İstanbul’da korona virüs vaka sayıları yüksekliğini korurken Sultangazi Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Mehmet Mesut Sönmez, hastanedeki son durumu anlattı. Sönmez, “Aşıda maalesef beklediğimizi ilgiyi halkımızdan göremedim, kesinlikle hiçbir aşıyı ziyan etmemek için elimizden geleni yapıyoruz. Tedbirlerin yansımasını hemen 3 günde görmemiz mümkün değil. Yoğun bakımdaki doluluk oranımız oldukça fazla şu an, insanların yoğun bakımlara ilişkin korkusu ortaya çıktı, virüsten korkulması lazım” dedi.
Covid-19 ile mücadele tüm dünyada sürerken risk haritasında birçok ilin renginin kırmızıya dönmesi Ramazan ayı ile birlikte Türkiye’de yeni tedbirleri de beraberinde getirdi. Günlük vaka sayısı 60 binin üzerinde seyrederken artan vaka sayılarına karşın sağlık çalışanlarının hastanelerdeki yoğun mesaisi de sürüyor. Sultangazi Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Mehmet Mesut Sönmez de hastanedeki son durum hakkında bilgi verdi. Doç. Dr. Mehmet Mesut Sönmez, hastanede yoğun bakım doluluk oranlarının yüksek olduğunu ifade etti. Dr. Sönmez, aşı randevularının düşük olmasının üzücü olduğunu belirtirken, aşıların ziyan olmaması için yapılan çalışmaları anlattı. Sönmez, hastanede hiçbir aşının ziyan olmadığını dile getirdi.
“Artan sayılarla birlikte bazen bunu idare etmemiz güçleşebiliyor”
Yükselen vakalar sonrası hastanedeki son duruma ilişkin konuşan Sultangazi Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Mehmet Mesut Sönmez, “Maalesef son bir ay içinde özellikle son 2 hafta içinde sayılarda ciddi bir artışla karşı karşıya kaldık. Özellikle ayaktan başvuran hasta sayılarında ve bunun da yatan hasta sayılarına yansımasını net olarak gördük. Sayılar maalesef istenmeyen boyutlara geldi. 2 binlere ulaşan ayaktan hasta başvurumuz oluyor. Yoğun bakımdaki doluluk oranımız da oldukça fazla şu an. Geçen dönemlerde biz bununla ilgili hazırlıklarımızı yapmıştık. Ama artan sayılarla birlikte bazen bunu idare etmemiz güçleşebiliyor. Diğer hastalara hizmet verdiğimiz yoğun bakım alanlarında tasarrufa gidip Covid yoğun bakım alanlarını arttırdık. İhtiyaca karşılık vermeye çalışıyoruz ancak sayılar oldukça yüksek rakamlara ulaştı. Yoğun bakımda en fazla dikkat çeken nokta; genç hastaları yoğun bakıma kabul etmek zorunda kalıyoruz. Şöyle bir korku oluştu yoğun bakımlarla ilgili, insanların yoğun bakımlara ilişkin korkusu ortaya çıktı. Bu bölümler kesinlikle şifa dağıtan bölümler, insanların bundan korkmaması, virüsten korkması lazım. Belli bir zaman içinde özenin, dikkatin azaldığını gördük, bu bizi çok üzüyor” ifadelerini kullandı.
“Beklediğimi halkımızdan göremedim”
İstanbul’da vaka sayıları yüksek olmasını değerlendiren ve aşılamaya katılımın beklenen düzeyde olmadığını kaydeden Doç. Dr. Sönmez, “Virüsün en sevdiği şey kalabalık, bir de biz toplum olarak sosyalleşme olarak birçok toplumdan daha üst düzeyde bir toplumuz. Bir arada yaşamayı seven bir toplumuz. İstanbul’un bu kalabalık durumu, insanların toplu taşımalarda yeterli göstermedikleri özen, dikkat etmemeleri ben buna bağlıyorum. Aşı odaları ve sayıları oldukça fazla. Potansiyel olarak da oldukça yüksek kişiyi aşılamaya yönelik hazırlıklar da yapıldı. Bununla ilgili bir sağlıkçı olarak maalesef ben beklediğimiz ilgiyi halkımızdan göremedim. Aşı sayıları, bizim açtığımız randevularla orantılandığımız zaman ancak yüzde 60-70’ine ulaşabiliyoruz. Vatandaşlarımız hastanemizden çok rahat randevu alabilirler. Biz maalesef bunun karşılığını göremedik. Aşılama oranı olarak başvuru sayıları biraz bence az gidiyor. Vatandaşlarımızın aşılarını olmaları gerektiğini düşünüyorum. Maalesef biz randevu alıp da aşı olmaya gelmeyen vatandaşlarımız olduğunu görüyoruz. Saatini geçiren kişileri arıyoruz gelmeleri için onları motive etmeye çalışıyoruz. Bu bizi üzüyor. Herkese karşı sorumluluğumuz var, aşı konusunda vatandaşlarımızın daha hassas olmalarını rica ediyorum” dedi.
“Bugüne kadar hiç ziyan etmedik”
Randevusuna gelmeyen vatandaşların aşılarıyla ilgili konuşan Dr. Sönmez, “Yüksek soğuk derecelerde saklanan aşılar bunlar, belli bir şekilde sulandırdıktan sonra belli bir süre içinde kullanmamız lazım. Biz bununla ilgili şöyle bir önlem aldık. Her aşı flakonundan altı kişiye aşı yapılabiliyor, biz onları yaklaşık 1-1,5 saat öncesinden arıyoruz ki. Altı kişiye yapılacak aşıdan beş kişi geldiği zaman aşının ziyan olmaması için elimizden geleni yapıyoruz ve bu güne kadar hiç ziyan etmedik. Bununla ilgili aldığımız birinci önlem randevusu olanları bir saat öncesinden aramak, gelip gelmeyeceklerini teyit etmek. İkincisi bazı sağlık çalışanlarının hastalığı geçirdikten altı ay sonra aşı hakları oluyor. Bizim hastanemizde henüz aşı yaptırmamış olan bu nedenden dolayı sağlık çalışanlarına o flakonların içinde herhangi bir durumda kalması halinde temasa geçip hemen onların da aşısını yapıyoruz. Böylelikle hiçbir aşının ziyan olmamasını sağlıyoruz. Kesinlikle hiçbir aşıyı ziyan etmemek için elimizden geleni yapıyoruz. Aşı olmamanın sadece bize zararı yok, çevremizdeki insanlara zararı var. Aşıyı olmayarak temas etme ihtimalimiz olan birçok insanın belki hayatını tehlikeye atıyoruz” diye konuştu.
“Tedbirlerin yansımasını hemen 3 günde görmemiz mümkün değil”
Yükselen vaka sayılarına karşı alınan tedbirlerin yansımasının belirli bir süre sonra görülebileceğini ifade eden Dr. Sönmez, “Tedbirlerin yansımasını sahada hemen göremiyoruz. Bu bilinen bir gerçek, tedbirlerin yansımasını hemen 3 günde görmemiz mümkün değil. Bunun için bir süre geçmesi gerekiyor. Cumhurbaşkanımız bununla ilgili yerinde ve gerekli açıklamaları yaptı. Eğer bu tedbirlerin sonucunu bir hafta, 10-15 gün içinde göremezsek herhalde yeni kısıtlamalar buna gelecek. Kısıtlama diyoruz ama bence bunun ismi tedbir. Umarım bu kısıtlamalar vatandaşlarımızın da buna uymasıyla beraber faydalı olur ve vaka sayılarında bir azalma görürüz. Daha güzel daha umutlu günlere kavuşacağımıza inanıyorum. Virüse inanamamak gibi bir durumun söz konusu olmadığını insanların artık anlaması lazım. Bunu anlamakta güçlük çekiyorum. Maske mesafe ve hijyen diyorum karşımızda görünmeyen bir düşman var” ifadelerine yer verdi.