Adana’da bilinçsizce atılan tarım ilaçları nedeniyle 4 bin kovandaki milyonlarca arı telef oldu. Arıcılar çaresizce gözyaşı dökerken, tarlalara atılan tarım ilacının üzerinde ‘Arılara, balıklara zehirlidir’ yazdığı görüldü.
Türkiye’de yaklaşık 3 bin arıcı ile önemli arı yetiştirme ve bal üretim merkezlerinin başında gelen Adana’da 2021 yılına umutlu giren arıcılar, bilinçsizce atılan tarım ilaçları nedeniyle zor günler geçiriyor. Sarıçam ilçesine bağlı Ünlüce Mahallesi’nde uzun yıllardır arıcılık yapan Yurdal Hayatoğlu, geçen hafta Pazar günü 820 kovandaki arılarının yüzde 80’inin telef olduğunu fark etti. Hemen aynı mahalledeki diğer arıcıları da arayan Hayatoğlu, onlarında arılarının telef olduğunu öğrendi.
Mahallede çeşitli yerlerde bulunan 4 bin kovandaki milyonlarca arının telef olması üzerine İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü’nden gelen kontrol ekipleri, olayla ilgili araştırmanın yapılması amacıyla peteklerdeki baldan numune aldı. Arıcılar yasaklı tarım ilaçlarından arılarının zehirlendiğini düşünürken arıcılardan birisi bahçelerin içerisinde Kanada merkezli bir firmaya ait tarlalardaki yabancı otlar için kullanılan ilacın kutusunu buldu. İlacın üzerinde yazan ‘Arılara zehirlidir. Balıklara zehirlidir, su kaynaklarına bulaştırmayınız’ yazısını da yetkililere gönderen arıcılar şimdi gözleri yaşlı kara kara ne yapacaklarını düşünüyor.
“BU KADAR CANA YAZIK GÜNAH DEĞİL Mİ”
820 kovan arısı telef olan arıcı Yurdal Hayatoğlu, İHA’ya yaptığı açıklamada, bahçelere ilaç atılmadan önce çevredeki arıcılara haber verilmesi gerektiğini söyleyerek, “Son 2 yıldır bu yasaklı ilaçlar atılmıyordu ve arılarımız zehirlenmiyordu. Bu yıl arılar daha yavru devri almadan yüzde 80’i telef oldu. Bu da zirai ilaçlamadan dolayı oldu. Bize o ilaçlar yasaklandı demişlerdi. Bu ilaç arılarımızı öldürüyor. İnsanı bile öldürür. Bu kadar cana yazık günah değil mi” dedi.
Tarım ilacının doğa terörü olduğunu ifade eden Hayatoğlu, “Burada milyonlarca can telef oldu. Bunu ilaç firmaları neden düşünmüyor. Biz 6 kişilik bir aileyiz ve ben pazar günü burada herkesin önünde ağladım. Yetkililerin buna bir an önce çözüm bulmasını istiyorum. Bu ilaç resmen doğa terörü. 400-500 bin lira benim maddi zararım var. Bu sene son 10 yıla göre iyi arı çıkarttık. Nisan ve Mayıs ayında sadece 300 bin liralık arı satacaktım ama zehir bizi vurdu” diye konuştu.
“ARILARIN CANI ÖNEMLİ DEĞİL Mİ”
Yurdal Hayatoğlu’nun kardeşi Aysun Aydın ise gözyaşlarıyla yardım isteyerek, “Bir kedi veya köpek öldüğü zaman hemen duyarlı oluyorlar. Bu can da önemli değil mi. Bal fiyatlarına zam geldi diye herkes feryat ediyor. Bu arılar böyle ölünce nasıl bal zamlanmasın. Ben kardeşimin hali nedeniyle günlerdir uyumuyorum. Küçük çocuklarını alıp arılarla birlikte yaylaya gidiyor. Orada akrep, yılan mı soktu veya kaza mı yaptı diye korkumdan uyuyamıyorum. Yazık değil mi. Bu hayvanlara günah değil mi. Bunun hakkını kim ödeyecek” ifadelerini kullandı.
550 kovanındaki yüzde 70’i arısı telef olan Mustafa Ataş isimli arıcı, “Zararımız büyük. Bu çevrede 4 bin kovan arı var. Herkesin zararı var. Yetkililerden bizim zararımızın karşılanmasını istiyoruz. Bu zehrin önüne geçilmesini istiyoruz” dedi.
“SAAT 4’DEN SONRA İLAÇLAMA YAPILMASINI İSTİYORUZ”
Adana Arıcılar Birliği Başkan Yardımcısı Adem Demiralp ise arıların tarım ilaçları nedeniyle öldüğünü söyledi. Demiralp, daha sonra şunları kaydetti:
“Biz ilaçlama yapılmasın demiyoruz. Ancak saat 4’den sonra ilaçlama yapılmasını istiyoruz. O saatlerde ilaçlama olursa bizim arılarımız da o saatlerde daha az uçtuğu için etkisi az olur. Biz istiyoruz ki arılar ölmesin. Çevrede ilaçlama yapılacağı zaman bizim haberimiz olsa yeter. Biz de ona göre önlem alırız. Bu arıların yüzde 70’i telef oldu. 4 bin kovan demek milyonlarca arı demektir. Arıcıların çevreden topladığı ilaç kutularında ‘Arılara zehirlidir. Balıklara zehirlidir, su kaynaklarına bulaştırmayınız’ yazısı var.”
Öte yandan, geçtiğimiz aylarda da merkez Seyhan ilçesine bağlı Yalmanlı Mahallesi’nde Seyhan Nehri’nin suyu çekilmesi nedeniyle on binlerce arı telef olmuştu.