Milli serbest dalış sporcusu Fatma Uruk, bu yıl hedeflerinin daha büyük olduğunu dile getirerek, “Dünya şampiyonası klasmanındaki yarışmalarda dünya şampiyonu olan ilk Türk sporcu olmak istiyorum” dedi.
Önceki dönemlerde 62, 72 ve 77 metrelik dereceleriyle Dünya Sualtı Aktiviteleri Konfederasyonu tarafından onaylanan rekorları kıran milli serbest dalış sporcusu Fatma Uruk, düzenlenen basın toplantısında 2021 hedeflerini açıkladı. Toplantıya İstanbul Akvaryum Genel Müdürü Özlem Çapanoğlu, Antrenör Özgür Alemdar da katıldı. İlk olarak konuşan Fatma Uruk’un antrenörü Özgür Alemdar, Fatma Uruk’un antrenörlüğünü yapmaktan keyif aldığını söyleyerek, “Su altı sporlar bizim ülkemizin bir başarı kültürünün geliştiği pek çok branşta önemli başarılar elde ettiğimiz spor branşlarından bir tanesi. Hem bireysel hem takım sporlarında onlarca dünya ve Avrupa şampiyonunun yanı sıra pek çok dünya rekoruna da sahibiz. Bu başarı kültürünün içerisinde serbest dalış branşında da Fatma dünyadaki en güçlü ve başarılı sporculardan bir tanesi. Kendisi ile çalışmak benim için mesleki anlamda da heyecan verici. Çünkü yaptığımız antrenmanlarla elde ettiği derecelerle her antrenmanın sonunda hedeflerimizi bir üst seviyeye taşıma fırsatı buluyoruz. Bu kadar gelişime açık ve potansiyeli yüksek bir sporcuyla çalışmak gerçekten çok keyif verici” şeklinde konuştu.
FATMA URUK: “TEK TÜRK OLARAK DÜNYA REKORU DENEMESİ YAPTIM”
Meksika’da 1 yıl boyunca zor bir dönem geçirdiğini belirten Fatma Uruk, “Kendi rekor denememe giderken polis çevirmesine takılıp ‘gidemeyecek miyim acaba’ dediğim gün geçirdim. 20 kişilik bir organizasyon ekibini orada tek başıma kurdum. Bunun içerisinde doktorlar, hakemler gibi organizasyonu üstlenenler bakanlıkla iletişim, sponsorlukla iletişim gibi 20 kişinin ilerletmesi gereken bir işi tek başıma yürütmek durumunda kaldım. Zordu fakat hep başaracağım günü düşündüm. Tek Türk olarak bir dünya rekoru denemesi yaptım. Bir Türk bir dünya rekoru denemesinde bulunuyor 20 kişilik bir ekip çalışıyor. Ekipteki Tek Türk ben ve Meksika gibi bir ülkedeyim. Birtakım güvenlik ve sağlık sıkıntıları da yaşadım. Bunları da spor bakanımız Mehmet Kasapoğlu destekleriyle madden manen arkamda durarak, oradaki engelleri aşmama yardımı dokundu. ‘Biz seni yensen de yenilsen de destekliyoruz’ dediler” açıklamasını yaptı.
“BU SENE HEDEFLERİM DAHA BÜYÜK”
Bu yıl daha büyük hedefler doğrultusunda daha fazla zamana ihtiyacı olduğunu ifade eden Uruk, “Meksika’da kırdığımız rekorlar 3 taneydi. Rus sporcu Olga Davidova’ya ait kendisi elinde 1 hafta kadar bulundurabildi. Ben kırdım halen elimde bulunduruyorum. Kırdığım diğer rekor 72 metre değişken ağırlık paletsizdi. Bu rekor daha önce Türkiye’deki sporcular tarafından denenmiş ve 65 ve 70 metre olarak yapılmıştı. Son gün yaptığım denemelerle de ben bu rekoru 77 metreye çektim. Bir miktar aslında spora devam etmek için çalışan bir sporcuyum. Artık bu sene böyle olsun istemiyorum. Çünkü bu sene yapacağım hedeflerim daha büyük. Daha büyük desteklere ve daha çok zamana ihtiyacım var” diye konuştu.
“DÜNYA ŞAMPİYONASI KLASMANINDAKİ YARIŞMALARDA DÜNYA ŞAMPİYONU OLAN İLK TÜRK SPORCU OLMAK İSTİYORUM”
Başarılı sporcu, genel hedefinin genç sporculara örnek olmak olduğuna değinen Fatma Uruk, şu ifadelere yer verdi:
“Bu sene yapmak istediğim şey kendi rekorlarımı kırmak. Kendi branşımda dünya rekoru kırdım ama Türkiye rekorlarının tamamı bende değil. Bu çok şaşırtıcı bir durum aslında. Bunun nedeni bunu yapamayacak olmam değildi. Zaman, mekan ve parayı denkleştiremememiz. Hepsi bir araya gelmediği için yapamıyordum. Fakat bu sene bu engelleri de aşacağıma inanıyorum. Bu sene tüm Türkiye rekorlarını kıracağım. Her ne yaparsam yapayım bu sene Türkiye’de yapacağım. Yurtdışından sizlere ulaşmaya çalışmayacağım. Türkiye’den yurtdışına sesleneceğiz. İlk olarak Ağustos ayında dünya rekor denemesi planlıyorum. Bunun için çalışmalarıma başladım. Pazar günü İzmir’e gidiyorum. Özgür Hocamlar antrenmanlarımızı sıklaştıracağız. 2 aylık sıkı antrenman periyodum olacak. Ardından ağustos ayında bu dünya rekoru denemesini yapacağım. Federasyonumuzun planlı faaliyetinde yer alan Türkiye şampiyonası eylül ayında olacak. Burada en az 2 Türkiye rekorunu umuyorum ki hepsini en az 2sini kıracağım. Hemen ardından Kaş World Cup’ta tüm dünyadan katılımcıların olduğu CMAS’a bağlı resmi bir organizasyonda yarışacağım. Madalya hedefim var. Bunlar benim bu sene yapabileceklerim. Hedeflerim bununla sınırlı değil. Bu zamana kadar Meksika’ya gitmeden önce de yaptığım gibi kendime 4 yıllık bir plan oluşturdum. Sadece madalya almak değil. Dünya şampiyonası klasmanındaki bu yarışmalarda dünya şampiyonu olan ilk Türk sporcu olmak istiyorum. Dünya Şampiyonası’nda yarışıp, madalyayı alıp, İstiklal Marşımızı okutturup aynı zamanda dünya şampiyonası sırasında dünya rekoru kırmak. Bunu Türkiye’de şimdiye kadar yapan biri yok. Ben yapabileceğime inanıyorum. Bunun için kendime olimpiyatlar gibi 4 yıllık periyot koydum. Çok iyi olduğum bir branş var ve buna eğiliyorum. Nihai hedefim gençlere örnek olmak. Onlara demek istiyorum ki pes etmeyin. Koşullar, şartlar ne olursa olsun yapabilirsiniz.”
“DENEMELERİMİN HEPSİ DERİNLİK BRANŞINDA OLACAK”
Farklı branşlarda şimdilik yarışma hedefi olmadığını vurgulayan Fatma Uruk, “Böyle bir hedefim yok. Ben derinlik branşında yarışmalara katılıyorum. 2015’ten bu yana derinlik branşlarında yarışıyorum. Tabii ki havuzda yarışmalara katılmak gibi bir hedefim var fakat şu anki faaliyetimde bile 4 ay dolmuş gibi oluyor. Havuzdaki branşlar çok önemli. Ruhum kalbim denizde. Ben derine dalmak istiyorum. Denemelerin hepsi derinlik branşında olacak” diye konuştu.
“BU SENE SOĞUK SUDA DALACAĞIM”
Yurtdışından sporcuların Türkiye’de rekor denemesi yapmak istediğinin altını çizen Uruk, “Oluyor, Hırvat sporcu bir arkadaşımla dün konuşuyorduk. ‘Ben de gelmek istiyorum Fatma’ dedi. Oluyor ve olacak. Salda çok ilgi çekiyor. Bu sene NASA’nın da ilgisi var. Zor bir su daha soğuk bir anda sıcak ve soğuyabiliyor. Aslında Meksika’daki koşullar biraz daha su anlamında kolaydı. Beni de rekorunu kırdığım Rus sporcular eleştirel baktılar ama ben suyu sıcak diye gitmedim. Bu sene de soğuk suda dalacağım. Belki seneye de Rusya’da Onunla ilgili bir çekincem yok” değerlendirmesini yaptı.
“REKOR DENEMESİNDE ZİHNİMİ BOŞALTIYORUM”
Rekor denemesi sırasında zihninden ne geçirdiğine dair yöneltilen soruya Fatma, şu yanıtı verdi:
“Çok mekanik bir iş aslında. Rekor denemelerinde yarışmalarda yaptığımız şey zihnimize bir şey yerleştirmek değil de boşaltmak üzerine planlarımı kuruyorum. Antrenmanlarda ve diğer dalışlarda yarışma esnasında duyguya zaten yer yok. Kendinizi kapatmanız gerekiyor. Ben de o yöntemden ilerliyorum. Etrafımda kimse yokmuş gibi düşünmeye çalışıyorum. Hiçbir şey düşünmüyorum. Ne hissediyorsunuz derseniz, benim herhalde hayatıma anlam katan şey her nefes aldığımda yeniden doğmuş gibi hissediyorum. Ben denize doğdum yeteneklerim beni bu spora evirtti. Bendeki hisleri bambaşka. Sağlıklı olduğum sürece rekabeti bıraksam da benim hayatımda dalış çıkacak bir şey değil.”
“BU SPORDA TEK BAŞINA BAŞARILI OLMAK DİYE BİR ŞEY YOK”
Dalışın pahalı bir spor olduğunu ifade eden milli sporcu, bu yıl planladığı her denemesini gerçekleştireceğini aktararak, “Çok meşakkatli bir de bireysel bir spor gibi gözükmesine rağmen sizi bir takıma yönlendiriyor. Bu sporda tek başına başarılı olmak diye bir şey yok. Ben yalnız değilim. Benimle beraber suda birçok kişi oluyor. Büyük bir organizasyon bireysel rekor denemeleri. Aslında bir takım işi. Takımınızın da iyi olması gerekiyor. Ben bu zamana kadar şanslıydım. Tüm masraflar bireysel denemelerde sporcu tarafından karşılanıyor. Ben özel bir bankada çalışıyorum. Kurumumla işveren işçi ilişkisinde hayatıma devam ediyorum. Bana bir ayrıcalık özel bir müsamaha yok. Herkes gibiyim. Bu da böyle devam edecek. Farklı bir noktaya evrilmeyecek. Bu saydıklarımı ben bu sene her halükarda yapacağım. Orta yolda buluşsak da buluşmasak da ağustosta eylülde ekimde tekrar burada sizlere bunları anlatıyor olacağım” ifadelerini kullandı.