Almanya’nın önde gelen enerji uzmanlarından birine göre yaşananlar bir kabus; üstelik bu kabusun yaklaşmakta olduğunu daha önceden tahmin etmişti.
Claudia Kemfert 15 yıldır siyasetçileri Rus enerjisine çok fazla bel bağlandığı konusunda uyarmaya çalışıyor.
Yakın geçmişe kadar Almanya, doğalgaz ihtiyacının yarısından fazlasını Rusya’dan alıyordu. Kempfert, Berlin’e başka kaynaklar bulma ve yenilenebilir enerjiye daha fazla odaklanılması tavsiyesinde bulundu. Ayrıca, Almanya’nın doğalgazının çoğunu aldığı Kuzey Akım 1 boru hattının inşasına karşı uyardı.
Gözle görülür bir öfkeyle, “Son 15 yıldır bunu yaptım. Tekrarladım, tekrarladım, tekrarladım. Bunun asla yaşanmayacağını umdum” diyor.
Vladimir Putin’in uygulamada Rus gaz ihracatını bir silah olarak kullanma kararı, Almanya’yı panikletti.
Moskova son günlerde akışın azalmasından ve daha sonra tamamen kesilmesinden Kuzey Akım boru hattındaki gerekli bakım çalışmalarını sorumlu tuttu.
Berlin’de buna pek kimse inanmıyor. Rusya’nın kış aylarında Almanya’ya gereken doğalgazı sağlayacağına inanların sayısı ise daha da az.
İdealler tekrar gözden geçiriliyor
Almanya’daki koalisyon hükümeti, alternatif enerji kaynakları bulmaya uğraşıyor.
Sıvı doğalgazın (LNG) alınabilmesi yüzen terminallerin inşa edilmesi planlanıyor. Aralarında Katar’ın da bulunduğu diğer ülkelerden gaz temin etmeye çalışıyorlar.
Yeşil siyasetçi ve Alman Ekonomi Bakanı Robert Habeck’in Ortadoğu’ya fosil yakıt için el açmaya gitmesi, ülkede bazılarının tepkisine yol açtı.
Ancak hükümet, bazı ideallerini yeniden düşünmek zorunda kaldı.
Almanya’daki nükleer santrallerin devre dışı bırakılmasına son verilmesi konusunda ateşli bir tartışma yapılıyor. Başbakan Olaf Scholz’un koalisyon hükümetindeki ortakları Yeşiller, nükleer enerjiden nefret ediyor.
Ve komürü geride bırakmaya ant içtikten sonra Almanya şimdi, eski enerji santrallerini yeniden yakmaya başladı. Habeck bile bu kararı “can sıkıcı” diye tanımladı.
Bu nedenle, Duisburg yakınlarındaki Ren Nehri kıyılarındaki bir terminalde hava kömür tozuyla dolu. Siyah kömür yığınlarıyla dolu mavnalar giderek daha sık burada yüklerini boşaltıyor.
Kömüre artan talep, buradaki gemicilik şirketleri için iyi haber. Aslında siparişlerle başa çıkmakta zorlanıyorlar. Ancak HGK Gemicilik’in müdirelerinden Martina Becker, nehre bakınca kaygılanıyor.
“Bizim için su yoluyla bu kadar çok kömürün taşınması tabii ki iyi. Ama bu ince bir çizgi, çünkü doğalgazın kesilmesi ya da kısıtlı kullanılması halinde endüstri tamamen durabilir. Sonra da ekonomik durgunlukla karşılaşırız” diyor.
Sanayi dünyasının liderleri de bunun gerçekçi bir tahmin olmasından korkuyor. Rus doğalgazı olmadan, ülkenin feci sonuçlarla karşılaşacağı vurgulanıyor. İşletmelerin fazla doğalgazı açık artırmayla satın alabileceği bir teklif üzerinde görüşmeler sürüyor, ancak zaman daralıyor.
Covid sonrası başka bir darbe
Avrupa, sıcak hava dalgası altında terlerken bile, tüm gözler gelecek kış aylarında.
Almanya’da doğalgaz depoları % 66 oranında dolu, ancak kış ayları gelmeden önce % 80 ila 90’a çıkması gerektiğini söylüyorlar.
Alman hükümeti herkesi enerji tasarrufuna teşvik ediyor ve hatta halka daha kısa süren duşlar almaları çağrısı yapıldı. Ülke üç acil durum alarm seviyesinin ikincisinde. Üçüncü seviye alarma geçilirse, doğalgazın kısıtlı kullanımı bir ihtimal.
Ancak, işletmesi hala Covid kapanmalarından sonra toparlanmaya çalışan otel işletmecisi Robert Tepes için bu ek bir sorun.
Bana doğalgaz olmazsa, otelcilik ve yeme içme sektörünün öleceğini anlatırken kızaran etin sesi ve kokusu restoranını dolduruyor.
“Doğalgaz alamazsak, yemek pişiremeyiz. Mutfak kapanır ve hiçbir şey yapamayız. Isıtamayız. İşin buraya geleceğine inanmıyorum ama bunun olmaması için şimdi harekete geçmeliyiz” diyor.
Maliyetler artacak
Almanların emin olabileceği tek bir şey var. Enerji daha pahalı olacak.
Bu maliyetin ne kadarını müşterilerine yansıtabileceğini merak eden Tepes “Ekonomik açıdan bir felaket” diyor:
“Coronadan önce doğalgaza üç ayda bir 2 bin euro ödüyorduk. Geçen sefer depomuzu vergiler hariç 5 bin euroya doldurduk ve bu iki ay önceydi. Bundan iki ay sonra ne olacak? En büyük kaygım bu.”
Doğalgaz sıkıntısı, tabii sadece Almanya’nın sorunu değil. Ancak Rusya’ya çok daha fazla bağımlı Avrupa ülkelerinden biri olarak, AB ülkelerinden dayanışma göstermelerini bekleyenler arasında. Ayrıca ekonomik durgunluğa giren bir Almanya, Avrupa’nın geri kalanı açısından çok ağır mali sorunlara yol açacaktır.
Claudia Kemfert, Rusya’nın vanaları tamamen kapatması halinde bile, akıllıca hareket ederse, Almanya’nın kış aylarını çıkartabileceğini gösteren uzman modellemeye dikkat çekiyor.
“Kötü olabilir. Yeterince hazırlanmazsak doğalgaz sıkıntısı yaşanabilir. Diğer kaynaklardan da gaz ithal etmeliyiz. İthalat kaynaklarımızı daha da çeşitlendirmeliyiz” diyor.
Talebin azaltılması ve yenilenebilir kaynakların artırılması önemli, çünkü buradaki bazıları bunu bir fırsat olarak görüyor.
Çoğu Avrupa hükümeti, Rus enerjisinden ve bunun Putin’in savaş hazinesine yaptığı katkıdan kaçınmaya çalışıyor. Alman bakanların, kömür kullanımındaki artışın sadece geçici olduğunu söylemesine karşın, iklim değişikliğiyle mücadelede daha çok şey yapılması için siyasi irade ve büyüyen bir kamu baskısı var.
Rusya lideri henüz Batı’da siyasi ve ekonomik bir krizi tetikleme amacına ulaşamamış olabilir. Birçok şey, Almanya ve AB gibi blokların vereceği tepkiye bağlı.
Ancak enerji tedariğini kısıtlayarak Putin’in Avrupa’da sadece Rus enerjisine değil, tüm fosil yakıtlara bağımlılığına son vermek adına girişilen uğraşları istemeden hızlandırmış olması mümkün.