Malatya’dan sonra bir skandal da Elazığ’da! Almanya’ya gönderdikleri 48 kişiden sadece 3’ü geri döndü, 45’inden haber yok…
Malatya’nın Yeşilyurt Belediyesi’nin Almanya’ya seminere gönderdiği 45 kişiden sadece 2’sinin geri dönmesi gündemi sarstı. Elazığ’da da benzer bir skandal yaşandı. Elazığ’ın Akçakiraz ilçe Belediyesi’nin Almanya’ya gönderdiği 48 kişiden sadece 3 kişi geri döndü. Akçakiraz Belediye Başkanı Sabahattin Kaya, bu organizasyon için ikinci el bir kamyon aldıklarını söyledi.
Malatya’nın Yeşilyurt ilçesinde CHP’li belediye meclis üyelerince fark edilen, yurt dışı gezisi skandalı git gide büyüyor. “Kaçakçılık ağı, sanıldığından daha yaygın” diyen Sözcü’den İsmail Saymaz yaşananları şöyle özetledi: “Kaçakçılar belediyeyle ilişkiye geçerek, yurt dışındaki şirket veya kurumla ortak proje geliştireceklerini ve yurt dışı gezisi düzenleyeceklerini kaydediyor. Belediye üzerinden hizmet damgalı pasaport çıkarılıyor. Listeye kimi belediye yöneticileri ekleniyor. Kaçaklar Almanya’ya ayak basarken, belediyeciler de bu vesileyle kıyak tatile çıkarılıyor.”
PROTOKOLDEN FAYDALANDILAR
Malatya Yeşilyurt’un yanı sıra Van’da Tuşba, Elazığ’da Baskil, Arıcak ve Akçakiraz ilçelerinin de kaçakçılıkta köprü işlevi gördüğünü iddia eden Saymaz, Akçakiraz Belediyesi’nin ‘Almanya ve Türkiye arasında köprü oluşturmak amacıyla’ Göçmenler Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği ile 1 Kasım 2019’da yaptığı protokolün nasıl insan kaçakçılığı organizasyonuna döndüğünü ifşa etti.
İşte 48 kişinin Almanya’ya gidip sadece 3 kişinin geri döndüğü organizasyonla ilgili Akçakale Belediye Başkanı Sabahattin Kaya, ile yapılan röportajın ayrıntıları…
BAŞKAN KAYA: DEDİK Kİ İŞ GÜÇ SAHİBİ OLSUNLAR
– Almanya’ya 48 kişiyi göndermişsiniz.
Bir dostun hatırına böyle bir şey yaptık. Yarısında pürüz çıktı. 20 kişi filan gitti.
– Gidenler döndü mü?
- Üçü geri geldi.
– Projeyi kim getirdi?
- Almanya’da yaşayan Elazığlı bir hemşehrimiz. Buralar dar bir alan, kapalı bir alan. 2-3 üniversitemiz, organize sanayimiz yok. Vatandaş işsiz güçsüz… Dedik buradan giderler, iş güç sahibi olurlar. Bana makul geldi. Burada Türkiye Cumhuriyeti’ne yük olacak insanlar gidiyor. Euro, altın ve dolar gönderiyor. Annesini babasını rahatlatıyor. Bir şeyin kârı zararından fazlaysa doğrudur, helaldir, hoştur. O mantıkla baktım.
– Gidenleri tanıyor musunuz?
- Üçünü tanıyorum.
– Hepsi Akçakirazlı mı?
- Elazığlı. İlçemizden iki kişi var.
Gidip orada çalışacaklar diye baktım…
– Yani siz çalışmaları için izin verdiniz.
- Evet. Bu insanlar gidecek, gezecek, imkanı olursa çalışacak. Sonradan duyduk ki bu iş bir sektör ve meslek grubu haline gelmiş. Üç dört defa daha böyle teklif geldi. Gündemimize almadık.
– Dönmeyeceklerini biliyor muydunuz?
- Bunlar bize dedi ki: “Gideceğiz, alanı göreceğiz, Güzel bir alan çalışmasından sonra gidebilirsek gideceğiz.” Yani gelecekler, anne babalarından izin alacaklar. Benim yardımcım ve meclis üyem de gitti. Onlar da belki gelmeyebilirdi.
Derneğin nerede olduğunu bilmiyorum
– Nasıl gittiler?
- Uçakla. Aynı otelde kalmışlar. Vahşi depolamayı ve çöp arıtma tesisini gezdirmişler.
– Bu dernek nerede?
- Bilmiyorum.
– Ama protokol yapmışsınız.
- Yaptık ama kimdir, nedir, necidir; çok içinde değilim.
– Elazığ’da mı?
- Yok, Almanya’da.
– Hemşehrinizle sonradan konuşabildiniz mi?
- Konuştum. “Otelden kaçtılar” dedi. Ben daha üzerine düşmedim.
– İki görevliniz anlamamış mı?
- Anlamamışlar. Bizimkiler birkaç gün uzattılar. Eş dost akrabaları gezeceğiz demişler. Son iki üç gün onlardan ayrılmışlar.
Pasaportlar geri gelecek dendi ama gelmedi
– Sizi aradılar mı?
- Yok. “Pasaportların hepsi geri gelecek” dediler, gelmedi.
– Listeyi kim yapmıştı?
- Ben hiç karışmadım.
– Gidenleri görmediniz mi?
- Görmedim.
– Listeyi kim yaptı? Almanya’daki hemşehriniz mi?
- Evet.
– Bu kişiye çok güvenmediniz mi?
- Diyorum ya işte, öyle bir süreçti, bir anda böyle geldi, bir haftalık bir görüşmeydi, yoğunluktan geldi geçti.
Belediyeye ikinci el bir kamyon aldılar
– Belediye kasasına bir şey girdi mi?
- Evet, bir araç aldılar.
– Ne aldılar?
- Bir kamyon.
– Fiyatı ne kadar?
- 100 bin TL.
– Yeni mi?
- İkinci el, canım.
– Siz aslında kamyon karşılığında izin verdiniz.
- Bana da cazip geldi. Nasıl olsa benim personelim de gidecek. Fakat sektör haline gelmiş.