Cumhuriyetimizin kurucusu Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk, sevgili Atamıza çocukluktan bugüne her geçen gün minnet, şükran ve sevgi sevgili kalbimizde katlanarak büyümektedir.
Bu sevgi seli nesilden nesile aktarılarak büyümeye devam edecektir.
10 Kasım 1938’ de gözlerini yuman Ulu önderimiz Atatürk’ü saygıyla anıyoruz.
- yıldönümünde her yıl olduğu gibi bu yılda ülkemizin her bir köşesinde saat 09:05 ‘te iki dakikalık saygı duruşunun ardından şanlı bayrağımız saygıyla ülkemizde yarıya indirilecektir.
Dünyanın hayran olduğu isim, her ülkede heykeli yada adının geçtiği tek lider, güzel ülkemin Türkiye’nin Atası, Ulu Önderimiz ATATÜRK ruhun şad olsun.
Ayaklı kütüphane çok değerli büyüğüm rahmetli tarihçi – yazar Muhittin Nalbantoğlu Atatürk’ün hayatını araştıran çok önemli isimlerdendi. Bizlere tarihten, Atamızdan çok değerli bilgileri paylaşırdı.
Atamıza ilişkin duygularını hem anlatıp, hemde kaleme alırdı.
10 kasım için de anlatıp yazıya döktüğü bilgileri sizlerle paylaşıyorum.
Atatürk hakkında yazılmış eserlerin bibliyografyasını 3 büyük cilt halinde hazırlayıp yayınlayan rahmetli dostum Muzaffer Gökman’ın bir hasreti vardı. Gökman, adeta kendine dert edindiği bu hasretini, “Atatürk’ün vefat ettiği günlerde ve sonraki yıllarda dünya basınında, süreli yayınlarında ve devletler arası yazışmalardaki Atatürk’ü birisi araştırıp yazıverse ne büyük bir hizmet yapılmış olur” diye dile getirir dururdu…
Şimdi elimizde böylesine bir hasreti sona erdiren muhteşem bir araştırma var:
“10 Kasım Günlüğü” …
Büyük bir cehd ile hazırlanmış bu muhteşem eserin üzerinde, yakın tarih ve kültürümüze dair birbirinden değerli eserlerin sahibi Bilal N. Şimşir’in imzası bulunuyor. Bilgi Yayınevi’nden çıkan 752 sayfalık bu eser Muzaffer Gökman’ın hasretini de karşılamış bulunuyor.
Atatürk’ün aramızdan ayrılışının 76. yıldönümünde bizlere böyle değerli bir armağan sunan Bilal N. Şimşir’i, “Rumeli’den Türk Göçleri” adını taşıyan ilk eserinin yayınlandığı 1960’lı yıllarda İstanbul Sahaflar Çarşısı’nda Yavuz Kızılçay’ın dükkanında tanımıştım. Elinde, bu büyük eserin ilk cildi vardı. Kitabını büyük bir merak ve heyecanla tetkik etmiştim. Daha sonraki yıllarda bu eserin 2 cildi daha yayınlandı. Bunları takip eden yıllarda ise müellif, her biri emsalsiz değerde pek çok esere imza attı. Dünyanın dört bucağını ülkemizin büyükelçisi olarak dolaştı. Bulunduğu hemen her ülkeden, yazdığı büyük bir eserle döndü. İlk tanışmamızda bana o dönemde Ankara Siyasal Bilgiler’deki kıskançlıklardan da yakınmıştı. Hiç unutmam, o sıralarda akademik kariyerinin başlarında bulunuyordu. Siyasal Bilgiler Dergisi’nin hemen her sayısında çok önemli bir araştırması yayınlanmaktaydı. Bunları da hep takip edip okumuşumdur. Bilal N. Şimşir’in bu dergide, Amerikalı Hoster adlı bir istihbarat albayının yazdığı, “Türkçülük ve Sovyetler” adlı eserini tanıtan makalesi üzerine bu kitabı bulup yayınlamak için Türkçe’ye çevirtmiştim. Ne yazık ki Türkiye’nin o günlerdeki anarşik ortamında yayıncılığı bırakmak zorunda kaldım. Dolayısıyla bu önemli çeviriyi de yayınlayamadım. Bülend Arıbaş’a yaptırdığım o çeviri hâlâ elimde durmaktadır.
Gelelim Bilal N. Şimşir’in yeni kitabı “10 Kasım Günlüğü” ne…
Şimşir’in bu önemli eseri, hemen bütün dünya ülkeleri devlet başkanlarının ve büyükelçilerinin, politikacılarının Atatürk hakkındaki görüşlerini yansıtması yanında, 10 Kasım 1938 gününden itibaren bu büyük kaybımız ile duyduğumuz acılarımızın nasıl paylaşıldığını gösteriyor. Ayrıca bu çalışma, 2. Dünya Savaşı’nın ufukta göründüğü bir dönemde, bütün dünyanın Atatürk gibi barış ve güvenlik timsali bir lidere nasıl yandığını ve acılarımızı nasıl paylaştığını da belgelerle ortaya koymaktadır. Kitap bu yönüyle de adeta bütün dünya efkarının Atatürk’e yazdığı bir ağıt gibidir. Eseri bütünüyle ve zevkle okudum, ne saklayayım; böylesine sevilen ve kaybına yanılan dünya çapında büyük bir adamın mensubu bulunduğu bir milletin ferdi olduğum için de gururlandım.