Yurt, SAKARYA10.06.2021 22:35 ~ 10.06.2021 23:26
Sakarya’nın Hendek İlçesinde bulunan Coşkunlar Havai Fişek Fabrikasında meydana gelen patlamaya ilişkin görülen davada, gergin dakikalar yaşandı. Tutuklu Sanıklardan Yaşar Coşkun “Biz sizin daha önceki takip ettiğiniz davalara benzemeyiz” diye konuşunca müşteki Avukatlarından Can Atalay tepki gösterdi. Av. Atalay mahkeme heyetine “Yaşar Coşkun siyasi isimlerin gücünü kastederek tehdit ettiği apaçık ortada. Sizi bu şekilde etkilemeye çalışıyor” dedi. Duruşma sonunda, tutuklu sanıklardan Erşan Öztürk ve Asiye Angın tutuksuz yargılanmak üzere tahliye olunca, Av. Atalay, bunun anlamsız olduğunu belirterek “Bundan sonra buradaki bir kişiye bir şey olursa sorumlusu, Coşkun ailesidir” dedi.
RAMİZ KAAN OKTAR
Sakarya’nın Hendek İlçesinde bulunan Coşkunlar Havai Fişek Fabrikasında meydana gelen patlamaya ilişkin görülen davada, gergin dakikalar yaşandı. Tutuklu Sanıklardan Yaşar Coşkun “Biz sizin daha önceki takip ettiğiniz davalara benzemeyiz” diye konuşunca müşteki Avukatlarından Can Atalay tepki gösterdi. Av. Atalay mahkeme heyetine “Yaşar Coşkun siyasi isimlerin gücünü kastederek tehdit ettiği apaçık ortada. Sizi bu şekilde etkilemeye çalışıyor” dedi. Duruşma sonunda, tutuklu sanıklardan Erşan Öztürk ve Asiye Angın tutuksuz yargılanmak üzere tahliye olunca, Av. Atalay, bunun anlamsız olduğunu belirterek “Bundan sonra buradaki bir kişiye bir şey olursa sorumlusu, Coşkun ailesidir” dedi.
MÜŞTEKİ AVUKATLARINDAN TUTUKLAMA TALEBİ
Fabrika ortaklarından Ali Rıza Ergenç Coşkun’un dışarıda bulunduğu süre içinde müştekilere şikayetçi olmamaları konusunda baskı yaptığını belirten Av. Can Atalay, Coşkun’un da tutuklu olarak yargılanmasını istedi. Sırayla söz alan diğer müşteki avukatları, duruşmada ifade veren tanıkların beyanlarının ardından fabrikadaki işleyişin yanlış olduğunun ortaya çıktığını, bu yüzden tutuklu sanıkların, tutukluluk halinin devam etmesini istediler. Bu arada Av. Hilal Ceren Kışlalı Kocaeli Barosu’nu temsilen davaya katılma talebinde bulundu.
SANIK AVUKATLARINDAN, SABOTAJ İDDİASI
Sanık Yaşar Coşkun’un avukatı Abdurrahim Burak, olaydaki sabotaj iddialarını yineledi. Av. Burak, “Biz bu iddialarla ilgili olarak belgeleri ilk celsede teslim ettik. Bu konuyu ifade ettik. Fakat kimse üzerinde durmadı. Konunun araştırılmasını talep ediyoruz. Beyanlarında şikayetçi olan müştekilerin bir çoğu 10 yılı aşkın süredir bu fabrikada çalışıyor. Muska, torpil, fişek bölümlerinde hiçbir patlama yok. Tekrar keşif yapılmasını talep ediyoruz. Patlamanın olduğu bölümlerde çukurlar oluştu. Fakat bu bölümlerde binalar bile ayakta” diyerek tutuklu sanıkların tahliyesini istedi.
“BİZ SİZİN DAHA ÖNCEKİ TAKİP ETTİĞİNİZ DAVALARA BENZEMEYİZ”
Tutuklu sanık Yaşar Coşkun, kendisi hakkındaki denetim yapılmadığı, fazla mal üretildiği ve patlamanın ihmal sonucu olduğu yönündeki iddiaları yalanladı. Sanık Coşkun “Biz sizin daha önceki takip ettiğiniz davalara benzemeyiz” diye konuşunca, müşteki Avukatlarından Can Atalay tepki gösterdi. Av. Atalay mahkeme heyetine “Yaşar Coşkun siyasi isimlerin gücünü kastederek tehdit ettiği apaçık ortada. Sizi bu şekilde etkilemeye çalışıyor” dedi. Bunun üzerine mahkeme heyeti salonda bulunanları uyardı. Yeniden söz alan tutuklu sanık Yaşar Coşkun, cezaevi şartlarının kötü olduğunu belirterek tahliyesini talep etti.
SAVCI TUTUKLULUKLARIN DEVAMINI İSTEDİ
Savcı tarafından açıklanan mütalaada, tutuklu sanıkların tutukluluk halinin devamı istendi. Tutuksuz yargılanan Ali Rıza Ergenç Coşkun’un tutuklanma talebinin reddini isteyen Cumhuriyet Savcısı, sanık Yaşar Coşkun’un avukatı Abdurrahim Burak’ın olay yerinde yeniden keşif yapılması yönündeki talebinin de reddi yönünde görüş bildirdi. Savcının mütalaası ardından duruşmaya bir kez daha ara verildi. Bu arada rahatsızlanan Ali Rıza Ergenç Coşkun ve Aslı Bozkurt 112 Acil sağlık ekiplerince Ferizli Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı.
“PROVOKATÖRLERİ BU SALONA SOKMAYIN”
Verilen aranın ardından söz alan tutuklu sanıklar, aile üyelerinin psikolojik olarak etkilendiğini cezaevi şartlarının zor olduğunu ve suçsuz olduklarını belirterek adli kontrol şartıyla tahliyelerini talep ettiler. Tutuklu olarak yargılanan sanık Yaşar Coşkun, “Koronavirüs nedeniyle cezaevi şartları çok zor. Ayrıca tutukluluğumun kimseye faydası yok. Dışarıya çıkıp mağduriyetimi gidermem gerekiyor. İşlerimi toparlamam lazım. Bunların da göz önünde bulundurarak tahliyemi talep ediyorum. Bir de sizden ricam provokatörleri bu salona sokmayın. Ben beddualar duyuyorum, hakaretler duyuyorum. Takdir sizindir. Adalete güveniyorum” diye konuştu.
ARA KARAR AÇIKLANDI
Sanıkların ardından söz alan sanık avukatları da tahliye taleplerini yinelediler. Mahkeme heyeti, tutuklu olarak yargılanan Yaşar Coşkun ve Hasan Ali Velioğlu’nun tutukluluk halinin devamına, Asiye Angın ve Erşan Öztürk’ün yurtdışı çıkış yasağı ve adli kontrolle tahliyesine, Ali Rıza Ergenç Coşkun, Ahmet Çağırıcı ve Aslı Bozkurt’un ise tutuksuz olan yargılanmasına, tanıkların dinlenilmesine, keşif talebinin reddine, tanık Ayfer C., hakkında yalan tanıklıktan suç duyurusunda talebin hükümle değerlendirilmesine karar verilerek duruşmayı 13 Eylül’e erteledi.
“EN UCUZ ÜRETİM MALİYETİ İŞÇİ CANI OLMAMALI”
Karar sonrasında duruşma salonunda açıklama yapan Avukat Can Atalay, Erşan Öztürk’ün tahliyesinin hiçbir izahı olmadığını söyledi. Av. Atalay, “Bu işyerinde 7 işçi ölmüş, 2010 ve 2014 arasında patlamış ve işçi canını sarf malzeme olarak görmeye alışmış bu işveren ve yöneticileri. Erşan bunlardan bir tanesi. Mesele 7 işçinin canı ve oradan kurtulan bu işçilerin canı bu kadar ucuz olmamalı. Türkiye’de en ucuz üretim maliyeti işçi canı olarak görülmemeli. Bu insanlar işsiz kalma pahasına, bu davayı takip ediyorlar. Sözümüz bütün Türkiye’ye. Bu insanlar tüm tehditlere ve para teklifine rağmen bu davayı takip ediyorlar. Sözümüz bütün Türkiye’ye. Buraya gelip sahip çıkmaları gerekir. Duruşma salonunda bugün olmayacak işler oldu. Duruşma salonunda bir tutuklu patron, dönüp Avukatları tehdit etti. Duruşma salonunda tutuklu bir patron bugün ‘biz sizin hangi davaları takip ettiğinizi biliyoruz’ dedi. Tutanaklardan okursunuz. Biz hepimiz kulaklarımızla işittik. Biz yaptığımız her şeyin arkasındayız, sahip çıkıyoruz. Bu rezilliği kendisine aynen, güvendiği dağlara aynen iade ediyoruz. Dedi ki, ‘biz o davalardaki insanlara benzemeyiz, biz başkayız’ dedi. Bundan sonra buradaki bir kişiye vücut bütünlüğüne en ufak bir şey olursa sorumlusu, Coşkun ailesidir. Sorumlusu kolluktur. İster suç duyurusu, ister uyarı deyin. Duruşma salonunda katılan vekillerine parmak sallamaya cesaret edebilen bir gözü dönmüş, parasıyla herşeyi halledebileceğini düşünen bir anlayış var karşımızda. Bu anlayış duruşma salonunda işçi ve avukat tehdit etti. Duruşma salonunda MÜSİAD Sakarya Şube Başkanı, ‘18 kemiğini aldım oğlumun’ diyen Muammer Abinin üzerine yürüdüğü için açıldı bu mesele. Muammer abimiz sordu, biz de soruyoruz. Ey MÜSİAD, hangi sıfatla duruşma salonundasın? Hangi sıfatla ve cesaretle adalet arayan babanın üzerine yürümeye cesaret ediyorsun?” ifadelerini kullandı.
“SİYASİ REFERANSLAR VERİP KURTULAMAYACAKLAR”
Avukat Can Atalay’ın ardından patlamada dayısı Muhammet Seyfi Çanakçı’yı da kaybeden Avukat Gülşen Uzuner, avukatların tehdit edilmesiyle ilgili olarak, “Hiç yüzleri kızarmıyor çünkü bugüne kadar adalet gerçekleşmemiş, o yüzden yüzleri kızarmıyor. Bu dosyada bu aşamada 2 tahliye olmaz. Biz ailelerimize bu kadar mıydı bunun hesabı dedirtmeyeceğiz. Siyasal referanslar verip, ona buna selam çakıp, bizi tehdit edip kurtulamayacaklar. Yaptıklarının hesabını versinler ki biz bir daha cenazeye gelmeyelim. Biz morg kapılarında tanıştık birbirimizle, böyle bizim hikayelerimiz. Ben orada tanıdım aileleri, beklerken” diye haykırdı.