Türkiye ve Yunanistan arasında kriz yaratan ve Doğu Akdeniz’de egemenlik paylaşımında anlaşmazlığa neden olan Mavi Vatan konseptinde yeni bir geri adım iddiası daha ortaya atıldı.
Ceylan, bu soruya gerekçe olarak, Mavi Vatan Tatbikatı’nın yerine yeniden Deniz Kurdu-1 tatbikatı yapılmasını gösterdi.
Cumhuriyet’ten Barış Terkoğlu’nun haberine göre; 2020 yılının Aralık ayından beri, Türkiye’nin araştırma ve sondaj gemileri, AB ve ABD tarafından tartışmalı görülen bölgelerde faaliyet göstermedi. AB İlerleme Raporlarına da Türkiye’nin Ege Denizi’ndeki faaliyetlerinin azaldığı yansıdı. Cumhurbaşkanı’nın Yunanistan’ı ziyaret ederek sorunları çözme mesajı vermesi de bunlara eklenince Mavi Vatan konsepti konusunda geri adım tartışmaları başladı.
“HAK VE MENFAATLERİNİ HER HAL VE ŞARTTA KORUYACAĞI MESAJINI DÜNYAYA VERMİŞTİR”
Çanakkale Milletvekili Özgür Ceylan, bu tartışmaların ortasında şu hatırlatmada bulundu:
“Etkin devletler milli politikalarını desteklemek için sembolleri ve isimleri kullanır. Bu çerçevede özellikle askeri tatbikatların isimlendirilmesi siyasi mesaj taşımaktadır. Türkiye, 2019 yılından itibaren, yıllık olarak, tüm denizlerimizde aynı anda Mavi Vatan Tatbikatı’nın icrasına başlamış, uluslararası hukuktan doğan denizlerdeki hak ve menfaatlerini her hal ve şartta koruyacağı mesajını dünyaya vermiştir.”
Ceylan bu konuda yaşandığını iddia ettiği bir değişime dikkat çekti:
“Ancak mevcut durumda bazı basın organlarında ve sosyal medya platformlarında Mavi Vatan Tatbikatı’nın yerine bundan sonra; yaklaşık 30 yıl önce uygulandığı şekilde Denizkurdu-1 tatbikatının icra edileceği haberleri yer almıştır.”
Bu iddianın doğruluğunun netleştirilmesini isteyen Ceylan, bunun AB ve ABD baskısıyla Mavi Vatan konseptinden bir geri adım olup olmadığını da sordu.
3 SENEDİR FAALİYET YOK
Konuyu, CHP’de Milli Savunma Bakanlığından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı olan emekli Tümamiral Yankı Bağcıoğlu’na da sorduk. Ceylan’ın Bakan’a sorularını tekrarlayan Bağcıoğlu, “Her seçim öncesi Mavi Vatan konsepti sahiplenilirken; Aralık 2020’den beri Doğu Akdeniz’de; AB ve Yunanistan tarafından kabul edilmeyen ancak münhasıran egemenlik haklarımızın olduğu bölgelerde sondaj ve araştırma faaliyeti icra edilmiyor” ifadelerini kullandı.
Bağcıoğlu, “Bu durumdan AB ilerleme raporlarında övgü ile bahsediliyor” derken, “En azından bu bölgelerde AB baskısına rağmen 2020 yılında olduğu gibi devlet uygulaması olarak kabul edilecek faaliyetlerin icra edilmesi gerekiyor” önerisinde bulundu.
Bağcıoğlu, devamında şu hatırlatmayı yaptı:
“Bugün, milli gemi konsepti çerçevesinde ilk istif sınıfı fırkateyni Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’na teslim ediliyor. 1990’lı yıllarda başlayan projenin bu aşamaya gelmesinde büyük emeği olan merhum Oramiral Özden Örnek ve mesai arkadaşlarını minnetle anıyorum. Başta Özden Örnek olmak üzere milli gemi projesinde yer alan bir çok personelin FETÖ ve işbirlikçilerinin kumpaslarında hedef alındığını unutmayalım.”