Muğla’nın Fethiye ilçesi Göcek sahilinde tekne turunda denize giren kadın, deniz kaplumbağası tarafından bacağından ısırıldı. Akdeniz Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi’nden Prof. Dr. Mehmet Gökoğlu ise “Hayvanların beslenmesi saptırıldı. İnsanlar elleri ile beslemeye başladı. Şuanda hayvanların strese girdiği üreme dönemindeyiz. Bu mevsimde nadir de olsa ısırma vakaları görülüyor. Korkmaya gerek yok. Şuana kadar kaplumbağa kimseyi yemedi. Kimse ölmedi” diyerek vatandaşları uyardı.
Olay, Göcek sahilinde önceki gün yaşandı. Tekne turuna çıkan kadın denize girdikten bir süre sonra bacağında bir acı hissetti. Sudan tekneye çıkan kadın bacağından bir cismin ısırdığını gördü. Diz altı kaval kemiğinde büyük yara oluşan kadın hastaneye götürüldü. Uzmanlar, ısırığın caretta caretta türü deniz kaplumbağasına ait olduğunu bildirdi. Bölgede 20 yıldır kaptanlık yapan İlknur Asar, “Bu haberleri gören günü birlik gezi teknesinin kaptanı beni aradı. Kaplumbağayı gördüğümüz bölgede yolculardan birini kaplumbağanın ısırdığını ve o kaplumbağa olabilir mi diye sordu. Bana fotoğrafları gönderdi. Resimleri aldım, Ekolojik Araştırmalar Derneği Başkanı Ali Fuat Canbolat’a gönderdim. Hoca o kaplumbağanın ısırığının bu kadar küçük olmayacağını muhtemelen carettanın ısırdığını söyledi. Daha öncede o bölgelerde caretta carettanın ısırığıyla karşılaşmıştık. Fakat Göcek koylarında çok fazla bu tip vakalara rastlanmıyordu” diye konuştu.
“Tekne yoğunluğu bu canlıları agresifleştirdi ve beslenmeleri konusunda sıkıntı yaşamaya başladılar”
Vakarın artmasının nedeni olarak aşırı tekne yoğunluğunun olabileceğini ifade eden Asar, “Tekne yoğunluğu bu canlıları agresifleştirdi ve beslenmeleri konusunda sıkıntı yaşamaya başladılar. Bir diğer sebep ise ben uzman değilim ama araştırmalarım sonucu insan eliyle beslenen hayvanların, bir süre sonra yiyecek ve beslenme aracı olarak görmesidir. Onun için bu koylarda gezi yaptıran tekne kaptanı ve personeli yolcuları denize insan eliyle besin atılmasın ki bu canlılar doğal ortamlarında beslenmeye devam etsinler” diye konuştu.
“Aşırı tekne ve hızlı gitmeleri hayvanların dengesini tamamen bozdu”
20 yıldır Ege ve Akdeniz sularında kaptanlık yaptığının altını çizen Asar, “Deniz canlılarıyla ortak alanda yaşamayı gözlemledim ev öğrendim. Bu yüzden teknemize gelen yolcuları bilgilendirmeye çalışıyorum. İnsan ve tekne sayısı arttıkça hayvanların yaşam alanı sınırlanıyor. Doğal beslenme alanlarında rahat bırakılmayan caretta carettalar agresifleşiyor. Bunun sonucunda doğal hareketlerinin dışına çıkmaya başlıyorlar. Tekne hızıyla ilgili bir kısıtlama getirilmelidir. Aşırı tekne ve hızlı gitmeleri hayvanların dengesini tamamen bozdu. İleriki dönemlerde vakalarla karşılaşma riskimiz daha yüksek diye düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
“Beni görünce gülümseyerek süratli şekilde bana geldi korktum”
İlknur Asar, 4 yıl önce mavi yolculuk sırasında yaralı bulunup tedavisinin ardından uydu takip cihazıyla yaşam alanına bırakılan caretta caretta ilgili anısını da şöyle anlattı: “Bir koya yanaştık, ben de denize girdim. Suyun altında bir canlının bana hızlıca geldiğini gördüm ve üzerinde uydu anteni vardı. Beni görünce gülümseyerek süratli şekilde bana geldi korktum. Kaçma şansım olmadığı için elimle ona dur işareti yaptım kafasına dokundum ve durdu. Yavaşça tekneye çıktım arkamdan tekneye çıkmaya çalıştığını gördüm. Biraz daha onunla ilgilendik. Aradan iki hafta sonra aynı koya geldiğimizde, yine aynı hayvan yanımıza geldi ve tekneye çıkmaya çalıştı. İletişimimiz yaz boyu devam etti. Ama ertesi yıl aynı kaplumbağayı bir daha görmedik.”
“Öldürücü olmaz”
Akdeniz Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi’nden Prof. Dr. Mehmet Gökoğlu ise “Kıyılarımızda iki tür deniz kaplumbağası var. Birisi iri baş olarak adlandırılır diğeri ise yeşil kaplumbağadır. Yeşil kaplumbağanın ısırma vakası yok ama iri başın ısırma vakası var. Tabii ki hayvanların yaşam alanları daraldı, insanlar her tarafa müdahale etti. Hayvanların beslenmesi saptırıldı. Elleri ile beslemeye başladılar. Şuanda hayvanların strese girdiği üreme dönemindeyiz. Bu mevsimde nadir de olsa ısırma vakaları görülüyor. İnsanoğlunun bedenini denizanasına benzetmiş olabilirler. Strese girmiş olabilirler. Öldürücü olmaz. Daha önce de buna benzer vakalar gördüm. Sadece sıkma şeklinde oluyor. Sıktığı zaman çene yapısının olduğu gibi izi çıkıyor. Korkmaya gerek yok. Şuana kadar kaplumbağa kimseyi yemedi. Kimse ölmedi. Bir hedef şaşırma. Ender görülen vakalardan birisidir. Hergün kaza oluyor o zaman trafiğe çıkmayalım. Herkes denizine girsin. İnsanlar hayvanın yaşamına müdahale etmesin. Elleri ile besleme çalışmasın” değerlendirmesini yaptı.