davranışlarını göz önünde bulundurarak, yargıç Assange’ın tutukluluk halinin devam etmesine karar verdi.
Assange’ın avukatı Edward Fitzgerald, duruşma sırasında, İngiliz mahkemesi kararıyla artık koruma altında olan müvekkilinin kaçma riskinin olmadığını ileri sürmüştü.
Assange’a Meksika’dan siyasi sığınma teklifi
İngiltere’nin kararının ardından Meksika Devlet Başkanı Andres Manuel Lopez Obrador, Julian Assange’a siyasi sığınma hakkı vermek için İngiltere hükümeti ile görüşeceklerini belirtti.
Assange’ın serbest kalmasından yana olduğunu belirten Obrador, “Assange’ın özgür kalması ve Meksika’nın kendisine siyasi sığınma teklif edebilmesi adına İngiltere hükümetine başvurunun yapılması için Dışişleri Bakanından gerekli işlemleri yapmasını isteyeceğim.” ifadesini kullandı.
Assange’ın dava süreci
İngiltere’de hakim Vanessa Baraitser, Assange’ın, iade edilmesi durumunda intihar edebileceğini belirterek ABD’nin talebini reddetmişti.
ABD, Londra’nın dışındaki Belmarsh Hapishanesi’nde tutulan 49 yaşındaki Assange’ı bilgisayar korsanlığı ve casusluğun da aralarında olduğu 18 suçtan yargılamak için İngiltere’den iadesini istiyordu.
İade edilmesi durumunda 175 yıla kadar hapis cezası alabileceği belirtilen Assange’ın destekçileri ve avukatları, Assange’ın yaptıklarının gazetecilik faaliyeti olduğunu, suçlamalarda siyasi amaç güdüldüğünü, akıl sağlığının risk altında olduğunu ve ABD hapishanelerindeki koşulların İngiltere’nin insan hakları yasalarını ihlal ettiğini belirtiyordu.
Basın örgütleri de Assange’ın yayımladıkları nedeniyle yargılanmasının kötü bir örnek oluşturacağını ve bundan sonra ABD’nin herhangi bir gazeteciyi casusluk suçlamasıyla yargılayabileceğini vurguluyordu.