Edremit Körfezi çok yakında su kıtlığıyla karşı karşıya – Bölgedeki su kaynaklarının daha iyi yönetilmesi için yerel yönetimlerin sadece zam yerine, halkın suyu etkin kullanmayı teşvik eden politikalar geliştirmesi şart – Ayrıca, BASKİ’nin su kalitesini artırması ve su kesintilerini ortadan kaldırması için yatırım yapması gerektiği vurgulanıyor.
BASKİ – Balıkesir Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü Genel Kurulu, Ağustos ayı Olağanüstü Toplantısı’nda, meclis üyelerinin oy çokluğuyla alınan karar doğrultusunda suyun birim fiyatına yüzde 58,9 artış yapıldı. 60,57 liraya mettikleri suyu vatandaşlara 36 liradan ulaştıracaklarını Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Akın, birim fiyatına yapılan son zam nedenlerini şöyle özetledi “Bu zamları yapmamızın nedeni maalesef Balıkesir Büyükşehir Belediyesi değil iktidar. Doğru bir ekonomi yönetimi olsaydı, bu millet de bu faturaları ödemek zorunda kalmazdı. Ama biz İnşallah, Allah’ın izniyle bu milleti zorda, yarı yolda bırakmayacağız. Bırakmamak için de gece gündüz çalışacağız. Sizin de haklı gerekçeleriniz var. Sizin burada söylemlerinize de katılıyorum ama böyle de bir gerçek var. Ama sizden ricam şu kardeşinize güvenin. Bizde Allah korkusu var, sizde de var. Biz, bunu milletimize en iyi şekilde yansıtmak için gecemizi gündüzümüze katmaya devam edeceğiz.” Ancak yerel halk, Burhaniye’nin, özellikle Pelitköy – Karaağaç ve Gömeç gibi kıyı beldelerinde bu zamların haksız ve suyun kalitesiyle uyumsuz olduğunu savunuyor. Bölge halkı, su kesintileri nedeniyle günlük yaşamlarının ciddi şekilde etkilendiğini, gece saatlerinde belli sürede su verildiğini ve evlerde su depolamanın zorunlu hale geldiğini belirtiyor. Diğer önemli detay ise şu; evlere sağlanan su her türlü zararlı maddelerden arındırılmış olarak musluklardan akması gerekir.Özellikle son senelerde bölgenin imara açılması ve pandemi ile birlikte yerleşik nüfus oranı artmış durumdadır. Böylelikle aşırı su kullanımı özellikle yaz ayları ile oluşmaktadır. Burhaniye ve çevre ilçelerinde ev kullanım suları kuyulardan sağlanmaktadır ve korkunç derecede sert/kireçlidir. Evlerde, yemekler hatta çay demlemek dahil musluk suları kullanılmamaktadır. Dişlerini fırçalamaya içme suyu kullanan aileler bilinmektedir.
Peki, Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Akın açıklamalarına lafı eğip bükmeden serzenişte bulunan vatandaş ne cevap verdi; Üç senedir yaşadığı bölgeyi tanımaya çalışan Zafer Yağcıoğulları konuyu her açıdan araştırarak bölge halkı adına son yapılan haksız su zammını Burhaniye’de artan su maliyetlerine adeta isyan ederek detaylarıyla dile getirdi ; Balıkesir’in Burhaniye ilçesine bağlı Pelitköy / İçmeler beldesinde 500 metre² arsa içinde bir evim var, bahçemizin 350 metre kare civarında alanı çim ekili ve sürekli sulanması gerekiyor ki, özellikle yaz aylarında çimlerde bir sararma olmadan yemyeşil bir bahçeye sahip olma imkanı sağlayalım . İşlerim dolayısıyla evimde yılda 1.5 veya 2 ay kadar konaklıyorum, bu sebeple toplam 20 ton su tek başıma geldiğimden kullanmıyorumdur. Ancak yılın altı ayı güneşin yakıcı ve özellikle sıcak günlerde çimlerin ciddi sulanması gerekiyor. İklim krizi ile birlikte bölgenin poyraz rüzgarı ile karışan sıcak hava sulanma yapılmadığı taktirde çimleri kurutuyor. Son iki yıllık kullanıma baktığımda aylık 65 ton ortalama (6 aylık yoğun kullanım süresi içinde) sadece bahçe sulaması için kullanımımım ortaya çıkıyor. Evet çok büyük bir kullanım miktarı olduğunu kabul ediyorum. Burhaniye’de geçmiş yıllarda diğer illerdeki gibi su kademeleri varmış bunlar 0-15 m3, 16-30 m3 ve 31 m3 ve üstü iken bugün yapılan son haksız düzünleme ile çok farkılı bir durumda. Kademeler de yapılan istatistik hesaplar neticesinde ağırlıklı ortalama sekiz metreküp hane başına aylık tüketim ortaya çıkınca ve yeni kademeler 0-10 m3, 11-20 m3 ve 21 m3 ve üstü şekline değiştirilmiş ve Eylül 2024 başından itibaren uygulamaya geçilmiş.
İstanbul’dan Pelitköy’e geldiğimde suyun eksilmiş olduğunu tahmin ettiğimden Burhaniye merkezden 1000 liralık su kartıma yükleme yapmak istedim 8 Eylül 2024 tarihinde 991 TL karşılığında 22 metreküp su kartıma kaydedildi. Fakat en son temmuz ayında yaptığım yüklemede 1997 TL’ye 75 m3 almıştım. Bu da ne demek oluyor; 26,6 TL/m3 maliyeti 1 Eylül itibariyle 45,04 TL/m3 fiyatına yükselmiş. Bir başka bir deyişle 1 Eylül itibarıyla Burhaniye’de su fiyatları %70 artış göstermiş.
Sonra da merak ettim İstanbul’da su fiyatları ne kadardır diye ve Burhaniye ile karşılaştırmak istedim. İnternet üzerinde son fiyatları edindim yüksek kullanımlı miktarlar için Burhaniye fiyatlarının İstanbul’un fiyatlarının %20 üzerinde pahalı olduğunu tespit ettim . Kaldı ki mega kent İstanbul ile BASKİ Balıkesir şehir şebeke sularının Burhaniye evimize sağladığı su kalitesi anlamında inanılmaz bir farkta mevcut. İstanbul’un şebeke suyu son derece yumuşak ve neredeyse içilebilir kalitede iken Burhaniye muhtemelen Türkiye’nin en sert ve kireçli suya sahip. Bunu da nereden biliyorum su numunesini tanıdığım bir firmaya gönderdiğimde örnek suyu inceleyen artadaşım “ben bu kadar kireçli su görmedim, suyu yumuşatma cihazı kullanmazsan ve suyu kirecinden arındırmazsan makinalarını bir sene sonra kullanamazsın şeklinde uyarı aldım. Ve sonuç kendi boyumda bir reçine tankı 75 kg reçine içeriyor sisteme bağladım şu anda evimde ki çamaşır ve bulaşık makinalarım güvence altında çalışıyor, çok şükür.maliyet burada dile bile getirmek istemiyorum. Fakat yöre halkının evdeki su ile çalışan makinaları maalesef büyük risk altında ve her sene kireç arındırılmasına ihtiyaç duyar bir biçimde çalıştırılıyor. Bu konuda, Balıkesir Belediyesine bağlı BASKİ – Balıkesir Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü son derece duyarsız davranıyor ve insanları evlerinde açılan kuyulardan aktardığı bu derece sert suyu kullanmaya mecbur ediyor.
Gelelim fiyatların karşılaştırılmasına; İstanbul’a yapılan su zammı ile Balıkesir’de yapılan son su zamları arasında ne fark var.Burhaniye Pelitköy İçmeler mevki bahçemde kullandığım su metreküp miktarını dikkate aldığımda ortaya şu tablo çıkıyor.İstanbul fiyatları ile 71 TL/m3 öderken Balıkesir Burhaniye fiyatlarıyla 85 TL/m3 ödemek zorunda kalıyorum. Artı ayrıca su kalitesi inanılmaz kireçli, eğer bahçeler de kullanılan bu aşırı kireçli suyusu gelecekte bahçelerde yetişen ağaç ve bitkilere zarar verirse hiç şaşırmam. Kademeleri İstanbul başta olmak üzere diğer illere göre düşürülmüş yani bir başka değişle yüksek fiyata 5 er ton daha düşük kullanımlarda geçiş yapıyorsunuz.
Kısacası, ne demek oluyor; Balıkesir ve ilçelerinde yaşayanların su kalite ve maliyetleri Türkiye’nin en kötü suyuna en yüksek ücreti ödüyor olduğunu gösteriyor .
İstanbul için de durum çok kötü olmasına rağmen son üç yılda 4 TL’den 71 TL’ye yükselen fiyattan bahsetiyorum. Balıkesir’de daha dramatik sonuçların yaşanması hem de bir sosyal demokrat olarak bir halkçı Parti CHP tarafından yönetilen belediyenin basiretsiz davranışları yaşayan halkı her şartta mağdur durumda bırakmaktadır. Kaldı ki diğer bir konuda kişisel olarak kendi bahçemi sulamam ve suyun atık olarak kanalizasyona verilmeme durumu söz konusudur yani bir atık suyum yoktur buna rağmen atıksu bedeli ödemekle yükümlü oluyorum.Baski Burhaniye ek binasına gittiğimde yetkililerle konuştuğumda bahçe sulama ve kullanma suyu olarak ayrı sayaçlardan geçilecek şekilde yapmak istediğimde bunun mümkün olmadığı tarafıma kibarca bildirildi. Artezyen için ise Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğüne başvurmam gerektiği söylendi. Benim gibi yüzlerce ev ve site artan su maliyetleri altında ezilmektedir, bölgenin yazlıkçı olarak tanımladığı çoğu insan okulların açılacağından dolayı, yaşadıkları şehire erken döndüler ve yapılan zamdan pek haberdar değiller. Atıksu bedelinin normal kullanım su bedelinin %50’si kadar olduğuna dikkat çekecek olursak oldukça önemli bir bedeli vatandaş olarak boşuna ödüyoruz demektir. Diğer bir konuda belediyelerin park ve bahçeleri sulamaları oldukça düzenli ve yoğun yapılırken bölgede su yok demenin bir anlamı bulunmamaktadır ve belediye kullanımı bedellerinin de yapılan zamlarla vatandaşlardan emlak vergileri üzerinde tahsil etmeye çalışması da oldukça haksız bir durumdur diye düşünüyorum. Ayrıca su giderlerine bu kadar zam yapılmasına karşın vatandaşa ihtiyacından çok az su verilmektedir başka bir değişle su kesintileri özellikle İçmeler /Pelitköy bölgesinde üst seviyededir. Aşırı yoğunluk – aşırı kullanım bahane edilerek günlerce insanlara bildirim yapmadan kesintiler uygulanmaktadır. haftanın 5 günü gece 01.00- 07.00 arası su verilmekte evlerin su tankları varsa ertesi gün su tankı kapasitesinde ev halkı kulanım suyunu idare etmek sorunda bırakılmaktadır. Bildiğim kadarıyla insanların çoğu plajlarda duş ihtiyaçların sağlamaktadır. Durum bu kadar vahimdir. Kesintiler nedeniyle haliyle vatandaşın aylık ortalama kullanım miktarı 8m3 olması da bu nedenlerden dolayı pek inandırıcı değildir. Dört kişilik bir aileye dikkat çekecek olursak su kesintisi olmaması halinde, diğer illerdeki uygulanan ilk kademe miktarı 15m3/ay seviyesinde aylık ortalama kullanımı olacağını tahmin ediyorum. Dolayısıyla Balıkesir’de yapılan kademe değişikliği kesinlikle bizlere doğru ve haklı bir uygulamayı göstermemektedir.
Bugün Balıkesir belediyesi deniz suyunu tuzdan arındırarak içme suyu kalitesine getirip şebeke suyu olarak vatandaşına sunsa zaten bu fiyat seviyelerine verebiliyor olması gerekmektedir. Suudi Arabistan ve birleşik Arap Emirlikleri gibi ülkelerin üretim kapasitelerini ve su maliyetlerini incelemelerini gerektiği de aşikardır. Unutmayalım ki Türk halkı her şeyin en iyisine en uygun maliyet ile kullanımına layıktır. Balıkesir belediye Başkanlığına bağlı BASKİ – Balıkesir Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğünden talebimiz kademelerin eski haline getirilmesidir, su kalitesinin kireçsiz durumda en az İstanbul suyunun kalitesine ulaştırılmasıdır, Kesintilerin yok edilmesidir ve fiyatların makul seviyelere geri çekilmesidir.
Diğer Pelitköy / İçmeler mevki sakinlerinden Özkan Şencan ise 20 senedir yaşadığı bölgenin su sorununu yakından takip ediyor ve konuya farklı bir açıdan da bakıyor . Özkan Şencan “ Doğal olarak son senelerde yaşadığımız aşırı su kesintileri nedeniyle insanın aklına, ‘etrafı doğal su kaynaklarıyla dolu Edremit Körfezinde suyun son damlasına mı gelindi’ sorusu geliyor.Son 15 senedir evlere sağlanan kullanım suları açılan kuyulardan aktarılıyor kireçlenme inanılmaz yüksek ve dişlerimizi fırçalamaya korkuyoruz. Evlerimizde kullandığımız makinalar dışında tuvaletlerimizde kullandığımız rezervuar iç takımını hemen hemen her 2 senede bir değiştirmek zorunda kalıyorum. Ana su saatlerine konulan filitre sistemleri ise kireç karşısında pek etkin değil ve maliyeti özellikle emekli insanların karşılaması imkansız. Burhaniye Temiz Su İnisiyatifi daha 2 hafta önce su eylemi yaptı ve bazı mahallelerde musluklardan akan konut sularının tuzlu, acı, paslı aktığını, akan suyun kirli olduğu gerekçesiyle ishal ve kusma vakalarının arttığı gerekçesiyle BASKİ Körfez Bölgesi Burhaniye Şube Müdürlüğü önünde dikkatleri çekmeye çalıştı . Bir araya gelen madur vatandaşlar, ellerinde su numuneleri, pankart ve dövizlerle basın açıklaması yaptı. Çeşitli mahallelerden alınan su numunelerini de getiren vatandaşlar, temiz su istiyoruz şeklinde sloganlar attı. Eylemi duyan önlem alan oldu mu, sonuç nedir bilmiyoruz.BASKİ – Balıkesir Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğünün son zam uygulamasından herhalde en son benim haberim oldu. Su saatlerimizi okumak için her ay gelen genç BASKİ görevlisi arkadaş sitemize en son mayıs ayında uğramış ve saatleri okuduğunu yeni tespit ettim. Şimdi mayıs ayından itibaren kullandığım ev suyu birim fiyatını zamlı tarifeden ödemek zorunda kalacağım. Sizce böyle bir yaklaşım adil mi. Duyduğum kadarıyla son zamla birlikte Balıkesir Türkiye’nin hem kötü, hem de en pahalı suyuna sahip iller listesinde ilk sıralarda yerini almış.Sonuç itibariyle yıllardır yaşadığım bu belde yollarından toz eksilmedi, ikincisi ise su sorunu bitmedi. Belediye başkanı yönetimleri geldi geçti su kesintileri çözülemedi giderek katlandı. 7 gün musluklarımızdan tek damla su akmadığını, ailelerin perişan olduğunu çok iyi bilirim.Balıkesir Büyükşehir Belediyesi, Balıkesir ilinin metropol ilçelerini yöneten büyükşehir belediyesi Belediye başkanı Ahmet Akın’ı meydanlarda şu sorununu çözeceğini vaat ederken dinledim. O gün konuşurken bu büyük zamdan hiç bahsetmedi bile. Yani kendisinden şunu açıkça beklerdim ‘su sorununuzu çözeceğiz ama bu da size zam olarak dönecek’ deyiverseydi, ya. Yaşadığım bu beldede yıllardır bu seviyede su parası zammı görmedim. Kırgınım gelecek sefer oy kullanırken 3 kez düşüneceğim” dedi.
Özkan Şencan gibi uzun süredir bölgede yaşayan ‘Edremit Körfezi’nde su kaynaklarının tükenme noktasına geldiğini ve kireçli suyun evlerde büyük sorunlara yol açtığını ve yapılan bu aşırı zam uygulamasından indirime gidilmesi gerektiğini’ ifade eden Nurettin Hür şöyle devam etti; Öncelikle su fiyatlarının ve kalitesinin yeniden düzenlenmesini talep ediyorum. Diğer dikkatimi çeken ve önemsediğim bir konu ise yaz sezonunda belli bölgelerde senelerdir edindiğim gözlemlerimdir. Özellikle, yazlık sitelerin yoğun bulunduğu yerler, şebeke vanalarının kapatılarak diğer bölgelere su yönlendirilmesi yapıldığına şahit oluyoruz. Örneğin evimde sular kesikken arka evlerde su kesintisi yok.Bu tür kesintileri adil bulmuyorum.Merak ettiğim şudur; Bu uygulamadan teknik ekiplerin haberi var mı! Varsa takip ediliyor mu!. Kısacası yaşadığım İçmeler mevkiinde, haber verilmeden sık sık uzun saatler bazen günlerce devam eden su kesintileri bizleri mağdur duruma düşürmektedir. Bu uygulama ‘Baski’ kontrol merkezi talimatıyla mı yapılıyor, yoksa su kesintisinde karar insiyatifi saha görevlilerinde mi.
Zengin doğal su kaynaklarına sahip Edremit Körfezi’nde yaşayan vatandaş, musluğundan akan pahalı su nedeniyle geleceğinden endişeli –
Edremit Körfezi, Türkiye’nin doğal güzellikleriyle öne çıkan bir bölgesi ve hem turistik hem de tarımsal faaliyetler açısından büyük bir öneme sahiptir. Ancak, son yıllarda içme ve kullanım suyu kaynakları hızla tükeniyor. Kaz Dağları ve Madra Dağları Edremit Körfezi’ndeki su kaynaklarının ana damarlarını oluşturuyor. Buna rağmen bölgede su sıkıntısının her geçen sene artışı önemli bir çevre ve toplumsal sorunu haline geliyor.Eskiler şöyle derlerdi; Kaz Dağlar’ı Edremit’in su kulesidir. Bugün ise Edremit Körfezi’nin su kaynakları tehdit altında. Çünkü maden faaliyetleri ve ormanların azalması, ekolojik denge bozulmaları gibi diğer insan kaynaklı etkiler, Kaz Dağları’ndaki su kaynaklarını tehdit ediyor. Kısacası su miktarının ve kalitesinin düşmesi gelecek için ciddi bir sorun olarak alarm veriyor. Kaz dağları, hem yeraltı sularını besleyen hem de bölgedeki birçok akarsu ve dereyi doğrudan besleyen bir ekosistem sunar ve bu dağların üzerindeki ormanlık alanlar suyun toplanmasına yardımcı olur. Bölgenin diğer hayati su kaynağı Madra Dağları’nda su kaynakları, hem içme suyu hem de tarım için önemli barajlarla destekleniyor. Özellikle Madra Barajı, bölgedeki tarımsal faaliyetlerin can damarıdır. Ancak, bu su kaynakları da iklim değişikliği ve kuraklık tehdidi altında.Ekosistemin önemi burada öne çıkıyor. Madra Dağları, suyun korunması ve toprak erozyonunun önlenmesinde kritik rol oynayan bir doğal filtre görevi görüyor. Bu dağın korunması, hem ekosistemin devamlılığı hem de suyun sürdürülebilirliği açısından hayati önem taşıyor. Toparlarsak ;Edremit Körfezi’nin gelecekte karşı karşıya kalacağı daha büyük sorunlar sırasıyla şöyle belirtiliyor, ‘çölleşme, göç ve tarımın tamamen durması’
Körfezde su kıtlığına neden olan faktörleri şöyle sıralamamız mümkün ;
- İklim Değişikliği: Bölgedeki kuraklıkların artışı, yağış rejimindeki değişiklikler ve su kaynaklarının azalması.
- Artan Nüfus ve Turizm: Turistik faaliyetler yaz aylarında su kullanımını kat kat artırıyor. Ayrıca bölgedeki nüfus artışı, su talebini sürekli yükseltiyor.
- Tarımsal Su Kullanımı: Zeytincilik ve diğer tarımsal faaliyetlerdeki aşırı sulama, yeraltı su kaynaklarını hızla tüketiyor.
- Yetersiz Altyapı: Su altyapısının yıllardır ihmal edilmesi, kayıpların ve su israfının artmasına yol açıyor.