Trabzon’un Sürmene ilçesinde yıllardır faaliyet gösteren Yeni Çamburnu Tersanesi’nde inşa edilen tekneler, dünyanın farklı ülkelerin ilgisini çekiyor. Özellikle son yıllarda denizlerde balık avının azalmasına karşın balıkçı teknesi yapımı artarken, pandemiye rağmen işlerin daha da yoğun olduğu belirtiliyor.
Genellikle Gürcistan, Fas ve Cezayir gibi ülkelerden tekne siparişi aldıklarını ancak yer sorunu yaşadıkları için talepleri tam olarak karşılayamadıklarından yakınan Mimarin ve Kılıçbey Gemi Sanayi sahiplerinden Ayhan Kılıç, kendilerine bu konuda yardımcı olunmasını istiyor.
İmkan sunulması durumunda büyük savaş gemileri bile yapabileceklerini belirten Kılıç, bunun için gerekli donanıma sahip olduklarını ancak bu tarz gemilerin inşası için büyük havuzların olması gerektiğini söyledi. Pandemiye rağmen işlerinin daha da yoğun olduğunu kaydeden Kılıç, yer darlığı yüzünden bazı siparişleri geri çevirmek durumunda kaldıklarını söyledi.
Yaklaşık 120 kişi istihdam ediyor
Gelen siparişleri yer sorunu yüzünden hepsini yerine getiremediklerini belirten Kılıç, “Tersanemizde 1977 yılından öce ağaç tekne yapılıyordu. Daha sonrasında ise saç tekne yapılmaya başlandı. Saç tekne konusunda bayağı başarılı olduğumuzu söyleyebiliriz, ağaç tekne işi ise pek kalmadı. Türkiye’nin farklı yerlerinden saç tekne sipariş alıyoruz. Yaklaşık 5-6 yıldan beri Gürcistan, Fas, Moritanya, Cezayir gibi ülkelerden tekne siparişi alıyoruz. En büyük sorunumuz alanımızın dar olması. Sipariş alıyoruz ancak tekne inşa edecek alanımız kalmadı. Şu anda burada 20 kadar tekne yapılıyor, 20 tekne de sipariş aldık. Yer nedeniyle zor durumda kalıyoruz. Dolayısıyla müşteriler başka yerlere gitmek durumunda kalıyor. Burada 180-200 kişi çalıştıracakken işi alamadığımız için 110-120 kişi çalıştırıyoruz. Fazla açılamıyoruz” dedi.
“Pandemiye rağmen tempomuz hiç düşmedi”
Pandemiye rağmen iş yoğunluklarının hiç düşmediğini kaydeden Kılıç, “Pandemiye rağmen tempomuz hiç düşmedi. İş yoğunluğundan dolayı tersanemizde yer kalmadığı için artık yan taraflara da kurmaya başladık. Pandemiden dolayı işlerimiz gerilemedi. Pandemi sürecinde daha çok eleman aldık. Bazıları işin ağırlığını görünce çalışmak istemiyor. Aslında iş ağır değil. Yıllar önce bu işler elle yapılıyordu şimdi vinç var, her şey var. Burada elle ağır yük kaldırmıyorsun” diye konuştu.
“Savaş gemisi bile yapabiliriz”
İmkan sağlanması durumunda büyük savaş gemileri bile yapabileceklerini kaydeden Kılıç, bunun için büyük havuzlar olması gerektiğini söyledi. Kılıç, “İmkanlar olduktan sonra savaş gemisi de yapabiliriz. Bunun için önce alt yapımızın olması lazım. Dolayısıyla tersanemizde büyük bir havuzumuz olması lazım. Bu alanda bunu yapamayız. Burada ancak 30-50 metre uzunluğunda tekneler yapabiliriz. İmkân sunulursa her şeyi yapabiliriz” şeklinde konuştu.
Yer konusunu çözmek için Ankara’ya bile gittiklerini belirten Kılıç, “Şirket olarak hak edişlerimiz çok var ancak yer durumu konusunda çok zordayız yerimiz bize yetmiyor. Bize yer lazım. Bu konuda bir çok yere başvurduk hatta Ankara’ya kadar gittik. Önümüzde sorunlar oluştu. Yer konusunu çözemedik. İşimiz yoğun, bugün 130 kişi çalıştırıyorsak belki 1 ay sonra 150 kişi olacak. İş kuracağız tamir işleri gelecek” ifadelerini kullandı.
“Denizlerde balık azaldı tekne yapımı arttı”
Kılıç, denizlerde balık avının azalmasına karşın tekne siparişinin arttığına da dikkat çekti. Kılıç, “20 tane daha siparişimiz var. Bunun yanı sıra tamir işleri var. Yurt dışından Moritanya’dan gelen var. Oralarda da bağlantılarımız var. Gürcistan’a üçüncü teknemizi yapıyoruz. Bunu bitirdikten sonra 20 tane daha gelecek. Ancak alanımız yok. Tekne yaptırmak isteyenlerin sayısı her geçen gün artıyor. İstanbul, İzmir, Samsun’dan sipariş vermek için arayanlar var” dedi.
Kılıç, 40 metre üzerindeki tekneleri yaklaşık 1 yılda, 40 metreden küçük tekneleri ise 7 ay gibi sürede yaptıklarını belirterek 1 yılda çoğu balıkçı teknesi olmak üzere 15 kadar yük ve yolcu gemisi yaptıklarını sözlerine ekledi.
Tersanede usta olarak görev yapan Celal Çapoğlu da tersanenin kendilerine iş imkanı sağladığını ifade ederek, “Eski zamanlarda Çay fabrikasına girmek için torpil aranırdı. Allah’a şükürler olsun, böyle bir velinimet var. İş yok diyorlar; burası bu anlamda iş imkânı tanıyor. İşin ağır olduğu söyleniyor, böyle bir şey yok. Her şey sistemli. Artık vinçler var. İşin ağırlığı kaynak yapmak. Burada kendini yetiştirenler var” diye konuştu.
Tersanede tekne yaptıranlardan Celal Çetinkaya da ”Sürmeneliyim, İstanbul’dan geldim. Burayı tercih etmemdeki nedeni sahiplerinin ilgi ve alakası. Tekne yaptırıyorum. Burası Türkiye’de tekne yapımında bir numara yer. Herkes bunu böyle biliyor. Bu işi yapan çok yer var ancak ben burasını tercih ettim” ifadelerini kullandı.