Mersin Barosu avukatlarından Hibe Gökalp, sözleşme yapılırken dikkat edilmesi gereken hususlar hakkında önemli bilgiler verdi.
Sözleşme yapılırken belirli kurallara uyulması gerektiğine dikkat çeken Gökalp, “Sözleşme, iki ya da daha fazla kişi arasında yapılan ve koşullarına uyulması yasayla desteklenmiş olan hukuki işlemlere denir. Sözleşmenin birçok çeşidiyle günlük hayatta da karşılaşmak mümkündür. Bir kimsenin estetik yaptırmak amacıyla bir hekime başvurması, eser sözleşmesini veya bir kimsenin marketten alışveriş yapması alım-satım sözleşmesini meydana getirmektedir. Bu örnekleri çoğaltmak mümkündür. Ancak sözleşme yaparken belirli kurallara uyulması, ileride tarafların yapılan bu sözleşmeyle alakalı başlarına gelebilecek hak kayıplarını önleme konusunda faydalı olacaktır. Unutmayalım ki, basit ve doğru önlemler büyük zararları ortadan kaldırır” dedi.
Sözleşme yapılırken dikkat edilmesi gereken noktaları da sıralayan Gökalp, şu konulara değindi; “Sözleşme yapılırken dikkat edilmesi gereken en önemli husus, tarafların karşılıklı olarak isteklerini açık ve net bir şekilde, hiçbir tartışmaya yer vermeyecek şekilde belirtmeleridir. Öncelikle sözleşmenin bir taslağı oluşturulmalıdır. Sözleşmenin içeriği, belirlenecek hususlar, sözleşmeye konulacak zorunlu unsurlar olup olmadığı belirlenip, sözleşme taslağı oluşturmak işi kolaylaştıracak, sözleşmeyi daha kısa sürede ve doğru hazırlamamız konusunda bize yardımcı olacaktır. Sözleşmeye, sözleşmenin türünü belirten bir başlık konulmalıdır. Sözleşmenin tarafları gerçek kişiyse ad-soyadı, tüzel kişiyse ticaret unvanları açık bir şekilde yazılmalıdır. Kimlik, imza sirküleri ve vekaletnameler mutlaka sözleşmeye eklenmelidir. Sözleşme yapacak tarafların, sözleşme yapma ehliyetlerinin olup olmadığı araştırılmaktadır. Taraflar sözleşme ile yapmak istediklerini açık ve net bir şekilde ortaya koymalıdır ve karşılıklı beyanları birbirine uymalıdır. Sözleşmede kullanılan hiçbir kelime muğlak olmamalıdır, her ifade kesin olmalıdır.”
Hukukta genel olarak sözleşmeler için şekil serbestisi ilkesi uygulandığını, ancak kanunun emredici hükümlerinin uygulandığı sözleşmelerin de mevcut olduğunu söyleyen Gökalp, “Yapılan sözleşmeye kanunda uygulanması gereken zorunlu şekil şartlarının uygulanıp uygulanmayacağı doğru bir şekilde tespit edilmelidir. Örneğin resmi şekil şartı konulan sözleşmelerin, resmi memur önünde yapılması gerekmektedir. Bu şekilde geçerlilik şartı konulan sözleşmeler resmi memur önünde yapılmadığı sürece geçersiz sayılmaktadır. Bu sebeple bu husus önem arz etmektedir. Sözleşmenin ifa yeri ve zamanı sözleşmede belirtilmelidir. Sözleşmenin yapıldığı tarih gösterilmelidir. Mevcut yasa ve yönetmeliklere aykırı hükümler konulmamalıdır.
Damga vergisi kanununa göre bazı sözleşmeler için damga vergisi ödenmesi şartı vardır. Sözleşmeleri imzalayanlar damga vergisi ödemekle mükelleftir. Sözleşmeler üzerinden alınacak damga vergisi oranı binde 9.48’dir. Bir nüshadan fazla olarak düzenlenen sözleşmelerin her nüshası ayrı ayrı aynı miktar veya oranda damga vergisine tabidir. Sözleşmede ihtilaf çıkması halinde hangi mahkemeye başvurulacağı, yetkili mahkeme belirlenip belirlenmediği, hakem ve arabuluculuk tayini gibi hususlar da önceden belirlenip sözleşmeye eklenmelidir. Sözleşme yapılırken dikkat edilmesi gereken son husus ise cezai şartın belirtilmesidir. Taraflar kendilerine yüklenen sorumlulukları ihlal ederlerse, karşılaşacakları cezai şartı bilmelidirler. Böylece taraflar kendilerini teminat altına almış olmaktadırlar. Bu cezai şart genelde para olmakla birlikte kanuna ve ahlaka aykırı olmamak kaydıyla her türlü edim olarak kararlaştırılabilir” diye konuştu.