Henüz 20 yaşındayken göçmen olarak ayak bastığı ABD’de polislik hayalini gerçekleştirmeye karar veren Adanalı Erdal Kaya, emekli polis olan babasının izinden gittiği yolda ABD’de Federal Bureau of Investigation (FBI) ajanlığına kadar yükseldi.
Bugün 38 yaşında olan ve Amerikan polis teşkilatında 6 yıl yerel polislik, 3 yıl polis eğitmenliği 2 yıl eyalet polisliği yapan Kaya, girdiği FBI sınavlarını kazandı. Federal büroda 2 yıl görev yaptıktan sonra görevi bırakıp kendi özel güvenlik şirketini kuran Adanalı Erdal Kaya, bugün yasalar, güvenlik ve ateşli silahlar konusunda eğitim ve danışmanlık hizmeti veriyor. Erdal Kaya, ABD’de açtığı ’Amerikalı Aynasız’ isimli sosyal medya hesaplarında 250 bine yakın takipçisi ile tecrübelerini paylaşıyor.
Adana’da doğup polis olan babasının mesleği sebebiyle 20 yaşına kadar Hakkari, Kayseri, Hatay, Diyarbakır, İstanbul gibi Türkiye’nin farklı yerlerinde büyüyen Erdal Kaya, okumak için işsiz ve evsiz bir genç olarak gittiği İstanbul Üniversitesinde hayatının kararını aldı. Bazen parklarda, bazen de kaçak şekilde öğrenci yurtlarında yatarak okumaya çalışan ve yerine göre bir somun ekmekle günü geçiren Kaya, kafasına koyduğu polislik mesleği için 20 yaşındayken bir sabah göçmen olarak kendini Amerika Birleşik Devletleri’nde buldu.
“Eğer bu kez de polis olamazsam dördüncü kez de geleceğim”
FBI’ya kadar uzanan polislik kariyerinin başlangıcında, şehir polisliği için 3 kez müracaat edip reddedildiğini hatırlatarak başlayan Kaya, “Amerika’da polislik başvurusu karakol karakol oluyor, Türkiye’deki gibi değil. Her karakol kendi polisini kendi alıyor. Ben ilk olarak 2007 yılında Amerika’da polislik başvurusu yaptım ancak reddedildim” sözüyle özetliyor. Kaya, “2009 yılında yine başvuru yaptım ve yine reddedildim. Bu süreçte sadece o departmana değil aynı zamanda başka departmanlara da başvuruyordum. 15-20 tane farklı polis departmanına başvuru yaptım. 2011 yılında tekrar başvuru yaptığımda ise bütün kademeleri yavaş yavaş geçtim. Bu süreçte dili ve kültürü öğrendim, yaş olarak olgunlaştım. Başvuru yaptığım departman 777 kişilik başvurudan sadece 15 kişiyi işe alacaktı. Mülakat aşamasına geldiğimde ise çok kötü bir mülakat geçirdim ve ben olsam kendimi işe almazdım dedim. Mülakat bitiminde bir cesaret arkamı dönüp mülakatı yapan ve beş kişiden oluşan komisyona, “Dışarıda bekleyen bir sürü insan var ama içlerinde emin olun en çok ben bu işi istiyorum, bu benim üçüncü denemem ve eğer polis olmazsam beni dördüncü kez de göreceksiniz” dedim. Aradan zaman geçti ve telefon geldi. Dediler ki sen mülakatı geçtin. İnanamadım. Mülakatı geçen toplam 41 kişi vardı ve ben sonuncuydum. Yapılan sınavlar sonucunda sadece 11 kişi polis olabildi. Bütün testi sadece 11 kişi geçebildi, onlardan birisi de bendim. O şekilde polis oldum” ifadeleriyle anlattı.
“FBI beni aradı, ’bizimle çalışmak ister misin’ dedi”
Amerika Birleşik Devletleri Federal Soruşturma Bürosu’nda (FBI) çalışmak için 10 yıl beklediğini söyleyen Kaya, “10 yılımı polis olarak geçirdim. Chicago’da yerel polis olarak, Şehir Polisi dediğimiz departmanda işe başladım. 6 yıl orada polislik yaptım. 3 yıl eğitmen polis olarak görev yaptıktan sonra, yeni gelen polisleri eğitenlerden biri oldum. Daha sonra Eyalet Polisliği Akademisine kabul edildim. Orayı bitirip 2 yıl eyalet polisliği yaptım. İşimi güzel yaptığım için terfi alarak 1 yıl kadar olay yeri inceleme dedektifliği görevini üstlendim. Sonra da hayalim olan ve hiçbir şekilde gerçek olacağını düşünemediğim ama sürekli hayal ettiğim FBI için başvuru yaptım. Testleri geçmeye başladım ve testleri geçtikçe özgüvenim yükseldi. O gün geldi çattı ve FBI beni aradı, ’bizimle çalışmak ister misin’ dedi. Ben de ’seve seve’ dedim. 6 ay eğitim aldım ve toplam 2 yıl özel ajan olarak görev yaptım” şeklinde konuştu.
“Müslüman bir Türk olarak hiç ırkçılık görmedim”
Polis olduğu ilk gün yaşadığı hissi, “Her şeyi tek başına yapıyorsun, kendi hayatını kendin kurtarıyorsun, arabaları kendin durduruyorsun, çeteleri kendin kovalıyorsun, tek başınasın. Arabaya bindim tek başımaydım ama çok gururlu bir histi, hayallerimi gerçekleştirdim baya gururlu bir gündü” şeklinde anlatan Erdal Kaya, ’meslek içinde bir Türk olarak zorlandınız mı’ sorusuna ise “Ben Türk olarak hiç zorluk yaşamadım, ortama ayak uyduran bir kişiliğim vardır. Ortamın bana ayak uydurmasını beklemem. Birçok kişiyle yakın arkadaş oldum ve şahsen bana karşı bir Müslüman bir Türk olarak hiç ırkçılık görmedim” şeklinde cevap verdi.
“Benim için zorlukların en büyüğü o gün eve geri dönebilecek miyim sorusu oluyordu”
Meslekte karşılaştığı zorluklardan da bahseden Kaya, “Polislik mesleğinde birçok zorluk var. Benim için zorlukların en büyüğü o gün ben eve geri dönebilecek miyim sorusu oluyordu. Gerçekten evden çıkıyorsun, anneni, babanı, kardeşini düşünüyorsun, bir daha görebilecek misin bilmiyorsun. Benim çalıştığım polis departman ABD’nin en tehlikeli şehrindeydi. Sürekli çatışma gördüğümüz için acaba eve geri gidebilecek miyim hissi vardı. Aynı zamanda bir diğer zorluk da insanların hayatları hakkında kararlar veriyorsun, gerçekten objektif olmaya çalışıyorsun. Acaba kim bana yalan söylüyor, tutukladığım adam bunu hak ediyor mu diyorsun bunun zorluklarıyla karşılaşıyorsun” dedi.
“Defalarca kez o gün ölebilirdim dedim”
Polislik kariyeri boyunca birçok kez ölümle burun buruna geldiğini belirten Kaya, “Defalarca kez o gün ölebilirdim dedim. Birçoğunda kendi kabiliyetim ile birçoğunda da şansımla hayatta kaldım. Çatışmada bana tüfekle ateş edilip merminin sağ kulağımın yanından geçmesini yaşadım. Mermi geçtikten sonra vay be bugün ölebilirdim mermi 2 santim sola gelse yemiştik kafamızdan, bitmişti işimiz, ışıklar sönmüştü bizim için o gün dedim. Bu gibi şeyler defalarca oldu” ifadelerini kullandı.
“Ailemi ve Türk insanını çok özlüyorum”
Yaklaşık 18 yıldır ABD’de yaşayan Erdal Kaya, ’Türkiye’yi ve ailenizi özlüyor musunuz’ sorusuna ise, “O his hiçbir zaman beni terk etmedi ve hiçbir zaman da terk etmez. Ailem benim bir tanem, hepsini çok özlüyorum. Türkiye’ye her yıl gitmeye çalışıyorum. Bizim insanımızı çok sıcak buluyorum. Biz öyleyiz yani merhametli ve güzel insanlarız. Türk yemeklerini özlüyorum. Türkiye’ye gittiğim zaman kendimi çok sıcak hissediyorum o yüzden o duyguyu hep özlüyorum” şeklinde cevap verdi.
“Pes etmenin acısı sonsuza kadardır, bunu kimse inkar edemez”
Türkiye’de yaşayan gençlere de tavsiyelerde bulunan Kaya, “Türkiye’nin şu anki konumunu bana Instagram’dan gelen mesajlardan anlıyorum. Gençlerde karamsarlık var, ben de öyleydim. Sanki bir nevi kendi kendime mesaj atıyorum, öyle hissediyorum bazı mesajları okuduğumda. Gerçekten kalbim kırılıyor ama o günleri ben de yaşadım. Pes etmeyin, ilk başta ne istediğinizi bilin ve ona doğru adımlar atın. Bazen koşuyorsun, bazen yürüyorsun, bazen de sürünüyorsun. Ama hedefine doğru bir şekilde ilerle. Pes etmenin acısı sonsuza kadardır bunu kimse inkar edemez. Ama o kavgayı edersen o kavgada acılar çeksen de acılar geçicidir. Pes etme ben hiçbir zaman pes etmedim” şeklinde konuştu.
“Yol karanlık olabilir ama o demek değil ki yol orada değil”
Kaya, “Ben Amerika’ya gideceğim diyordum ama nasıl gideceğimi bilmiyordum, sadece gideceğim diyordum. Bir şekilde yaptım. Polis olacağım diyordum bir şekilde yaptım. FBI diyordum, yaptım. Ben bir defa reddedilmeme ve FBI’dan sadece iki hak verilmesine rağmen son hakkımda kazandım, pes etmedim. Bir şey olmayacaksa bırak insanlar sana hayır desin, sen pes ederek buna müsaade etme. Yol karanlık olabilir ama o demek değil ki yol orada değil. İlerle, hiçbir zaman pes etme. Pes etmenin acısı sonsuza kadar seni takip edecektir. O yüzden kavga et hiç olmazsa yere düşeceksen yumruğunu sallarken yere düş. Bizim gençlerin o şekilde düşünmesini istiyorum” ifadelerini kullandı.
“Amerikalı Aynasız” adıyla da YouTube’da videolar yapıyor
Kendi hayatında yaşadıklarıyla gençlere örnek olan Kaya, ’şu an neler yapıyorsunuz’ sorusuna ise “Kendi şirketimi kurdum. Eğitmenlik ve danışmanlık yapıyorum. Yasalar, silahlar ve güvenlikle ilgili eğitimler veriyorum. Aynı zamanda ’Amerikalı Aynasız’ adıyla da YouTube’da videolar yapıyorum. Twitch platformunda canlı yayın açıp gençlere bazı bilgiler ve eğitimler vermeye çalışıyorum. Hayat sana bir şeyler verir ve senin de hayata bir şeyler vermen gerekir. Hayatta inandığım şey budur. Ben de gençlere bir şeyler katmaya çalışıyorum. Bir kişiye yardım edebilirsek ne mutlu bana” diye cevap verdi