Kaynak: Euronews / Türkçe
Avrupa Birliği ve İngiltere arasında Covid-19 aşısı konusundaki kriz derinleşiyor.
Londra’daki üst düzey AB diplomatı, İngiliz Dışişleri Bakanlığı’na çağrıldı. AB Delegasyonu Başkan Yardımcısı Nicole Mannion, son dönemde yaşanan aşı gerilimiyle ilgili İngiliz Dışişleri Bakanlığı Daimi Müsteşarı Philip Barton ile görüştü.
İngiltere Başbakanı Boris Johnson da AB Konseyi Başkan Charles Michel’in “İngiltere ve ABD, kendi topraklarında üretilen aşılar ve aşı bileşenlerinin ihracatına kesin bir yasak koydu.” şeklindeki sözlerini eleştirdi.
Johnson, “Tek bir Covid-19 aşısı ve aşı bileşeninin ihracatına yasak getirmedik.” dedi.
Avam Kamarası’ndaki “Başbakana sorular” programında konuşan Johnson, bütün ülkelerin aşı milliyetçiliğine karşı durması gerektiğini belirtti.
Johnson, ayrıca Covid-19 Aşıları Küresel Erişim Programı’na (COVAX) 548 milyon sterlin destek sağladıklarını ve bununla gurur duyduklarını vurguladı.
Aşı milliyetçiliği iddiaları
AB Konseyi Başkan Michel, salı günü yaptığı konuşmada, AB’nin aşı milliyetçiliği yaptığı iddialarını reddederek, Brüksel’in ABD veya İngiltere gibi aşıların ihracatını toptan yasaklamadığını, ihracatı hiçbir zaman durdurmadığını söylemişti.
İlaç firmasının bilgilendirdiği AB yetkililerine göre, İngiltere, Covid-19 aşısı üreten tek şirketi olan AstraZeneca ile yaptığı sözleşmeye özel madde ekleyerek ihracatını da engelliyor.
İngiltere, geçtiğimiz hafta, İtalya’da üretilen 250 bin doz Oxford-AstraZeneca aşısının Avustralya’ya ihracatının engellenmesine tepki gösterdi.
Covid-19 aşılarının ihracatına getirilen kısıtlamaların, virüse karşı küresel mücadeleyi tehlikeye atabileceğini belirten Londra yönetimi, AB’nin aşı programı için yaptığı taahhütleri yerine getirmesini beklediğini duyurmuştu.
Michel’in açıklamaları
AB Konseyi Başkan Charles Michel, AB’nin aşı milliyetçiliği yaptığı iddialarını reddettiği açıklamasında, “İngiltere ve ABD, kendi topraklarında üretilen aşılar ve aşı bileşenlerinin ihracatına kesin bir yasak koydu. Ancak dünyada en yüksek aşı üretim kapasitesine sahip bölge olan Avrupa Birliği, AB içinde üretilen dozların ihracının kontrol edilmesi için bir sistem getirdi. Amacımız sipariş verdiğimiz ve aşılar için ön finansman sağladığımız şirketlerin aşıları bize söz verilmişken diğer gelişmiş ülkelere ihraç etmesini önlemek. AB ihracatı hiçbir zaman durdurmamıştır.” ifadelerini kullanmıştı.
İngiltere, Galler, Kuzey İrlanda ve İskoçya’dan oluşan Birleşik Krallık’ta, Haziran 2016’da yapılan AB referandumunda yüzde 48’e karşı yüzde 52 ile Brexit kararı alındı.
AB’den ayrılan İngiltere, Birlik ile başta ticaret olmak üzere ikili ilişkiler konusunda kapsamlı müzakereler yürüttü.
Taraflar, 1 Ocak’tan itibaren gümrük vergisi ve kota olmadan ticareti sürdürecek ticaret anlaşması imzalamıştı.