Türk Lirası’nın yılın başlangıcından bu yana yüzde 45 değer kaybetmesi halkın yaşamını doğrudan etkiliyor. Birçok kişi marketlerdeki fiyatların her hafta değişmesinden şikayetçi. Bazıları fiyatların yeme alışkanlıklarını değiştirdiğini belirtiyor.
İstanbul’da yaşayan ve üniversiteyi yeni bitiren Veysel daha ucuz gıdalara yöneldiğini, et alamadığını, karbonhidratlarla beslendiğini söylüyor.
Moto kurye Zafer ise Türkler’in bazı meyve çeşitlerini alamamasını utanç verici olarak niteliyor.
Zafer, muz almanın ya da kış mevsimi meyve almanın lüks haline geldiğini söylüyor. Zafer, “Kendi ülkemde üretilen meyveyi alamk şimdi lüks” ifadelerini kullanıyor.
Asgari ücret kazanan bir restoran çalışanı da fatura ve kira ödeyemediğini söylüyor. Restoran çalışanı “Sanırım hırsızlığa yöneleceğiz” ifadelerini kullanıyor.
Gıda sektöründeki restoran ve dükkan sahipleri de enflasyonun olumsuz etkisini hissediyor. Gıda ürünlerinin artması nedeniyle birçok restoran da fiyatlarını yükseltti. Bazıları müşterilerin azaldığına dikkat çekiyor.
Deniz ürünleri satan Cengiz, “Bir hafta önce sipariş verdiğiniz ürünün değiştiğini görünce bu sizin psikolojinizi etkiliyor. Kötü hissediyorsunuz. Değişikliği fiyatlarınıza yansıtıyorsunuz. Müşteri de kötü hissediyor. Yani hepimiz mutsuz oluyoruz” diyor.
Uzmanlar Türk Lirası’ndaki aşırı değer kaybının Merkez Bankası’nın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın düşük faiz görüşünü uygulamasından kaynaklandığını belirtiyor. Kaynak:VOA