Filistinli gazeteci Yusuf el Şerif, BAE’nin Türkiye ile barışma isteğini ve BAE’de yaşayan organize suç örgütü lideri Sedat Peker’in durumunu değerlendirdi.
Duvar’dan İslam Özkan’ın haberine göre, Sedat Peker video çekemese de attığı Tweetlerle açıklamalar yapmaya devam ediyor. Ancak, Peker’in tweetleri videoları kadar etkili olmuyor. Peker, son olarak yine İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’yu hedef aldı. Peker, Meclisin açılacağı 1 Ekim’i işaret etti, Bakan Soylu için hediyesi olduğunu söyledi.
Filistinli gazeteci Yusuf el Şerif, “Sedat Peker iade edilemez, en fazla frenlenir” dedi.
İşte Şerif’e sorulan sorular ve verdiği yanıtlar:
‘GÖRÜŞMELERİ SEDAT PEKER HAREKETLENDİRDİ’
Sedat Peker meselesi görüşmelerin başlamasında ne ölçüde rol oynadı?
“Ben size şunu söyleyeyim: Görüşmeleri Sedat Peker hareketlendirdi, doğru. Çünkü Peker gelmeden önce buradaki hava, ‘Erdoğan Türkiyesiyle barışmamız mümkün değil’ şeklindeydi, çünkü Erdoğan bugün bir şey, yarın başka bir şey söylüyordu, güvensizlik had safhadaydı. Ve konuştuğunuzda burada da, Mısır’da da yetkililerin Türkiye’yi sildiğini görüyordunuz, Türkiye’yle bir şey yapılamaz, diyorlardı. Fakat Sedat Peker meselesi bütün tabloyu değiştirdi, çünkü Türkiye hatta aracılar ve istihbarat aygıtı üzerinden buradaki yetkililere ulaştı biliyorsunuz. Neçirvan Barzani arabuluculuğu bilinen bir şey…”
BAE YENİ BİR TERÖR LİSTESİ YAYINLADI
“Biliyorsunuz dün gece (13 Eylül’de) önemli bir gelişme yaşandı, BAE yeni bir terör listesi çıkarttı, farklı ülkelerden 8 dernek, 35 kişi terör listesine eklendi. Bunların tamamı BAE vatandaşı, yanılmıyorsam bunların 3’ü de İstanbul’da oturuyor. Şimdi bu bir nabız yoklama mı? Yani ‘biz bunları terörist olarak saydık, kırmızı bültene koyduk, ciddiyseniz teslim edin bakalım’ denmek isteniyor. Çünkü biliyoruz Sedat Peker istenmiş, fakat hukuki olarak Sedat Peker’i teslim etmek için herhangi bir zorunluluk yok. BAE zaten iltica eden birisini teslim etmek gibi bir yaklaşım içerisinde değil, gerçi Peker siyasetçi değil, o siyasetçi olsaydı teslim edilmesi imkansızdı. Sedat Peker burada yatırım yapan iş adamları falan bayağı bir çevresi var galiba ve bence teslim edilmesi söz konusu değil. Belki ‘yurt dışına çık’ diyebilirler, ama pasaportu da iptal oldu.”
Peki, Türkiye o üç BAE vatandaşını teslim ederse Sedat Peker’i teslim eder mi Abu Dabi yönetimi?
“Emin değilim, hayır, bilmiyorum. Belki de bu, şöyle bir adım: Türkiye bir şey önerdi, İstanbul’da casuslukla yargılanan 2 kişi var, bunlar BAE lehine çalışıyorlar, ama Birleşik Arap Emirlikleri vatandaşları değil, birisi Filistinli, birisi Ürdünlü. Teslim edelim bunları, siz Sedat Peker’i teslim edin, tabi karşılıksız bir teklif. Yani zaten onların casus olduğuna dair herhangi bir delil yok, diğer Filistinli biliyorsunuz işkence altında öldü hapishanede, dili kopartıldı, mahkemesi karartıldı. Diğeri Ürdünlü, yani bu iki kişi, Birleşik Arap Emirlikleri için çok önemli değil, suçu da sabit değil…Bence Sedat Peker teslim edilmez de frenlenebilir”
“FRENLEME PEKER’İN İŞİNE DE GELEBİLİR”
“Şu anda frenlenmiş vaziyette, video yayınlayamıyor zaten.
Burada, siz daha iyi bilirsiniz ama, ben eskiden, yani Peker’in videoları durdurulmadan önce de soruyordum, neden savcılar harekete geçmiyor diye. Sedat Peker 20-30 video yayınlasa da bir gelişme olmuyor. Neden? Çünkü seçim yok.
Bu yüzden ben aslında şöyle düşünüyordum: Yani Sedat Peker finali nasıl yapacak? Şimdi yaparsa arada kaynar, zayi olur. Aslında biraz frenleme, Sedat Peker’in de işine gelir yani sonra daha uygun bir zamanlamayla bilahare yeniden video çekimlerine başlayabilir. Bilemem. Çünkü seçim atmosferine girmedikçe videolar pek işe yaramıyor, kendisi de zaten son tweetlerinde sitem ediyor. Diyor ki, ben çok şey söylüyorum ne muhalefet üzerine gidiyor ne savcılar harekete geçiyor. Peki, şimdi yine video yayınlasa ne değiştirecek?”
Yusuf Bey, isterseniz şu soruyla başlayalım: Türkiye’yle BAE arasındaki görüşmeler şu an ne aşamada? Yani BAE’nin ileri sürdüğü koşullar neler, Türkiye’den ne talep ediyor?
“Şimdi şöyle diyebiliriz: Biliyorsunuz iki ülke ABD’de Biden Başkanlık makamına geldiğinden beri yakınlaşmaya çalışıyor. Fakat burada Sedat Peker meselesinin de katkısının olduğunu kabul etmek lazım. Abu Dabi’yi harekete geçiren şey Doğu Akdeniz’de İsrail’in payına düşen kısma BAE’nin yapacağı doğal gaz yatırımlarıdır. Mubadele Şirketi gidip İsrail’in, doğal gaz yataklarını satın alma ve işletme niyetinde. Buradaki yatırımları nedeniyle doğal gaz yataklarına zarar gelsin istemiyor. Yani Türkiye eğer yeniden Doğu Akdeniz’de gerilim çıkarırsa bu yatırımlar zarar görür. Abu Dabi yönetimi bu yüzden inisiyatif aldı…”