Ticaret Bakanı Mehmet Muş, Rusya’nın başkenti Moskova’da düzenlenen Türk-Rus İş Forumu’nda yaptığı konuşmada, Türkiye ve Rusya arasında yeni iş birliği alanları belirlemenin yanı sıra Rusya ile ticareti dengeli ve daha çeşitli hale getirmenin önem arz ettiğini söyledi.
Türkiye ve Rusya Hükümetlerarası Karma Ekonomik Komisyonu’nun (KEK) 17. dönem toplantısı kapsamında Türk ve Rus heyetlerinin temasları devam ediyor. Ticaret Bakanı Mehmet Muş’un yanı sıra Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Hasan Büyükdere, Ticaret Bakan Yardımcısı Mustafa Tuzcu, DEİK Başkanı Nail Olpak, AK Parti Konya Milletvekili ve TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Başkanı Ziya Altunyıldız, Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı İsmail Gülle, Türkiye’nin Rusya Büyükelçisi Mehmet Samsar ve çok sayıda Türk iş adamı önce Rusya’ya bağlı Tataristan’da temaslarını gerçekleştirdi. Burada ilk olarak Tataristan Cumhurbaşkanı Rüstem Minnihanov ile görüşen Türk heyeti, ardından Tataristan’ın başkenti Kazan’da düzenlenen “Rusya-İslam Dünyası: Kazan Zirvesi” kapsamında düzenlenen panele katıldı. Programın 2’nci gününde Rusya’nın başkenti Moskova’ya geçen Ticaret Bakan Yardımcısı Mustafa Tuzcu ve Türk heyeti önce burada Türk iş adamları ile bir araya gelerek Türkiye ve Rusya arasındaki ticari ilişkiler, Türk iş insanlarının beklentileri ve iki ülke arasındaki ticari ilişkileri ele aldı.
Ticaret Bakanı Muş ve beraberindeki heyet Moskova’da Türk iş insanları ile bir araya geldikten sonra Rusya Başbakan Yardımcısı Aleksandr Novak ile Muş bir araya geldi. İkilinin görüşmesinde iki ülke arasındaki ekonomik ve ticari ilişkilerin artırılması konusunda istişarelerde bulunulurken, daha sonra Türk-Rus İş Forumu’na geçildi.
“KÜRESEL EKONOMİ COVİD-19 SALGINI NEDENİYLE 2020’DE ÜRETİM KAYBINA UĞRADI”
Küresel ekonominin korona virüs (Covid-19) salgını nedeniyle 2020’de üretim kaybına uğradığını söyleyen Muş, “Üretim kanadındaki gelişmelere paralel olarak dünya ticaret hacminde de kayda değer bir daralma yaşandı. Öte yandan, Türkiye ekonomisi salgın dönemindeki durgunluk ve belirsizliğe rağmen 2020 yılında yüzde 1,8 oranında büyümeyi başarmıştır. Ayrıca Türkiye ekonomisi 2021 yılının birinci çeyreğinde yüzde 7’lik bir büyüme kaydederek potansiyelini bir kez daha gösterdi” ifadelerini kullandı.
Küresel ticaretin yapısındaki dönüşüme değinen Bakan Muş, “Rusya ile Türkiye, Avrasya coğrafyasında Kafkasya, Orta Doğu ve Karadeniz havzasında en etkin bölgesel aktörlerdir. Türkiye ve Rusya olarak ortak yapacağımız projelerle bu büyük dönüşümün öncü ülkelerden olmak ve bu dönüşümden birlikte istifade etmek istiyoruz” dedi.
Rusya ile ikili ticaretin geçtiğimiz yıl salgının etkisiyle bir önceki seneye göre yüzde 17 azaldığını ifade eden Muş, Rusya’ya ihracatın 2020’de 4.4 milyar dolar, ithalatın ise 17.8 milyar dolar olarak gerçekleştirildiğini söyledi. Muş, bu yılın ilk yarısında ise ticaret hacminde hızlı bir toparlanma kaydedildiğini vurgulayarak, bu dönemde ihracatın bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 35, ithalatın ise Rusya’dan yüzde 44 arttığına dikkat çekti. Muş, ilk 6 aydaki rakamların bu yılın sonunda 30 milyar doları aşan bir ticaret hacmine ulaşılacağının göstergesi olduğunu söyledi.
“RUSYA İLE TİCARETİ DENGELİ VE DAHA ÇEŞİTLİ HALE GETİRMEMİZ ÖNEM ARZ EDİYOR”
Bakan Muş, Türkiye ve Rusya arasındaki yakın ilişkiler ile Türk ve Rus ekonomilerinin yüksek potansiyelleri dikkate alındığında Rusya’ya ihracatın olması gerekenin çok altında olduğunu belirterek, “Ticaretimiz maalesef hem dengeli ilerlemiyor hem de maalesef belirli ürünlerde sınırlı kalıyor. Cumhurbaşkanlarımızın, iki devlet başkanımızın belirlediği 100 milyar dolarlık ticaret hacmine ulaşmamız, yeni iş birliği alanlarını belirlememizle birlikte, bu ticareti dengeli ve daha çeşitli hale getirmemiz önem arz etmektedir” dedi.
Türkiye ile Rusya arasındaki ekonomik ilişkilerin bir diğer önemli boyutunu yatırımların oluşturduğunu vurgulayan Muş, “Bugün ülkelerimiz arasındaki karşılıklı yatırım tutarı 20 milyar dolara ulaşmıştır. Bu yatırımların en önemlileri arasında yer alan Akkuyu Nükleer Güç Santrali iki ülke arasındaki iş birliğinin boyutunu yansıtması açısından önemli örneklerden bir tanesidir. Bu güçlü iş birliğinin, madencilik, enerji verimliliği, petrokimya sanayi, ilaç ve nükleer tıpla birleştirilmesinin mümkün olduğuna inanıyoruz” ifadelerini kullandı.
“TÜRKİYE, RUSYA İÇİN ÖNEMLİ BİR ORTAKTIR”
Rusya Başbakan Yardımcısı Alensadr Novak da forumun açılışında yaptığı konuşmada, Türkiye ve Rusya arasındaki ticari ilişkilerin geliştiğini vurgulayarak, “Bu, ülkelerimiz arasındaki ilişkilerinin gelişiminde en önemli alandır. Ticaret alanındaki iş birliğimiz ve yatırım projelerinin geliştirilmesi açısından Türkiye, Rusya için önemli bir ortaktır. Türkiye, Rusya’nın en çok ticaret yaptığı 7 ülke arasında bulunuyor” dedi.
Türk şirketlerin Rus ekonomisine yatırım yapmasından yana olduklarını belirten Novak, “Rusya ekonomisinin çeşitli alanlarında 3 binden fazla Türk şirketi faaliyet gösteriyor. Biz Rusya’ya yatırım yapılması dışında Türk ortaklarımızın yetkin olduğu sektörlerde deneyim ve profesyonelliği ile ilgileniyoruz” ifadelerini kullandı.
“TÜRKİYE, SPUTNİK V AŞISININ ÜRETİMİNE BİRKAÇ AY İÇERİSİNDE BAŞLAYACAK”
Türk iş dünyasına seslenen Novak, “Şu anda belirli oranda bir dengesizlik var. Rusya’dan Türkiye’ye çeşitli enerji ürünlerinin sevkiyatının daha fazla yapıldığını görüyoruz. Bu ürünler arasında gaz, doğalgaz, petrol ürünleri, kısmen kömür yer alıyor, yüksek teknoloji sektöründe de daha düşük bir oranda bu görülüyor. Bu da tam olarak geliştirilmesi gereken bir potansiyel” diyerek Türk iş dünyasına tavsiyelerde bulundu. Rusya’nın korona virüse karşı geliştirdiği Sputnik V aşısının Türkiye’de üretilmesi ile ilgili çalışmalar hakkında bilgi veren Novak, bu aşının birkaç ay içinde Türkiye’de üretimine başlanacağını duyurdu.