Son zamanlarda bilim dünyasının üzerinde durduğu konu, ‘Kıyamet Günü Varyantı’. Beklenen varyantın yanı sıra uzmanlar bitiş tarihini de belirledi.
İlk olarak 2019’un son günlerinde Çin’in Wuhan kentinde ortaya çıktığı iddia edilen ve buradan dünyaya yayıldığı söylenen korona virüs (Kovid-19) gezegenimizin en büyük savaşı olmaya devam ediyor. Virüs dünya genelinde 200 milyondan fazla insana bulaştı, 4 milyondan fazla kişi ise virüsün kurbanı oldu.
Ancak görünen o ki dünya genelindeki vaka artışlarının baş sorumlusu olarak gösterilen Delta bilim dünyasının gündemindeki tek varyant değil. Bilim dünyası haftalardır Kıyamet Günü Varyantı’na yoğunlaşmış durumda. Hatta konu hakkında İngiliz hükümetine sunulmak üzere bir rapor bile hazırlandı.
Zira İngiltere’de yapılan bir araştırma Alfa, Beta, Delta ve Gama gibi daha bulaşıcı ve ölümcül varyantların birkaçının birleşmesiyle bir “süper varyant”ın (Kıyamet Günü varyantı) ortaya çıkabileceği iddiasını ortaya attı.
MERS KADAR ÖLÜMCÜL OLABİLİR
Hürriyet’in aktardığına göre; İngiltere’de Acil Durumlar için Bilimsel Danışma Grubu (SAGE) tarafından yayınlanan raporda yeni bir korona virüs varyantının yüzde 35’lik ölüm oranına sahip olan MERS kadar ölümcül olabileceği bilgisi yer aldı.
Hükümete danışmanlık yapan SAGE’de görev alan bilim insanları tarafından hazırlanan raporda söz konusu mutasyonun aşılara ve ilaçlara karşı daha dirençli bir yapıda olabileceğinin de altı çizildi.
Ancak bu konuda uyarılar bununla sınırlı değil… Korona virüsün kendi yönetimindeki Wuhan Viroloji Laboratuvarı’ndan sızdığı iddiası nedeniyle ‘yarasa kadın’ olarak da anılan Prof. Shi Zhengli’den de benzer açıklamalar gelmişti.
‘Yeni varyantlar ortaya çıkmaya devam edecek’ diyen bilim insanı ‘Kıyamet Günü’ mutasyonu olarak adlandırılan daha ölümcül bir varyantın karşımıza çıkmasının an meselesi olduğunu belirtti.
People’s Daily’ye kouşan Dr Zhengli ‘Enfekte vakaların sayısı çok fazla olduğundan, bu korona virüsün mutasyona uğraması ve seçilmesi için daha fazla fırsat sağladı’ dedi.
BAZI BİLİM İNSANLARI KESİN DİLLE REDDETTİ
Son olarak Newsweek dergisinin Kıyamet Günü Varyantı’nı kapağına taşıması sonrası dünya tabiri caizse ikiye bölündü. Bazı bilim insanları bu senaryoları kesin dille reddetti.
İngiliz Daily Mail gazetesinde yer alan habere göre, bir grup virolog meslektaşlarının ‘korku tacirliği’ yaptığını iddia eden bir makale kaleme aldı. Söz konusu makale Fox News tarafından yayınlandı.
Son dönemde bilim dünyasından gelen açıklamaları ‘korku tellallığı’ olarak değerlendiren Dr. Tracy Beth Høeg, “Epidemiyologlar ve bulaşıcı hastalık doktorları varyantları incelemeye devam etmeli, ancak halkın varyantların giderek daha da kötüleşmesi konusunda endişelenmesi bence sağlıklı değil” ifadelerini kullandı.
İKİ SENARYO BASKIN GELİYOR
İngiliz hükümeti için hazırlanan rapor bir de iyi senaryoya ev sahipliği yapıyor… Araştırmaya göre, Kovid mutasyonlarının sürmesi ile virüsün daha az ciddi hastalığa neden olma potansiyeline sahip olması ‘uzun vadede gerçekçi bir olasılık’ olarak değerlendirildi.
Bu senaryo ile ilgili araştırmacılar ‘Başka bir deyişle, bu virüs soğuk algınlığına neden olan diğer insan CoV’leri gibi olacak, ancak ağırlıklı olarak yaşlılarda veya klinik olarak savunmasız kişilerde çok daha az şiddetli hastalık olacak‘ ifadelerine yer verdi.
EYLÜL SONU…
İngiliz Mirror gazetesinde yer alan habere göre ise korona virüs pandemisinin büyük bir kısmını Eylül ayı sonuna kadar arkamızda bırakacağız.
KOLOMBİYA VARYANTINA DİKKAT
Öte yandan; Akdeniz Üniversitesi’nden (AÜ) Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi ve Bulaşıcı Hastalıkları Önleme Derneği (BUHASDER) Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Ata Nevzat Yalçın, Kurban Bayramı sonrası pandemi servisi ve covid yoğun bakım ünitesinde yoğunluk yaşandığını aktardı. Koronavirüs vaka artışı nedeniyle AÜ Hastanesi’nde yatak kapasitesinin artırıldığına dikkat çeken Prof. Dr. Yalçın, covid yoğun bakım ünitesi yataklarının dolduğunu söyledi.
Yoğun bakımdaki hastaların yüzde 80’inden fazlasının aşılanmamış olduğunu aktaran Prof. Dr. Yalçın, aşılanma hızının arttırılması gerektiğine vurgu yaptı. Prof. Dr. Yalçın, “Dolu yoğun bakımdaki en dikkat çekici özellik, yatan hastaların yüzde 80’den fazlası aşılanmamış. Son zamanda dikkat çeken önemli hususlardan biri de hamilelerin olması. Pandemi servisinde yatan hastaya bakıldığında da yüzde 60’larda bir aşılama oranı var ama bu da düşük. Dolaysıyla aşılama oranlarının artmış olması yoğun bakıma yatışı veya hasta olma potansiyelini düşürüyor. Bu nedenle aşılamayı hızlı bir şekilde sürdürmemiz gerekiyor” diye konuştu.