ABD ile Çin arasındaki ‘savaşa’ ramak kalmıştı ama neden?
Asya turuna çıkan ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi’nin sürpriz bir ziyaret ile Tayvan’a da gideceği iddia edildiğinden bu yana gerginlik devam ediyordu.
Havadaki uçağı binlerce kişi izliyordu ki uçak Tayvan’a indi ama sosyal medyada çıkan savaş, gerçekte olmadı.
Hemen anlatayım.
1949’da komünistlerin milliyetçi Komintang’a karşı Çin’deki iç savaşı kazanması sonrası Tayvan’da yeni bir hükümet kuruldu. “Çin’in tek temsilcisi” olduğunu iddia eden bu hükümet, 1971 yılına kadar BM’de de Çin olarak tanınıyordu. Ama o tarihten sonra Pekin, Çin’in tek temsilcisi olarak tanınmaya başlandı.
Uzun bir süre sonra bu gergin atmosfer, ABD’nin Ping-Pong diplomasisi ile yumuşadı ve 1979 yılında Sovyetler’e karşı Çin’e yaklaşan ABD, resmî olarak Pekin hükümetini tanıdıklarını duyurdu.
Hatta Tayvan İlişkileri Yasası kapsamında ‘tek Çin politikası’nı benimseyip, kültürel ve ticari anlaşmalar dışında Tayvan ile ilişkilerin sadece “gayriresmî” olarak sürdürüleceği konusunda taahhüt verdi. Ama 1997’de olduğu gibi şimdi de bir ABD Temsilciler Başkanı, Tayvan’ı ziyaret etti.
İki yıl önce de Amerikan Sağlık Bakanı Tayvan’ı ziyaret etmiş, yakın zamanın en üst düzey ziyareti bu olmuştu. 1997 yılına göre şu an ilişkiler o kadar gergin ki; hem Çin’in Tayvan stratejisi daha katı hale geldi hem de ABD’nin Çin üzerindeki emelleri gün yüzüne çıktı.
Çin, ABD’nin en üst düzey üçüncü kişisinin Tayvan’ı ziyaret etmesinden çekiniyor ancak bunu savaş sebebi sayacak kadar da fevri bir ülke değil.
Hele ki karşıdaki ABD olunca. Ziyarete “Bu davranış, ateşle oynamak gibi, son derece tehlikeli. Ateşle oynayan kendini yakar” şeklinde cevap veren Çin, sahada da önceki krizlerde olduğu gibi yine Tayvan adasını çevreleyen bir askerî tatbikat gerçekleştirerek cevap verecek.
1996’da Tayvan kara sularına füze saldırısı düzenleyen Çin’e karşı bölgeye uçak gemilerini gönderen ABD, Tayvan’ı doğrudan veya dolaylı olarak korumaya devam edecek, askerîsevkiyatlarını sürdürecek.
Ama Çin’in yumuşak karnına dokunmayı sürdürdükçe, askerî olarak değil, ekonomik olarak cevap bulacak. Çin, kendisini buna çok iyi hazırlıyor.