Kaynak : CRİ ONLİNE
Wuhan’ı daha evvel duymamış kişiler, yeni koronavirüs (COVID-19) salgınıyla beraber kentin küresel spot ışıkları altında kalmasını takiben hafızasını genişletmiş oldu.
Beklenmedik bir anda mecbur kalınan 76 günlük karantinanın sonunda COVID-19 salgını kontrol altına alınınca, Wuhan’ın 11 milyonluk halkı da rahat bir nefes aldı, kent dış dünyaya açıldı.
COVID-19’a karşı sarsılmaz direncinin yanı sıra Wuhan’ı özel ve dikkat çekici yapan pek çok başka şey bulunuyor. Listenin başını da elbette kentin simge yapısı Sarı Turna Kulesi çekiyor.
Küllerinden yeniden doğan bir kule
Sarı Turna Kulesi ya da Çincesiyle Huanghe Lou’nun tarihi Üç Krallık dönemine (M.S.220-280) kadar uzanıyor. M. S. 223 yılında inşa edilen kule, başlangıçta askeri amaçlarla kullanılan bir gözlem kulesiydi.
İlerleyen yüzyıllarda pek çok defa hasar gördü ve yeniden inşa edildi. Bilhassa Ming (1368-1644) ve Qing (1644-1911) Hanedanları döneminde yedi kez tahrip edildi. Yine de her badirenin ardından tekrar hayata döndürüldü.
Ne yazık ki, 1884 yılında meydana gelen bir yangında kule tamamen kül oldu. 1981 yılından itibaren dört yıllık bir inşa süresinin ardından bir kez daha ayağa kalktı. Bugün gördüğümüz kule, Qing Hanedanı dönemindeki tasarımı baz alınarak yapıldı.
51,4 metre uzunluğunda olan ve beş katı bulunan Sarı Turna Kulesi, Yangtze Nehri’nin kıyısında, Yılan Dağı’nın zirvesinde yer alıyor. Sekizgen ve kare şeklindeki yapıların karışımından meydana gelen kulenin çatısı 100 bin sırlı çini ile kaplı durumda. Her biri yukarı dönük saçakları kanatlarını çırpan bir turna kuşuna benziyor. İsmi de buradan geliyor.
Aynı adı taşıyan bir şiir kuleyi üne kavuşturdu
Sarı Turna Kulesi’ni bu denli meşhur ve mühim kılan sebeplerin en büyüğü Tang Hanedanı (618-907) döneminin tanınmış Çinli şairi Cui Hao. Şairin Sarı Turna Kulesi adlı şiiri, kuleyi Çin genelinde bilinir hale getirdi.
Söz konusu şiir bugün Çin şiirinin en önemli örneklerinden biri kabul ediliyor. Aynı zamanda Çinli çocuklara okullarda okutulması zorunlu şiirlerden biri.
Kulenin iç duvarları, kat kat zarif duvar resimleriyle bezeli. Göz dolduran bu resimler, eski kulenin tarihinden hikayeler anlatıyor. Kulenin en yüksek katına çıkan ziyaretçileri de Yangtze Nehri’nin panoramik görüntüsü, köprü ve Wuhan’ı çevreleyen binaların manzarası karşılıyor