Veryansıntv’den Nihat Genç’in Yazısı:
Kaç gündür onlarca kendine gazeteci, aydın, yazar vs. diyen zevat piskopat gibi kafayı takmış kasıtla üstümüze yürüyor, Veryansın TV’yi .ötaltına (töhmet altına) almaya çalışıyorlar!
Neymiş, efendim Yüce Türk Milleti lafını kim eklemiş, aynı şekilde, 23.02’de mi girilmiş, miş, imişmiş?
Yüce Türk Milleti denilse ne, yazılsa ne, yazılmasa ne, 23’e beş kala girse ne, gece ikide girse ne, metne tek satır dokunulmadı böyle bir ibare bin defa söyledik haşa kata yazılmadı eklenmedi. Bu saçma sapan tartışmayı sürdürmelerinin sebebi fırsat bu fırsat üstümüze atacak bir pislik bileklerimize takacak kelepçe arıyor hatta şaka değil imayla savcılara bunları niye almıyorsunuz talimatları veriliyor!
Çünkü doğru dürüst bağımsız harbi bir yayın organı görmemişler, görmemişin erkek oğlu olmuş çekmiş kopartmış ya da bu işte mutlaka bir arıza vardır önyargısıyla ve hasetle ve kasıtla hücuma geçiyorlar!
Hatta Sözcü’den Cumhuriyet’ten şöyle yazılar okudum: Amirallerimiz iyi, hazırladıkları metin çok güzel, amiralllerimize sahip çıkıyor başımızın üstüne koyuyoruz, ancak şu Yüce Türk Milleti ibaresi koyan hainler yok mu, darbeci pislikler!
Bu kahpe ve asılsız satırları yazmalarının sebebi Veryansın sitesi Kaftancıoğlu ve İmamoğlu’nu vs. desteklemeyip muhalefetin arkasına gözlerini kapatıp kuyruk olmaması bu arkadaşlara dert olmuş, bu arkadaşların içine bir kan davası bir husumet yerleşmiş. Meğer bir fırsat kolluyorlarmış, neyse iftiraları ellerinde tarih önünde rezil kepaze olup kaldılar!
Yüce Türk Milleti! Soylu komutanlarımızın kendileri ve avukatları ve Veryansın TV genel yayın yönetmeni, yeterli ve gerekli açıklamayı yapana kadar ortalığı leş götürdü. Hırsla hücuma geçip söylemedik yıkmadık sokmadık geçirmedik parçalamadık itibar ve onur bırakmadılar, iki yüzlülük ve sinsilikle uydurmadık kulp takmadık belini kırmadık itham kumpas iiftira bırakmadılar.
Yani kendine muhalif diyen cephede ‘toplu bir paranoya’ yaşanıyor, metnin kendine ve gözaltındaki soylu komutanlarımıza odaklanmak yerine, kalkmışlar şu ibare şu tarih diye kılçıklık yapıyor, kimler? Kendine gazeteci diyen köşeyazarı diyen yine ben imzalamadım ama diyen bilimum zevat!
Anladığım Yüce Türk milleti, bu arkadaşlar Kaftancıoğlu, Gergeroğlu, Demirtaş kuyrukları dışında başka tür bir muhalefet, hele hele içinde Cumhuriyet geçen bir manifestodan hiç hoşlanmıyorlar! Bu arkadaşları doyurmak için Gergeroğlu için abdest alırken niye yakaladınız de, canlarını ye, yalaya yalaya seni muhalefetin en önüne koyarlar!
Aferin yüce Türk Milleti, hep böyle kılçıklık yap, Kaftancıoğlu ve Gergeroğlu’na destek çıkmadık diye Veryansın’ı eşek ve poligan ve kusmuk torbanız yapıp, rahatlayın!
Bir haftadır, yok ağbi böyle bir şey, yok ağbi aslı astarı, demekten, bir haftadır, ağbi olsa ne olmasa ne, demekten, bitap düşüp telef olduk Yüce Türk Milleti!
Bakkala gidiyorsun, börekçiye gidiyorsun, yolda sabah sporu yapıyorsun, arkadaşla telefonda film konuşuyorsun, arkadaşla telefonda hava durumu konuşuyorsun, her tarafımız YÜCE TÜRK MİLLETİ’yle doldu taştı..
Türk Milleti’yle bir alıp veremedikleri var, Yüce Türk Milleti!
-Yüce Türk Milleti, bir ekmek bir sigara!
-Başka bir isteğiniz Yüce Türk Milleti!
-Yüce Türk Milleti (Atatürk Orman Çiftliği) çiftlik sütü var mı?
-Yüce Türk Milleti dört şişe bırakıyorlar onlar da satıldı kalmadı!
-Yüce Türk Milleti sağol!
-Yüce Türk Milleti, para üstü buyrun!
-Ağbi hayırdır her cümlenin başında Yüce Türk Milleti diyorsun, ne oldu, Yüce Türk Milleti’nin başına bir şey mi geldi!
-Sorma ağbi, Yüce Türk Milleti Çanakkale vartasını atlattı ama yüz yıl sonra bu sefer İstanbul Boğazı’na takıldı, Yüce Türk Milleti’ne kaymış ağbi, kaymış..
-Tabii ağbi gözünü kapatıp .iktin sene oy verirsen Yüce Türk Milleti’ne böyle kaydırırlar!
-Şu ekmek sigara naylon poşet burada dursun şöyle yürüyüş sonrası alırım, Yüce Türk Milleti!
-Şöyle uzat paketi, tezgahın altına koyayım, Yüce Türk Milleti!
Güya yürüyüşe çıktık Yüce Türk Milleti, kafamın içi Boğazlar Meselesi’nden daha karışık, Mustafa Kemal Atatürk: Ey Türk Milleti boğazlardan yabancı harp gemilerinin geçmesi bundan böyle memnudur’ (alkışlar).
Spor yürüyüşündesin heyecan yapma tempolu adımlarını fazla abartma Yüce Türk Milleti. Sakın ha ‘yaylalar yaylalar’ diye askeri tabur sporuna dönüştürme sabah sabah başına bela alma!
Nesinden niye rahatsızız yahu anlamadım gitti, yoksa mektubun altına artık ‘yüce saray milleti’ mi yazsak, yüce Menzil milleti, yüce İsmailağa Mahmut ağa milleti mi, ‘Nagehan ve ailesi Yüce Yalı Sahipleri’ diye yazsaydık, sonunda savaş gemileri önlerinden geçecek teee bir Trabzonlu olarak bana ne?
Şu börekçiye de bir bakayım Yüce Türk Milleti, bu ne .mına koduğum tek parça ıspanaklı börek sekiz lira olmuş yüce Türk Milleti!
Boş ver sinirlenme Yüce Türk Milleti! Adamlar doğru diyor Yüce Türk Milleti, içimizde büyük bir Arap nüfus var, artık sadece Yüce Türk Milleti olmamalı, yanında, yüce Fars milleti, kurbanı olduğum Arap Milleti, .ötünü yaladığın Katar Milleti, bizim karnımız aç kalkmış niye geldiniz ulan Nijerya Kırgız Afrika Asya Milleti!
Bu sabah gönlümden koptu şimdi içeri atarlar sadakamız olsun şu dükkandan kuşlara yem alayım Yüce Türk Milleti! Şu küçük torba kaç lira Yüce Türk Milleti! -Onbeş lira Yüce Türk Milleti! -sabah böreği sekiz, kuşların ki onbeş lira mı olmuş Yüce Türk Milleti!
.iktiret müşteri milleti, en iyisi böreğin kırıntılarını atarız yüce Kuş Milleti!
Kuşlar da hep ekmek kırıntısı yiyor kuşların kan şekerleri azacak günahtır zaten şöyle kuruyemiş tadında bir şeyler atsak diyorum Yüce Kuş Milleti!
Çabuk olalım birazdan yağar kuş gibi ıslanırız Yüce Türk Milleti!
İşbirliği yok örgütlenme yok biririne destek yok biliyon mu yüce Türk Milleti sus otur böyle böyle ayakta kalma şansın yok. Kediler bile köşeye sıkışınca aslan oluyor yüce Türk Milleti, sen niye sıkışınca korkudan altına ediyon!
Sana kişilik veren Yüce Türk Milleti başlığından niye korkuyor tırsıyorsun Yüce Türk Milleti! Seni adam yerine koyan meclis kalmamış anayasa kalmamış, sana adam gibi hitap eden seni insan yerine koyan bir Türk Milleti ibaresi kalmış onu da darbeden yargılayıp içeri tık, öyle mi!
Yüce Türk Milleti, senin itibar adın değil mi Yüce Türk Milleti!
Seni yüce şempanze milleti yüce maymun milleti yerine koyan deli Kadirler’e Mustafa Armağanlar’a Engin Ardıçlar’a niye itibar edip oy veriyorsun yüce Türk Milleti! Bu pandemi günlerinde sana verilmeyen paralar onlara maaş diye veriliyor!
Yüce Türk Milleti olan adını dahi yazmaya korkar hale getirilmiş korkma sönmez Yüce Türk Milleti!
Daha geniş çaplı soruşturmaya dönüşecekmiş, Yüce Türk Milleti diyen yazan çizen seslenen düşünen kim varsa araştırılacakmış Yüce Türk Milleti!
Uyan Yüce Türk Milleti, çünkü Yüce Türk Milleti bir ruhtur, hepimizi aynı kutsal çatı altında toplar, Yani Yüce Türk Milleti köpekgiller tarikatgiller İngiliz milletler ailesi familyasından değildir.
Ne diyor aynı dilden konuşan hasetinden çatlamış bu yazarlar ve yandaşlar, başına niye Yüce Türk Milleti konmuş, yani başlığı başı kaldırıp yani bizi sadece ‘kuyruk’a takmak derdindeler, Yüce Türk Milleti!
Yoksa Yüce Türk Milleti seslenişinin asil heyecanlı bir tarafı bir harfi bir noktası kalmasın mı istiyorlar, Yüce Türk Milleti tarihten düşsün, Boğazlar’ı teslim etsin, milli bir hissiyatı, millet olmanın derin duyguları, hiç olmasın mı istiyorlar!
Hazineleri, sarayları, sahilleri, müteahhitleri, ihaleleri, televizyonları, yaylaları, ele geçiren sarayımız, artık Yüce Türk Milleti gibi seslenişlerin (hitapların) tek sahibi mi olmak istiyor, şöyle, siz Yüce Türk Milleti diyemezsiniz. Yüce Türk Milleti diye seslenmek sadece haşmetmaya sarayımıza aittir! Ve bundan böyle Yüce gibi ifadeleri kullanma hakkı sadece tarikatların soylu müteahhitlerin ve asilzade saraylıların ve aziz cemaatlerin uhdesindedir, başkaları yüce kelimesini kullanıp yazamaz, yazarsa, darbe olur içeri tıkarız, emrola!
Ve işte bir kişilik kimliğinle saygı duyulmaya takdir edilmeye hiç layık değilsin Yüce Türk Milleti, sen ancak ‘sahiplerin’ ‘efendilerin’ seni ancak seni gaspeden sana esir rehine muamelesi yapanlar malısın!
Ünlü fıkranın sadece girişidir, Bayburt milletvekili Bayburtlular’a konuşur, -Sayın Bayburtlular! Ses gelmez, duyan olmaz. -Sayın çok sevgili Bayburtlular! yine oralı olan yokturl. -Bayburt’un yiğit evlatları! Yine ses veren dinleyen yoktur… Ve Bayburt vekili kürsüde sinirlenir hitabı değiştirir: -Ulan develer (düveler)! Topluca cevap verilir: Buyur beyim (begim)!
Ne deseydik bilmem ki hitabı değiştirip: ULAN ÖKÜZLER!
Yüce Kombaçya Milleti, narkotik işleri nasıl gidiyor, valla yüce Türk Milleti’ni sorma, bizimkilerde kafa zum şeker pudrasıyla savaş gemileri arasında gidip geliyoruz!
Bildiğin gibi değil Yüce Jamaika Milleti, bizim bir Boğazlar var Karayip denizinden beter, ipini kopartan .mdan fırlamış ne kadar savaş gemisi var folluk gibi yapmış.
Kalkmış emekli komutanlar ne lan bu folluk olmuşsunuz demiş Allah inandırsın hepsi kodeste.
Ohh, sizin Panama Kanalı, valla işler kıyak, püfür püfür esiyor, arkanızda Amerika önünüz Pasifik, bir hayal et Panama şapkası elde puro güvertedesin, koltuğunun altında Meksikalı bir çıtır, ohh!
Yüce Meksika Milleti, bizim buralar sizin gibi açık denizler değil, Boğaz’ı kapatıp havuzdan kanal yapacaklar, bu yüzden Yüce Türk Milleti diyemiyoruz. ABD savaş gemileri .kini sallayıp selam dahi vermeden geçecek, bu yüzden Yüce Türk Milleti demek ikinci bir geçişe kadar yasaklandı, hezeyan değil bu satırlarım yüzdenyüz gerçek!
Şimdi bizimkiler bizim de bir donanmamız olsun denizin diplerini arasın tarasın belki petrol belki değerli maden buluruz diyor, zırt pırt iki de bir irili ufaklı adalarımızı Yunan işgal etmesin diyor ve Yunan ve Avrupa istemiyor, siz sadece balık tutun diyor, onu da kıyıdan kıyıdan oltanız dalga yapmadan tutun, diyor.
Olay şu Yüce Uruguay milleti! ABD istikrarlı bir Akdeniz için çırpınıyor bu yüzden uçak gemileriyle zırt pırt Cebelitarık’tan giriyor. Akdeniz’e acayip istikrar getirdi. İstikrar için şimdi bir de Karadeniz’e girelim diyorlar. Bence de Amerikan savaş gemileri Karadenize girerse istikrardan Karadeniz kalkan sürüleri dahi bereketlenecek! Tahminim, istikrar için oradan da uygun gemiler bulup Volga Dinyeper içerlere doğru girerler, yani istikrar için olan Yüce Türk Milleti’nin başına oluyor.
Olur mu ağbi deme, Rus-Amerikan-Çin büyük imparatorluklar çatışıyor, senin Yüce Türk Milleti’ni kim takar, ayak bağı olma, indir başlığı, bakalım. Bakalım Nato Yüce Türk Milleti hitabını kabul ediyor mu etmiyor mu? Bakalım İyi Parti Akşener kabul ediyor mu? Yüce İyi Milleti zevzekliği bırak. Bir kere bu Yüce Türk Milleti’nin Libya Suriye Irak Mısır gibi bir din’i yok mu? Yüce İslam Devleti niye demiyorsun! Ya da Avrupa Birliği’nin ahırkapısında sırasını bekleyen yüce göçmen-muhacir yüce millet, diyebilirsin, AB’ye bir girin, şöyle fiyakalı bir isim buluruz tarihten! Yüce Tayyibiye Milleti!
Yani hayatları uçsuz bucaksız denizlerde geçmiş ve Balyozdan içeri atılmış şu yorgun ve ihanete uğramış amiralleri şu güzel yağmurlu Nisan sabahı sen tutukla emniyetin bodrum ranzalarına yatır! Niyeymiş, yüce Türk Milleti demişler, ya da sinsi bir el ilave etmiş, mantıksız saçma kelimesi az geliyor, bu kitlesel bir şizofreni, dağılabilirsin Yüce Saçma Sapan Millet!”
Ve yani Yüce Türk Milleti, artık anayasanın giriş maddelerinın sınırlarını anlamlarını daraltır ya da bu gidişle bir höt zötle kaldırılabilir ey başkent Ankara gözüme görünme toz ol!
Taş tuğla ve ahşaptan yapılı Beştepe Sarayı neyine yetmiyor, niye dert ediniyorsun, Çinlilerin denizde plastikten ada yapmaları gibi, biz de botlarla ülkeyi terk ederken denizler ortasında suni başkentler yaparız, bir petrol platformunun üstüne ya da küçük bir eşek adasına! Ya da böyle giderse yeni bir Sevr’le sana bırakılacak tek toprak parçası: Galatasaray adası, idare ediver! Artık gelip geçen gemilere mendil çiçek su satar ihracatı doğrultursun!
Ey Yüce Türk Milleti, şuraya bakın, Pasifik ve Atlas Okyanusu ve Hint Okyanusu Amerikan gölü haline getirildi, yetmedi, doymadılar, ey Yüce Türk Milleti, diye amiraller uyarı mektubu yazıyor, şimdi de Amerika Karadeniz’i gölü haline getirmeye çalışıyor, uyanın diye. (Amerikalı emekli amiral James Stavrıdıs, Deniz Gücü kitabında bunu aynen yazar: ABD savaş gemilerinin en büyük başarısı Karadeniz’e girebilmesidir.)
Abdülhamit meşhur o borçlar ve masraflarla yapılan meşhur donanmayı KORKUDAN Haliç’ten çıkartamadı diye dünya dolu tarihçi hala sorar, koskoca donanma niye kullanılmadı, niye savaşlar verilirken atıl bırakıldı, diye. Abdülhamit gemiler hareket ederse kendi subayları Sarayburnu’nda kendisini topa tutar diye korkuyordu.
Aynı tarih, tekerrür, her biri ellişer yıl donanmada dünya denizlerinde tecrübeleri DONANIMLARI OLAN YÜZLERCE SOYLU SUBAYIMIZI bu sefer Haliç’te değil Ankara Emniyet nezaretinde tutuyoruz, niçin, AMERİKAN SAVAŞ GEMİLERİ GEÇENE kadar!
Bilmiyorum Yüce Türk Milleti, yoksa gazetecilerinin aydınlarının alayının aptallıklarını toplayıp şu Boğazlar’a mantar bir tıkaç diye sokup dangalaklarımızla Boğazlar’ı mı tıkasak!
Yoksa Boğaz’ın ortasına devasa büyüklükte haşmetli bir boynuzlu öküz yapsak savaş gemilerinin geçmesini engellesin. Ya da, İslamcı İktidarımızın çok hoşuna gider, Boğazlar’ı Rize Trabzon sahilleri gibi toprakla doldursak sonra ihaleye açsak.
Mesela Beykoz önleri mesela Bebek sahilleri ne para eder ey Yüce Türk Milleti!
Kız Kulesi gibi zibil gibi köpek kulubeleri yapsak, oh köpekler Karaköy’den Adalar’a koştursular, ohhh, formüle yarışları dahi yapar paranın .mına koruz! Vallahi aranan sıcak para, Boğaz dolgusuyla elde edilecek arazilerde yatıyor artık Engin Ardıçlar’ın maaşları da sorun olmaz!
Biz de amirallerimizi nezarete atmaktan ve o geçti bu geçti kim geçtiyse geçti çokta .ikimdeydi derdinden kurtuluruz!
Yüce menzil, yüce İsmailağa ve yüce AKP, toprakla doldurulmuş Boğaz projem, şakadır, aman haaa.
Size şaka hiç gelmez, gözünüzü seveyim Yüce Türk Milleti!