Yük taşımacılığında kullanılan ağır ticari araç pazarında satışlar hızlandı. Yılın ilk 11 ayında yüzde 19 büyüyen sektör, böylece son 10 yılın satış rekorunu kırmış olacak. 2023 için de yoğun bir talep var.
Lojistik sektöründe yaşanan hareketlilik, kamyon pazarında son 10 yılın rekorunu getirdi. Ötelenmiş talebin devreye girmesiyle 2022 yılı ocak-kasım döneminde ağır ticari araç pazarı, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 19 oranında arttı. Sektör, 2023 yılında da büyümenin süreceğini öngörüyor.
Ağır Ticari Araçlar Derneği (TAİD) verilerine göre, Ocak-Kasım 2022’de ağır ticari araç pazarı, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 19 oranında arttı. Bu dönemde satılan toplam araç sayısı 32 bin 176 adet oldu. Yılın ilk 11 ayında çekici satışları, 2021’in aynı dönemine göre yüzde 28 oranında artarak 19 bin 557 adet olurken, 16 ton ve üstü kamyon satışları yüzde 4 oranında artarak 7 bin 640 adete ulaştı. 16 ton altı kamyon satışları ise yüzde 8 oranında artarak 4 bin 610 adet olarak gerçekleşti.
İhracat %33 arttı
Eşya taşımaya yönelik ağır ticari araç sektöründe ihracat da hızlandı. Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği (OİB) verilerine göre, Ocak- Kasım 2022 döneminde eşya taşımaya mahsus ağır ticari araç ihracatı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 33 artarak, 436 milyon dolara yaklaştı.
MAN, kamyonda 2023’ün satış kotasını doldurdu
MAN Kamyon ve Otobüs Tic. A.Ş. Kamyon Satış Direktörü Serkan Sara, 2022’nin, ağır ticari araç pazarı açısından talebin tarihi seviyelere ulaştığı bir yıl olduğuna vurgu yaparak, ancak tedarik ve üretim konularında yaşanan sıkıntılardan dolayı pazarın, talebin gerisinde kaldığını ifade etti. MAN Kamyon ve Otobüs Ticaret A.Ş. Yıllık Değerlendirme Toplantısı’nda konuşan Serkan Sara, pandemiyle başlayan ağır ticari araç talebinin Rusya-Ukrayna savaşı ile birlikte hızlandığına dikkat çekerek, 2023 yılı kamyon kotasının da satışını şimdiden bitirdiklerini açıkladı. Son birkaç aydaki kur ve finansman bulma konusunda yaşanan dalgalanmalar bile pazarın yukarı yönlü seyrini durdurmadığını vurgulayan Serkan Sara, “2023 yılında da talebin benzer seviyelerde devam edeceğini öngörüyoruz. Yılın ikinci yarısında ülkemizdeki seçim sonrası ekonomik durum ve şartlara bağlı olarak, üretim kapasitelerinin de pozitif gelişim göstereceğini ve yıl sonuna doğru da arz ve talep dengesinin bulunacağını düşünüyoruz. MAN olarak, bu zorlu piyasa süreçlerinden üretim teknolojilerimiz ve esnekliğimiz ile çıkmayı başardık ve hızlı bir toparlanma süreci yaşadık. Yılın ikinci yarısından itibaren iş ortaklarımıza yoğun teslimatlar yaparak, pazardaki iddiamızı ortaya koyduk. TGX 18.510 ve TGX 18.470 çekici araçlarımız, lojistik firmalarının ilk tercihi haline gelirken, TGS serisi araçlarımız ile de inşaat grubunda tercih edilen marka olduk” dedi. Şirket, elektrikli araç yatırımlarını da hızlandırdı. Eylül Ayında Hannover’de düzenlenen sektörün en prestijli etkinliği olan IAA fuarında, 100 Milyon Euro Ar-Ge yatırımı ile geliştirilmiş olan ve seri üretimine 2024 yılında başlanacak olan elektrikli çekici tanıtılmıştı. Tek şarj ile 600-800 Km arası menzile ulaşabilen yeni elektrikli aracımız, sadece 45 dakikada yüzde 80’lik şarj oluyor.
Treyler pazarı yüzde 22 büyüdü
2022 Ocak-Kasım döneminde semitreyler araç pazarı ise bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 22 oranında arttı. Yılın ilk 11 ayında satış adeti ise 11 bin 968 adet semi treyler satışı yapıldı. Schmitz Cargobull Türkiye Satış Direktörü Nihat Ö. Ayhan, “Dört yıl süren güçlü daralma sonunda, nihayet 2019 yılı dördüncü çeyreği ile geri dönüş sinyalleri veren ağır ticari araç pazarı, 2020 yılı üçüncü çeyrek ile beraber başladığı tırmanışını 2,5 yıldır olanca hızıyla sürdürüyor. Pazar, basamakları çifter çifter çıkıyor olsa da örneğin treyler pazarını ele aldığımızda, son 10 yılın zirve performanslarına ancak ve belki bu yıl erişebilecek. Dolayısıyla, büyüyen nüfusu, sanayisi ve uluslararası ticaret hacmiyle pazarın önemli bir büyüme potansiyeli var” dedi. Nihat Ö. Ayhan, küresel ekonomideki daralma ve Türkiye’deki seçime rağmen,2023’te de talebin devam etmesini beklediklerini ifade etti. Ayhan, “Derinleşen makroihtiyati tedbirler, ticari kredilere erişimi giderek zorlaştırdı. Bankaların uygulamak zorunda kaldığı politikalar, bilhassa treyler yatırımlarını desteklemekten çok uzak. Seçime 6 aydan kısa bir süre kala yurt içinde alınan kararların etkisi ve global gelişmeler pazara yön verecek” dedi.