Spor yazarlığına başlayalı tam 41 yıl olmuş. Bu süre zarfında onlarca gençlik ve spor genel müdürü bir o kadar da spor bakanı gördüm tanıştım.Kimileri sporun içinden geldiğini her fırsatta belli eden sporla yatıp sporla kalkan insanlardı. Kimileri de bu işe son derece uzak siyasetten buralara atanmış kimselerdi. Gençlik ve Spor Genel Müdürleri mutlaka sporun bir şekilde bir yerine bulaşmış olsalar da bakanlar için aynı şeyleri söylemek zordu. Aklımızda kalan en gırgır olayı Ergun Hiçyılmaz ustamızın kaleminden okumuştuk.12 Eylül sonrası Bolu’da tesisleri teftişe giden spor bakanına yanındakiler “Sayın bakanım geçenlerde buraya kulplu beygir göndermiştik” deyince adı spor bakanı cimnastikteki kulplu beygir aletini hiç bilmediğinden “Ne atları salonda mı hapis ediyorsunuz” diye tepki vermişti.
Geçen gün sevgili dostum Ömer Gürsoy’un Spor Bakanı Kasapoğlu çiftlik sistemine geçiyor başlıklı yazısını Fanatik’de görünce şaşırdım. Başlığı görünce “Geçmişte bazı bakanlar ve genel müdürler buraları çiftlik gibi yönettiler ama bunu kabul edip açıklayan hiç olmadı allah allah”dedim.
BEİNSPOR’un haber müdürlüğünü yaptığım yıllarda o zaman İddia’nın genel müdürü olan Ahmet Sezer’in davetiyle Antalya’da şimdiki spor bakanı Kasapoğlu ile tanışıp akşam yemeği yedim.O zaman Spor-Toto‘nun başında olan bakan öyle makamını çiftliğe dönüştürebilecek biri gibi durmuyordu. Merakla huyu niye değişmiş diye Ömer Gürsoy’un satırları arasına gömülünce işin gerçeğini anladım.Meğer artık tarımını kendi yapanlar gibi kendi çiftliğimizde kendi şampiyonlarımızı üretecekmişiz.Inşallah o günleri hep birlikte görürüz.Çünkü ihtiyacımız var diyor ve sizleri Ömer Gürsoy’un satırları ile baş başa bırakıyorum: