Sedat Peker, yayınladığı 6. videoda da İçişleri Bakanı Soylu’yu bir kez daha hedef aldı. Soylu’ya yönelik “Sabıkalı Erdal Araz’ı 14 farkla genel başkan seçildikten sonra MYK’ya sen üye yapmadın mı?” diyen Peker, Hürriyet gazetesine yapılan saldırı ile ilgili de itirafta bulundu: Aydın Doğan dönemindeki Hürriyet gazetesine yapılan saldırıyı ben yaptırttım. İsmini söyleyemeyeceğim bir milletvekili geldi rica etti. Ben gazeteyi bastırttım.
Organize suç örgütü lideri Sedat Peker, 6. videoyu da yayınladı. ‘Zaferin büyüklüğü mücadelenin zorluğuyla ölçülür’ başlıklı videoda Peker, her şeyin Amerikalı yazar Michael Rubin’in yazdığı yazı ile başladığını söyledi. İkinci kırılma olarak Mehmet Ağar’ın isteğini kabul etmediğini için yaşandığını iddia etti.
‘Zaferin büyüklüğü mücadelenin zorluğuyla ölçülür’ başlıklı videoda Peker, kendi hikayesini anlattığını belirterek Amerikalı yazar Michael Rubin’in yazdığı bir yazıya atıfta bulundu:
“HER ŞEY RUBİN’İN YAZISI İLE BAŞLADI”
“ABD’li stratejist Michael Rubin bir analiz yayınladı. Yayınladığı analizinde, benim devlet içinde çok etkili bir hale geldiğimi ve Tayyip Erdoğan’a asla bir ihanet içinde bulunmayacağımı ama Erdoğan sonrası dönem için benim belirleyeceğim birisini devletin başına getireceğimi ve ülkeyi perde arkasından yöneteceğimi ileri sürdü. Buna inananlar oldu.”
İlk kırılmanın Michael Rubin’in yazısı nedeniyle yaşadığını iddia eden Peker, Mehmet Ağar’a bugün “dokunmayacağını” söyledi.
“MEHMET AĞAR MİTİNGİ İPTAL ETMEMİ İSTEDİ”
“Bugün Mehmet Ağar’ın ameliyat olduğunu öğrendim onun sonucu çıkana kadar onunla ilgili espri yapmayacağım. Pelikancıları unutmadım ama bu ara Süslü Süleyman’a taktığım için ondan bahsedeceğim” diyen Peker, şöyle devam etti:
“İkinci kırılma noktası Elazığ’da şehit ailelerine yaptığımız ziyarette yaşandı. O gün Mehmet Ağar aradı. Derin Mehmet ‘Elazığ mitingini iptal eder misin? O gün orada CHP’nin de mitingi var, ortalık karışabilir’ dedi. Bizim Kafkas-Karadeniz kültürümüzde şehit aileleri devlet başkanından bile önemli, o nedenle iptal edemeyeceğimi söyledim. Daha sonra valilik kararıyla miting iptal edildi. İkinci kırılma noktası burası oldu. Biz tahakküm altına emir altına girecek insanlar değiliz.”
“PİS İŞLERİ DE PİSLİKLER BİLİR”
Gazeteleri yine hedef alan Peker “Namusu maaşı kadar olan bazı gazeteciler diyor ki; ‘Bu adamın anlattıklarına mı inanacaksınız?’ Bu işleri cami hocası mı bilecek. Bu işler pis işler, pis işleri de pislikler bilir. Anlattıklarımın doğru olduğunu milyonlar biliyor. Halkı durduramazsınız. Anlatımlarımda ismi geçenler, sakın beni yalanlayacak şeyler yapmayın. Ben dersime çalışırım. Çok çalıştım. Yemin ederim sizi rezil ederim. Sokağa çıkamaz hale getiririm. Bana bunu yapmayacaksınız. Bileğimizi koyuyoruz ortaya. Ben kesmem tabi çünkü ben sağlamcıyım” ifadelerini kullandı.
“HÜRRİYET’E SALDIRIYI BEN YAPTIRTTIM”
Hürriyet gazetesine yapılan saldırıyı kendisinin yaptırdığını itiraf eden Peker, şunları kaydetti:
“Şimdi kendi yaptıklarımı anlatacağım. Delilleriyle anlatacağım. Aydın Doğan dönemindeki Hürriyet gazetesine yapılan saldırıyı ben yaptırttım. İsmini söyleyemeyeceğim bir milletvekili geldi rica etti. Ben gazeteyi bastırttım. Demirören senin oturduğun koltukta benim emeğim var. Bu sefer o yolladığınız aracılarla beni kandıramayacaksınız. Zaman kazanmak için o yolları yemem ben.”
“UYUŞTURUCU OPERASYONU YALANIYLA İNSANLARDAN HARAÇ ALDILAR”
Peker, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’yu bir kez daha hedef aldı ve çarpıcı iddialarda bulundu:
“Süslü Süleyman 613 kişi hakkında dinleme kararı çıkarttı. Bu savaşın 3 ihtimali var; bir ben ölürüm, 2 cezaevine girerim ve üç hayatta kalırım. 5 tane ayrı plan yaptım. Bu 3 ihtimalde de kazanan ben olacağım. Ölürsem kahraman olacağım, cezaevine girersem de kahraman olacağım. Bana Sedat Peker terör örgütü açın ama FETÖ ile olmaz. Buna kimse inanmaz, insanlar ‘FETÖ bu adamlar Sedat Peker’e çok zulmetti’ der asla kanmazlar. Doğru senin adamın Resul var. Organizeden sorumlu Emniyet Genel Müdür Yardımcısı. Senin operasyon adamın. Dünyanın en büyük uyuşturucu operasyonu yaptıklarını duyurdular 1,5 sene önce. Peki, nerede bu uyuşturucu, yarım kilo uyuşturucu ile dünyanın en büyük operasyonu mu olur? Nevzat Kaya diye bir adam var, oto galerici.
Operasyondan 10 gün öncesine kadar Süleyman Soylu’nun oğlunun plakasını kullanıyor. Ayrıcalıklı yani aynı benim gibi. Hiçbir polis durduramaz. Oğluna söylüyor ‘Operasyon olacak o ihtisası iptal edelim’ diyor. Kayıtlarda var, açıp baksınlar. Telefon irtibatları ne zaman kesildi, bir baksınlar. Engin, Nevzat Kaya’ya 5 milyon dolar verirsen, seni bu operasyondan ayrı tutarız diyor. Ben onlara iki araba verdim neden para vereyim diyor, anlamıyor mevzuyu sonra ‘Tamam’ diyor. Operasyon oluyor bunu da alıyorlar. Bunlar bütün kötülükleri en sevdiklerine yaparlar.
“SUÇ YERİ İSTANBUL, İZİN ANKARA’DAN ALINIYOR”
O olayda kaç yüz kişi gözaltına alındı, hiçbirinin Ankara ile bağlantısı yok. Sen nasıl Ankara’dan bu operasyonu yapıyorsun. MASAK’ın başkanının avukat eşi hakkında FETÖ soruşturması diye bir şey yapmışlar. Bakın herkes hakkında FETÖ suçlaması var. Adamın elini kolunu bağlamışlar. MASAK’ın raporunu çıkarıp Ankara’dan operasyon yapıyorlar. Kim yapıyor bunu: Resul. Resul, Soylu’nun evlatlığı. Suçun bir kısmının Ankara ile alakası yok ama operasyonun merkezi Ankara. 1,5 yıl geçti niye dava açılmadı. Oğlun Engin ve saz arkadaşları hepsinden para alıyor. Güya dünyanın en büyük operasyonu ama yarım kilo uyuşturucu yok ortada. Benim de dinlemelerim Ankara’dan alınmış. Suçumum tekrara ediyorum milletvekilini dövdürdüm. Suç yeri İstanbul, izin Ankara’dan alınıyor. Niye? Çünkü Resul Ankara’da.
Daha benim hakkımda kırmızı bülten çıkarmaktan acizler. Daha Zorlu binasını anlatacağım. Senin kardeşin orada, telefon dinleme tapeleri geliyor. Milleti orada parça parça parçalıyorlar. Savcılar delil istiyor son iki ayda oraya hangi işadamları gelmiş. Bu adamın resim unvanı yok bu adam orada ne iş yapıyor. FETÖ diye insanlardan para koparıyorlar.
“BENİM ADAMIMI MYK’YA SEN ÜYE YAPMADIN MI?”
Delil nerde diyor bu süslü Süleyman. Erdal Araz, bir dönem benim adamım diye gözaltına alındı. Türkiye’nin en önemli davalarından biri. Kemal Horzum, Mehmet Ali Yılmaz, o sırada devlet bakanı. Aralarında sorun var. Mehmet Ali abi bize yakın Kemal Horzum mafyatik bir tip. Sonra polis falan ülkenin gündemi değişti. Rahmet Alparslan Türkeş telefon ettikten sonra ortalık yatışmıştı. Erdal Araz herkes bilir benim adamım, sabıkalı. Sabıkalı Erdal Araz’ı 14 farkla genel başkan seçildikten sonra MYK’ya sen üye yapmadın mı?
“ULAN 5 TON KOKOİN YAKALASANA”
İşler karışınca hemen uyuşturucu yakalatmaya başlarlar, devlet iş yapıyor demek için. Geçen Suriye açıklarında 1,5 ton esrar yakalandı. Bunun bedeli 300 bin dolar. Ulan 5 ton kokain yakalasana. Ulan paranıza bile kıyamıyorsunuz. Netflix’te gençler bu işlerin nasıl döndüğünü biliyor. Hani kendimi asarım diyordun. Onlarla şu zaman görüşmedim diyorsun. Ben de savcılar diyorum ki, benim röportajda anlattığıma bakın. 6 ay önce diyorum. Ben yeni görüştüler demiyorum ki. Onları da tutuklattırırsın senin ekipte mafyatikler de var. Yeni gelecek savcılar bunların hepsini ortaya çıkaracak. Telefon kayıtları duruyor. Benim dosyam da Ankara’da benim orayla ne alakam var. Beni de dünyanın en büyük operasyonu dedikleri dümenden soruşturmayla kopartacaklar.”
“SOYLU İBRAHİM KALIN’I TAKİP ETTİRİYOR”
Bakan Soylu’nun Cumhurbaşkanlığı Sözcüüsü İbrahim Kalın’ı takip ettirdiğini iddia eden Peker “İbrahim Kalın buna destek olmak için tweet atıyor. Dürüst adam. Devlet adamı ona hiçbir şey diyemem. Ama bu İbrahim Kalın’ı takip ettiriyor. Resul’un adamları resimleri vermiş. Sen AK Parti’dekileri kandırabilirsin ama beni kandıramazsın” diye konuştu.
Peker’in açıklamalarının devam şöyle:
“HADİ KENDİNİ YAKTIN”
“Ben bu Hadi’yi yolladığımda pardon bu haberler yaptığında Mübariz’i korumak için. Kendini yaktın da Hadi dost. ‘Bunu söyleyen şerefsizdir’ diyorsun. O zaman şerefsiz ben mi oluyorum. Ne yapayım. Bana şerefsiz diyorsun. Hadi’ye diyor ki, ‘Sen yürek mi yedin. Onun tutuklanmasını Azerbaycan istedi’… Böyle bir şey olabilir mi?
“DELİL ORTADA BAKIN ERDAL ARAZ BENLE BERABER YARGILANMIŞ MI?”
DYP başkanıyken bu benim adamım denilen kardeşim Erdal Araz’ı Sancaktepe Belediye Başkan adayı yaptı. Mükafat olarak. Çünkü ben genel başkan seçilsin diye para verdim. Erdal dağıttı insanlara. ‘Erdal baba’ diyordun o zaman ben de senin deden oluyorum.
Hiyerarşide onun üstüyüm. Savcılar delil mi istiyorsunuz. Genel başkanlık seçimini kazandığını kazandığında Erdal Araz diye biri var mı? Bu adam benle birlikte yargılandığı davadan ceza aldı mı? Yahu neyin delilini istiyorsunuz. Bir gün bir savcı gelecek, ‘Ulan bu olmaz diyecek’ hepinizi tutuklayacak.”