Bu sabah duyurulan geçici ateşkes yalanlandı ancak Gazze’den kaçmak isteyen yüzlerce kişi sınır kapısında toplandı. Jerusalem Post gazetesinde yayımlanan analiz ise gözden kaçacak gibi değil.
İsrail ve Hamas arasında patlak veren savaşta onuncu güne girildi, çatışmanın tüm Ortadoğu’ya sıçramasından ciddi şekilde endişe ediliyor. Amerikan medyası, Gazze’nin dünya ile tek bağlantısı Refah sınır kapısının bugün birkaç saatliğine açılabileceğini bildiriyor. Tüm gelişmeleri dakika dakika canlı blog sayfamıza taşıyoruz.
Türkiye, İsrail ile Hamas arasındaki gerilimin düşürülmesi için yoğun çaba gösterirken birkaç ülke dışında, doğrudan diplomasi trafiğine katılan Arap ülkesi neredeyse yok gibi.
Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock, ARD televizyon kanalına yaptığı açıklamada, rehinelerle hâlâ bir temas kuramadıklarını belirterek rehinelerin serbest bırakılması için Mısır ve Türkiye’nin muhtemel arabuluculuk girişimlerine işaret etti.
Özellikle Katar ve Türkiye’nin ‘Hamas’la konuşacak kanalları olduğunu’ ifade eden Baerbock, Alman hükümetinin bu ülkelere acil bir şekilde bu kanallarını harekete geçirmesi çağrısında bulunduğunu dile getirdi.
İsrail’in verdiği son rakamlara göre, 7 Ekim’de Gazze çevresindeki bariyerleri aşıp büyük bir baskın gerçekleştiren Hamas’ın elinde 199 rehine var. Rehineler arasında birçok farklı ülke vatandaşı da bulunuyor.
Almanya Dışişleri Bakanı Baerbock, kimlik tespiti için rehinelerin fotoğraflarını da sunduklarını belirtip tüm kanalları değerlendirdiklerini kaydetti.
İngiliz basınına göre İsrail’de İran destekli yeni bir cephe açılması muhtemel bir dünya savaşını tetikleyebilir. ABD’nin Orta Doğu’da İsrail’e yardım etmesini fırsat bilen Çin’in Tayvan’ı abluka alma ihtimalinin olduğunu yazan The Times gazetesi, bu durumun küresel boyutta bir savaşa evrilebileceğini kaydetti.
Refah sınır kapısının açılması için Gazze’nin güneyinde geçici ateşkes ilan edildiği yönündeki haberler hem İsrail hem de Hamas tarafından yalanlandı. Buna karşın, yüzlerce kişi Gazze’nin dünya ile tek bağlantısı olan sınır kapısında toplandı. Al Jazeera, Refah geçişinin halen kapalı olduğunu ve sınır kapısının açılmasını umut eden yüzlerce insanın bölgeye geldiğini yazdı.
Hamas’ın 7 Ekim Cumartesi günü gerçekleşen sürpriz baskınında İsrail’de 1400 kişi öldü, 155 asker ve sivil rehin alınarak Gazze’ye götürüldü. İsrail ordusu aynı gün 2,3 milyon kişinin yaşadığı Gazze’ye hava saldırıları başlattı, dokuzuncu günü dolan misillemede 2 bin 750 kişi can verdi.
Rusya’nın Ukrayna’yı işgal girişiminin yirmi birinci ayında başlayan yeni savaşta, Batılı ülkeler hemen İsrail’in yanında saf tuttu. ABD dünyanın en büyük uçak gemisini İsrail’e destek için Doğu Akdeniz’e gönderdi, Washington’ın adımını İngiltere ve Yunanistan diğer savaş gemileriyle takip etti.
Çin ve Rusya’nın Gazze’deki İsrail saldırılarına karşı pozisyon alması, Tel Aviv’de büyük rahatsızlığa yol açmış durumda. Türkiye karşıtı analizleriyle tanınan Jerusalem Post gazetesi yazarı Seth J. Frantzman, bugün ‘Çin ve Rusya zirvesi İsrail’in İran’la savaşını etkileyecek mi?’ başlıklı bir yazı kaleme aldı. Pekin ve Moskova’nın artık açık şekilde İsrail’in düşmanı olduğunu belirten Frantzman, Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’un bugün Çin’in başkentini ziyaret ettiğini aktarıyor. Ziyaretin önemli olduğunun altını çizen Jerusalem Post yazarı, Tel Aviv yönetiminin yıllardır takip ettiği politikaya rağmen hem Rusya hem de Çin’in İsrail’i eleştirdiğini kaydetti.
Yanı sıra iki süper gücün İran’la yakın ilişkilere sahip olduğunu belirten Frantzman, Tahran yönetiminin İsrail’e karşı cepheleri birleştirmeye çalıştığını yazdı. Mısır’da gerçekleşecek muhtemel Gazze zirvesine İsrail’in davet edilip edilmeyeceğinin belirsizliğini koruduğunu dile getiren Jerusalem Post yazarı, Tel Aviv yönetiminin bölgede yalnız kalabileceği yorumunu yaptı.
‘Bu nasıl oldu?’ sorusunu yönelten analiz, Hamas’ın eşi benzeri görülmeyen saldırısının İran ve diğer İsrail düşmanlarına cesaret verdiğini aktardı. Tahran yönetiminin Suriye ve Irak’taki kaosu İsrail sınırına kaydırmak için çaba gösterdiğini belirten Seth J. Frantzman, Lübnan’da konuşlu Hizbullah’ın adını anmadan İsrail’in çok cepheli bir vekalet savaşıyla yüz yüze olduğunu yazdı.
Almanya Başbakanı Olaf Scholz, önümüzdeki günlerde İsrail’i ziyaret edecek. Ziyareti, Alman Bild gazetesi duyurdu.
Pakistan’daki geçici hükümetin Dışişleri Bakanı Celil Abbas Jilani, İsrail’in tamamen ablukaya alıp saldırdığı Gazze’deki durumu ‘soykırım’ olarak tanımladı. İsrail’in Filistin halkına ‘soykırım’ uyguladığını kaydeden Jilani, İsrail’i Birleşmiş Milletler (BM) ve uluslararası hukuka saygı göstermeye çağırdı.
Filistin’de iki devletli çözümü savunan Pakistan İsrail’i tanımıyor ve Tel Aviv yönetiminin işgal ettiği topraklardan çekilmesini istiyor.
İsrail’in ağır bombardımanı altındaki Gazze’de can kaybı 2 bin 750’ye çıktı. Filistinli yetkililerin verdiği bilgiye göre, savaşta yaralananların sayısı ise 9 bin 700.
Birleşmiş Milletler(bm) tarafından yapılan açıklamada 400 binden fazla insanın Gazze Şeridi’ndeki BM okulları ve binalarına sığındığı kaydedildi. X üzerinden yapılan açıklamada ‘Yaşlılar, çocuklar, hamile kadınlar ve engelli insanlar temel insanlık onurlarından mahrum bırakılıyor. Bu tam bir rezalet’ ifadeleri kullanıldı.
İsrail ordusu, Lübnan sınırı yakınlarındaki 28 yerleşke ve kasabada yaşayanların tahliye edileceğini duyurdu. Lübnan’da konuşlu Hizbullah ile İsrail arasında 8 Ekim Pazar gününden bu yana çatışmalar var. Hizbullah milisleri çok sayıda füze ateşledi, İsrail savaş uçakları ve toplarla misillemede bulundu.
Haaretz gazetesi, tahliye edilecek yerleşke ve kasabaların Lübnan sınırına 2 kilometre mesafede olduğunu bildirdi. Ordu tarafından gerçekleştirelecek tahliye operasyonunda söz konusu yerleşkelerde yaşayanlar otellere ve misafirhanelere götürülecek. Haaretz, masrafların İsrail hükümeti tarafından karşılanacağını yazdı.
ABD, İsrail ve Mısır’ın, Gazze’nin güneyi için bu sabah yerel saatle 09.00’da başlamak üzere bir ateşkes anlaşmasına vardığı bildiriliyor. The Guardian, söz konusu ateşkesin Refah sınır kapısının açılmasıyla aynı anda gerçekleştiğini bildiriyor. Haaretz gazetesi, iki Mısırlı kaynağa dayandırdığı haberinde geçici ateşkesle Refah sınır kapısının açılmasının sağlanacağını duyurdu.
Ancak İsrail başbakanlık ofisi ateşkes anlaşmasını yalanladı.
Buna karşın, Haaretz ayrıca, İsrail’in bu sabah itibarıyla Refah kapısından Gazze’ye insani yardım geçişine izin verdiğini aktardı. Habere göre, Mısır’ın denetlediği yardımlar ABD’nin talebiyle Gazze’ye ulaştırılıyor.
Sınır kapısından geçişine izin verilen insani yardımların çoğu su ve ilaç. Hamas örgütünün yakıt yardımlarını tünellerdeki jeneratörleri çalıştırmak için kullandığını ileri süren İsrail, halihazırda Refah’tan Gazze’ye yakıt gönderilemiyor.
Filistin lideri Mahmud Abbas, Hamas’ın faaliyetleri ya da politikalarının Filistinlileri temsil etmediğini söyledi. Venezuela lideri Nicolas Maduro ile görüşen Abbas’ın yorumlarını Filistin’in resmi haber ajansı Wafa’nın bildirdi. Söz konusu ifadeler daha sonra kaldırıldı ve nedeni henüz bilinmiyor.
ABD medyası, halihazırda Gazze’yi dünyaya bağlayan tek yer olan Mısır sınırındaki Refah sınır kapısının bugün birkaç saatliğine yeniden açılacağını yazdı. Bilgi henüz resmi kaynaklar tarafından doğrulanmış değil.
Mısır, İsrail bombardımanı nedeniyle geride kalan dokuz günde Refah geçişini birçok kez kapattı. Kahire yönetimi ayrıca, topraklarına Gazze’den toplu bir mülteci akınını istemiyor.
Ortadoğu turuna çıkan ABD Başkanı Antony Blinken, Pazar günü Kahire’deydi ve Mısır lideri Abdulfettah Sisi ile görüştükten sonra Refah sınır kapısının yeniden açılacağını söyledi. ABD basınındaki haberler, Blinken’ın açıklamalarından saatler sonra yayımlandı.
İsrail’in tahliye emriyle Gazze’nin kuzeyindeki yüzbinlerce insanın güneye kaçmasıyla Han Yunus ve çevresinde büyük bir kaos hakim. İnsanların sıkışıp kaldığı Gazze’de 600 kadar ABD’linin bulunduğu biliniyor.
İsrail’deki ABD Büyükelçiliği de, Pazartesi sabah yayınladığı güvenlik uyarısında yolcuların Refah sınır kapısına yaklaşmak isteyebileceğini aktardı.
Uluslararası yardım grupları da, Gazzelilere gönderilen yardımların ulaştırılabilmesi için Refah geçişinin açılmasını talep ediyor.
7 Ekim tarihinde Hamas’ın sürpriz baskınıyla alev topuna dönen Ortadoğu’da, ABD beklendiği gibi İsrail’in en büyük destekçisi olarak öne çıktı. Gazze’yi savaş uçaklarıyla vuran İsrail’e destek için uçak gemilerini Doğu Akdeniz’e konuşlandıran Washington yönetimi, Dışişleri Bakanı Antony Blinken’ı da Ortadoğu turuna gönderdi.
Washington son yaptığı açıklamada savaşta 30 ABD’linin öldüğünü bildirdi, 13 Amerikan vatandaşının da halen kayıp olduğu belirtiliyor. ABD Dışişleri Bakanlığı, Hamas’ın elindeki rehinelerin kurtarılması için Washington ve Tel Aviv’in birlikte çalıştığını kaydetti.
ABD lideri Joe Biden ise, Pazar gecesi katıldığı bir televizyon programında kritik bir soruya yanıt verdi. Sunucu Biden’a İsrail’in Gazze’yi işgaletmesine destek verip vermeyeceğini sordu, ABD Başkanı “Bence İsrail’in Gazze’yi bir kez daha işgal etmesi bir hata olacak” cümlesini kurdu. Biden yanı sıra, Gazze’ye muhtemel bir operasyona ise destek sundu.
İsrail’in BM Büyükelçisi Gilad Erdan ise, ABD Başkanı Biden’ın uyarısından dakikalar sonra CNN televizyonuna konuştu. Büyükelçi Erdan, “Gazze’yi işgal etmek ya da Gazze de kalmak gibi bir ilgimiz yok. Ancak hayatta kalmak için savaşıyoruz ve tek yol da bizzat Başkan’ın (Biden) belirttiği gibi Hamas’ı yeryüzünden silmek. Bu yüzden Hamas’ın kabiliyetlerini ortadan kaldırmak için ne gerekiyorsa yapacağız” dedi.
ABD’nin Illinois eyaletinde 71 yaşındaki Joseph Czuba isimli bir Amerikalı, bir anne ve oğluna Müslüman olduğu gerekçesiyle bıçakla saldırdı.
26 kez bıçaklanan 6 yaşındaki çocuk öldü. 32 yaşındaki kadın ise yaralandı.
Will County Şerif Bürosu tarafından yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Dedektifler, bu vahşi saldırıdaki her iki kurbanın da şüpheli tarafından Hamas ve İsrailliler arasındaki çatışmalar nedeniyle, Müslüman oldukları için hedef alındığını belirlemeyi başardı.”
ABD Başkanı Joe Biden da Filistinli Amerikalı anne ve oğula yönelik saldırı için, “Bu korkunç nefret eyleminin Amerika’da yeri yoktur ve temel değerlerimize aykırıdır. Amerikalılar olarak bir araya gelmeli ve İslamofobiyi, bağnazlığın ve nefretin her türlüsüne karşı gelmeliyiz” dedi.
Czuba, birinci derecen cinayet ve cinayete teşebbüs ile nefret suçunda bulunmaktan yargılanacak.
Will County Şerif Bürosu, Cumartesi sabahı bir kadının ev sahibi tarafından saldırıya uğradığına yönelik ihbarda bulunduğunu söyledi.
Kadının, ihbarda banyoya kaçtığını ve saldırganı uzak tutmaya devam ettiğini söylediği ifade edildi.
Polis memurları olay yerine vardığında ise kadın ve oğlunu göğüs, gövde ve üst uzuvlarında çok sayıda kez bıçaklanmış halde buldu.
Her ikisi de hastaneye kaldırıldı, ancak çocuk daha sonra hayatını kaybetti
Ciddi şekilde yaralanan kadının hayati tehlikeyi atlattığı ifade edildi.
Çocuğun ABD’de doğduğu, annesinin ise 12 yıl önce Batı Şeria’dan ABD’ye geldiği belirtildi.
Ürdün Dışişleri Bakanı Ayman Safadi, Filistinlilerin Gazze’den Mısır’a taşınmasının ülkesi için ‘kabul edilemez’ olduğunu söyledi. BBC Dünya Servisi’nde Newshour programına konuşan Safadi, insanların dağıtılmasının ve taşınmasının sorun için çözüm getirmediğini belirtti ve Gazzelilerin Gazze’deki güvenliği için çağrı yaptı.
Safadi, tüm insanların huzur ve haysiyetle yaşama hakkının olduğunu belirtti ve tüm dünyanın Filistinli ve İsrailli sivillerin ölümünü kınaması gerektiğini söyledi.
Ürdün Dışişleri Bakanı “Ukrayna’ya su ve gıda yardımının kesilmesi savaş suçu sayılıyor da, aynısı Gazze’ye yapılınca neden sayılmıyor?” diye sordu.
Ürdün, Mısır ve Katar da dahil olmak üzere Arap ülkeleriyle birlikte esirlerin evlerine döndürülmesi için çalışmalarını sürdürüyor. Yaşlı ve çocuk esirlerin serbest bırakılmasıyla ilgili ihtimallerin de sorulduğu Safad, perde arkasında çok fazla çalışıldığını söyledi ve şöyle devam etti:
“Umutluyuz, bu rehinelerin serbest bırakılacağı, gerilimin duracağı bir noktaya ulaşacağımızı umuyoruz.”
Safadi, çatışmanın geniş bir bölgeye yayılma olasılığı konusunda da uyarıda bulundu, “Eğer bu çatışma tırmanacak olursa ve gerçekten böyle bir tehdit de varsa, o zaman bütün bölgeyi saran bir kabus hakkında konuşacağız” ifadesini kullandı.
İngiltere merkezli yardım kuruluşu Save the Children’ın (Çocukları Koruyun) İnsani Yardım Direktörü Gabriella Waaijman, Gazze’deki ekipleri için durumun oldukça zor olduğunu ve “kaçabilecekleri hiçbir yer olmadığını” söyledi.
Örgütün Gazze’deki çalışanlarının evlerini terk etmiş durumda olduğunu belirten Waaijman, bu koşullar altında onlara yardım etmek için ellerinden bir şey gelmediğini belirtti.
BBC’ye konuşan Waaijman, “Bugün meslektaşlarımdan birisi, artık umudunun tükendiğini ve tek hayalinin çocuklarıyla beraber hayatta kalmak olduğunu söyledi” ifadelerini kullandı.
Waaijman, Gazze’de güvenli bir alan kalmadığını, örgütün olayların daha fazla tırmanmasından endişe ettiklerini dile getirdi.
Örgüt, sınırların yeniden açılması ve yardımların içeri alınmasına izin verilmesi durumunda Mısır sınırında malzemeleri topluyor.
İsrail ordusunun uluslararası sözcüsü Jonathan Conricus, Gazze’nin kuzeyinde şu ana kadar 500 bin insanın evlerini terk ettiğini söyledi,Hamas’ı ise güneye doğru gitmeye çalışanlara zorluk çıkarmakla suçladı.
Conricus, ordunun iki güvenli tahliye rotası çıkardığını, askeri operasyon aşamalarının tamamlanmaya başlamasıyla beraber de Gazze’nin siviller için güvensiz bir yer olabileceğini ifade etti.
Cuma günü güvenli olarak nitelendirilen bir yolda 70 kişinin öldürülmesiyle ilgili bir soruya ise Conricus, ordunun sivilleri hedef almadığını söyleyerek yanıt verdi.
Sözcü, basın toplantısı esnasında operasyonun doğasının bazen sivil kayıplardan kaçınmayı mümkün kılmadığını ima etti.
Birleşmiş Milletler (BM), Gazze’de bulunan hastanelerde 24 saatlik yakıt stoğu kaldığı konusunda uyarılarda bulundu.
Birleşmiş Milletler İnsani Yardım Koordinasyon Ofisi (OCHA) tarafından yapılan açıklamada, “Jeneratörlerin kapatılması, binlerce hastanın hayatını riske atabilir” ifadelerine yer verildi.
Birçok yardım kuruluşu, yakıt ve su da dahil olmak üzere insani yardım götürmek için Gazze’ye erişim talep etti.
Gazze’de bulunan Sınır Tanımayan Doktorlar örgütünden İngiliz-Filistinli cerrah Ghassan Abu Sitta, hastanesindeki personelin insanlara yardım etmek için yeterli ekipmana sahip olmadığını söyledi.
BBC’ye konuşan Abu Sitta, “Tıbbi ekipmanlar açısından konuşmak gerekirse, bu acil durum içinde, her gün bir ya da bir buçuk aylık malzeme tüketiyoruz” dedi.
Kaynak: milliyet