Organize suç örgütü lideri Sedat Peker’in YouTube hesabından yayımladığı videoda AKP eski milletvekili Feyzi İşbaşaran’ı işaret ederek “Milletvekilini dövdürdüm, devletin karakolunda dövdürdüm” demişti.
Sedat Peker’in Feyzi İşbaşarın’ın dövülmesiyle ilgili ricada bulunan ismin AKP İstanbul Milletvekili Metin Külünk olduğu iddia edilmişti.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, bugün akşam 21:00’de Habertürk’te Kübra Par’ın sunduğu programda gazeteciler İsmail Saymaz, Merdan Yanardağ, Veyis Ateş ve Mehmet Akif Ersoy’un sorularını yanıtladı.
Süleyman Soylu, İsmail Saymaz, “Metin Külünk meselesini tekrar sormak gerekiyor Sayın Bakan bununla ilgili bir soruşturam yürütülüyor mu? Metin Külünk’ün adının karıştığı ve Feyzi İşbaran’ın karakolda dövülmesi ve bir başka milletvekilinin iddiaya göre Doğan Grubu’nun basılması olayını rica etmesi meselesine dair…” peş peşe 3. defa sorduğu Metin Külünk ile ilgili soruyu yanıtladı.
SÜLEYMAN SOYLU’DAN METİN KÜLÜNK AÇIKLAMASI: BU KONUYLA İLGİLİ HERHANGİ BİR BİLGİM YOK
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu yaptığı açıklamada “İnan bir şey söyleyeyim mi? Bu konuyla ilgili herhangi bir bilgim yok. Bilgim olsa… Ben her kriminal olayı biliyor değilim. Kaçmamda söylerim. Derim ki; Bu böyledir, bu mesele böyle tanzim edilmiştir” yanıtını verdi.
SEDAT PEKER NE DEMİŞTİ?
Organize suç örgütü lideri Sedat Peker, AKP eski milletvekili Feyzi İşbaşaran’ın dövülmesi olayı ile ilgili şu açıklamayı yapmıştı:
“Senin yengene küfür etti diye, Sayın Cumhurbaşkanı’nın eşine küfür etti diye ben milletvekilinin, devletin karakolunda kemiklerini kırdırdım. Yetmedi mahkemeye çıkarken biraz daha kırdırdım. Pişman mıyım, değilim. Bir tane milletvekili dostumuz var o dönem. Yanıma geldi ‘Bu namus meselesi’ dedi, ‘Böyle söylüyorlar, ben bir gidip görüşeyim, kardeşim bununla ilgilensin’ dedi.
Geldi. O milletvekilinin ismini söylemeyeyim, iyi bir dostumuz, hemşehrimiz. Onu da pasifize etmişlerdi, şimdi tekrardan MKYK’ya aldılar. Karakolun amirini ayarlayacaklar, iki çocuk kavga edecek orada, nezarette bunun yanına koyacaklar, onu dövecekler orada.
Kemiklerini kıracaklar. Ee? Karakolun amirine bile söz geçiremediler, herif ters çıktı orada, bir şeyler oldu. Ben avukat kardeşimi yolladım. Manevi kardeşim gibi sevdiğim, cezaevinde her gün yanıma gelen kardeşimi yolladım. Uzak doğu dövüşçüsü. Devletin karakolunun içinde ben namusunu korudum onların…”