Son iki haftadır tartışma proglarını takip ettiğimizde ne görüyoruz? “Fikri Sağlar , başörtü meselesi, İlker Başbuğ ‘un darbe meselesi. Boğazici Ünivestesine atanan rektör.”
Haber kanallarının en önemli başlıkları bunlar. Prof.’lar, eski siyasetçiler hararetli hararetli tartışıyor ve iktidarın oluşturduğu gündemlerle bizleri meşgul ediyorlar. (Amerika da yer yerinden oynamış, sanki Türkiye’yi ilgilendirmiyor. O da ayrı bir gündem konusu. Ancak, konumuzu dağıtmamak anlamında , bunu “es” geçiyorum.) Oysa ülkemizin sorunları çok daha farklı.. Yoksulluk, açlık ,çiftçinin çilesi, işçinin evine ekmek getirememesi ,asgari ücretle emekli maaşı vs. vs. oysa insanlarımızın gündem farklı. Ekonomik kriz diz boyu görmezden mi geliniyor. Hali vakti yerinde olanların keyfine diyecek yok. Halbuki gündem gerçekten direkt “geçim derdine düşen” vatandaşla ilgili. Korkarım ki, bu kötü gidişatın ciddi bir kırılma yaşatmaması.
Ülkenin iki kutuplu bir toplumsal ayrışmaya doğru gitmesinden, sadece 18 yıldır iktidarda bulunan hükümet değil, bundan “beceriksiz” muhalefette sorumludur. Muhalefet, ” neden 18 yıldır iktidar değişmiyor?” diye yakınıyor. İyi de arkadaş, vatandaşa niye sormuyorsun derdini, sıkıntısını.. Neden sokakta değilsin? Neden insanlarla yeterince yüzleşmiyorsun? Sahaya inmeden neyi başaracağını sanıyorsun? Vatandaşın alternatif olarak illa ki sana mı oy vereceğini düşünüyorsun? Gelişmiş batılı ülkelerde, genel ve mahalli seçimlerde oy kullanım oranlarının yüzde 50’nin altına düşmesi sana bir bir şey hatırlatmıyor mu?
Yoksa, çok mu önemli Fikri Sağlar’ın ne dediği. “Son kullanma tarihi geçen Sağlar, abuk-sabuk konuşmalarla gündeme gelmek istiyor, benim medyam da buna alet oluyor! ,İlker başbuğun kitabının reklamı yapmak için ayrı bir medya operasyonu yapmış olamaz mı? Ya da Boğaziçi Üniversitesi’ne atanan rektörün kim olduğu!… Diğer ünivesitelere atanan rektörler farklımı? Bir ünivesitenin rektörü, başka bir ünivesitenin rektör yardımcısı her akşam tv kanallarında hükümet sözcüsü gibi konuşmuyor mu? Vatandaşın gündemi bunlar mı?
Ünlü bilim adamı, düşünür şair Ömer Hayyam ne diyor? “Felek ne cömert aşağılık insanlara! Han hamam, dolap değirmen ,hep onlara . Kendini satmayan adama ekmek yok: Sen gelde yuh çekme böyle dünyaya…”
Ya Orhan veli ne diyor… “Uyuşamayız yollarımız ayrı. Sen ciğercinin kedisi ben sokak kedisi. Senin yediğin kalaylı kapta. Benimkisi aslanın ağızında. Seninki de kolay değil Tanrı’nın her günü kuyruk sallamak..”
Orhan Veli’nin dediği gibi, vatandaşın ekmeği aslan ağızında. Derdi sıkıntısı aş, iş iken umurunda mı kimin ne dediği. “Dünya üç beş bilgisizin elinde . Onlarca her bilgi kendilerinde. Üzülme eşek eşeği beğenir. Hayır var sana kötü demelerinde.”
Ömer Hayyam’dan kalın sağlıcakla.