Her ay şapkasından tavşan çıkartmayı alışkanlık haline getiren AKP’nin yanlış makroekonomik oyunları 2022 başından bu zamana kadar dış ticaret açığımızı 62 milyar Dolara getirdi. Geçen senenin aynı döneminden %150 daha fazla..
Dış ticaret açığının tetiklediği cari açık ile beraber sene sonuna kadar 100 milyar dolar olması bu gidişle kaçınılmaz gözüküyor..
Yani doların çıkışının en büyük sebebi olan enflasyon ile beraber dış ticaret açığı da tam gaz yoluna devam ediyor..
Hani dolar kontrol altındaydı.. Hani her şey yolundaydı. Artık bundan sonrası tufan.. Bunu bilen iktidarın atmaya çalıştığı zar Türkiye için değil, kendi bekası için yaptığı hamle..
Peki soru basit, sizce son zarı kiminle deniyor AKP!
Hani İdlib’te 28 Şubat 2020’de 33 Mehmetçiğimizin şehit olmasında her ne kadar inkâr edilse de, aktif rol oynayan Rusya..
9 Mart 2020′ de Türk heyetini kapıda bekleten Rusya!
Dikta bir rejimle idare edilen Rusya’nın hemen yanı başındaki Ukrayna’ya demokrasi ve ekonomik gelişme anlamında birtakım destekler verilecek olması, hoşuna gitmedi..
Savaş süresince Avrupa’dan ambargo yiyen Rusya’nın soluk borusu olan Türkiye’nin ne kadar tehlikeli bir suda yüzdüğünü anlaması umarım ki uzun sürmez..
Para gelsin de nereden gelirse gelsin zihniyeti ile, her şeyi mübah sayan Türkiye, Rusya’ya Akkuyu’daki nükleer santrali teslim etti..
Evet yanlış duymadınız, bir ülke nükleer bir üssünü Rusya gibi ne zaman kimi rahatsız edeceği belli olmayan bir ülkeye teslim etti..
Sıcak denizlere inmek için yıllardır sayıklayan Rusya’nın bu emelini bizim AKP iktidarı gerçekleştirdi..
ABD Hazine Bakanlığı’ndan Bakan Yardımcısı Adeyemo’nun Türkiye ziyaretine ilişkin sanki bir ittifak söylentisi dillense de, Ankara’ya gelme sebebinin Rusya yaptırımları olduğu ortaya çıktı..
Şimdi Rusya ile yola çıkmaya hazırlanan Türkiye’yi bekleyen en büyük tehlike, içeride verdiği imtiyazlar dışında ABD’nin uygulayacağı yaptırımlar..
Kıymetli dostlar, iki gündür Merkez Bankası rezervlerinde 7.3 milyar Dolarlık bir artış var.. Rusya’dan geldiği söylenen bu likit için birtakım iktidar mensupları göğsünü kabartsa da, Merkez Bankası’nın eksi 55 milyar dolarda olduğunu hatırlatmak isterim. Gelen 7, 10, 15 hatta 20.. Türkiye’nin derdine derman olamaz..
ABD’nin açıklayacağı enflasyon beklentilerin üzerinde çıkar ise, Dolar/TL üzerindeki baskı hızlanacak..
Bir de üzerinde Eylül ayında bankaların dış borçlanmasına ilişkin peşi sıra gelen açıklamalara dikkat çekmek istiyorum..
Yapı Kredi Bankası ve Garanti BBVA sermaye benzeri tahvillerin devamlılığını sağlamak için şartların uygun olmadığını belirtti.. Bunun Türkçe meali şudur; eğer bu 23 milyar Dolarlık borç dönerse Dolar/TL’yi çok baskılamaz, ama devamı olmayacak borçlar kapanıyor derlerse, Türkiye ekonomisi oradan ciddi anlamda bir yara alacak..
Sonuç olarak AKP, seçime gidilen son virajda elini güçlendirip, kaybettiği tabanını konsolide etme derdinde ..
Ama bunun o kadar mümkün olmadığını anketlerden ve piyasa nabzından anlıyoruz..
Son olarak,
Hani her şeye “beka sorunu” diyen, iktidar şunu bilmeli ki;
Bir ülkenin en büyük beka sorunu, Merkez Bankası’nda bir dolar parasının olmamasıdır… Allah muhafaza, yarın bir savaşta taraf olsan, kimseden 1 cent bulamazsın.
Alın size gerçek beka sorunu…