Türkiye dahil Avrupa’nın kayak merkezlerinde hava ısınıyor karlı zirveler yok oluyor – Önde gelen iklim bilimcilerine göre sıcak hava dalgaları, kontrol edilemeyen yangınlar ve seller buzdağının sadece görünen yüzü –
Dünyanın önde gelen iklim bilimcileri, 2023’te dünyayı kasıp kavuran “çılgın” aşırı hava koşullarının, dramatik iklim eylemlerinin olmadığı on yıl içinde norm haline geleceğini söyledi. Bugün yaşanan sıcak hava dalgaları, kontrol edilemeyen büyük çapta yangınlar ve sellerin, iklim modellerindeki kısıtlamaların dünyayı gelecekte kör bir bakışa neden olmasıyla karşı karşıya bırakıyor. Bilim insanları gidişatı gelecekte tahminler ötesinde beklenenden daha da kötü etkilerle karşılaştırdıklarında sadece “buzdağının görünen kısmı” olduğunu söylüyorlar.
İnsanlığın amansız karbon emisyonlarının sonunda iklim krizini yeni ve giderek artan bir yıkım aşamasına ittiğinden korkuluyor. Dünya genelinde görülen sıcak hava dalgaları, sel ve yangınlar gündemden aylardır düşmüyor.Yaşananlar adeta akıllara şu soruyu getiriyor; 2023’ün aşırı hava koşullarında hayatta kalmak nasıl bir şey?
2023’ün başından itibaren uydu görüntüleri ile geçen kışa ait uydu görüntüleri karşılaştırıldığında, benzeri görülmemiş kar eksikliği görülüyor – Küresel ısınma, bazı üst kayak alanlarında artık kar garantisinin kalmaması anlamına gelirken, gezegenin ısınması ve havanın daha düzensiz hale gelmesiyle durumun daha da kötüleşeceği öngörülüyor. Uluslararası Kayak ve Snowboard Federasyonu’na (FIS) iklim acil durumu konusunda geçtiğimiz kış sezonu sonunda harekete geçilmesini talep etti. Kayakçılar iklim krizi ve kar eksikliği konusunda sporun yönetim kurulunu harekete geçmeye çağırdı.
Nature Climate Change dergisinde yayınlanan son çalışma sonuçlarına göre, İzlanda’dan Türkiye’ye kadar 2.234 tatil beldesinde 2C ve 4C ısınma altında kar örtüsünü değerlendirmek için veri ve modeller kullanıldı. Aşırı 4C derece durumunda, tatil yerlerinin neredeyse dörtte üçünde, kar yapımına rağmen iki yılda bir çok daha az kar yağacağı sonucuna varıldı. Çalışma, Alpler’deki, İskandinav ülkelerindeki ve Türkiye’deki bazı tatil yerlerinde yapay kar yapımının, iklim ısındıkça kar eksikliğini telafi edebileceğini ortaya çıkardı. Ancak havanın genellikle ilk etapta kar oluşturmak için çok sıcak olacağı veya yapılabilecek karın çok çabuk eriyeceği Britanya ve Güney Avrupa’daki tatil yerlerinde kar yapımının yardımcı olması pek mümkün olmayacağı belirlendi.
Bilim insanları, “Kayak turizmi için sera gazı emisyonlarında güçlü bir azalmaya ulaşmak, esas olarak ulaşım ve konaklamanın karbon ayak izinin büyük ölçüde azaltılmasına bağlı olacaktır” sonucuna vardı. 30 milyar dolarlık (£23,8 milyar sterlin) Avrupa kayak endüstrisi, yılda bir milyondan fazla günlük ziyaretle dünyadaki tatil yerlerinin %80’ine ev sahipliği yapıyor. En son kayak sezonu , rekor kıran sıcak kış havasının Fransa’daki Chamonix’ten Avusturya’daki Innsbruck’a kadar kayak pistlerini kapatmasıyla kötü bir sezondu .Kapsamlı bir analiz, Avrupa’daki kayak merkezlerinin dörtte birinde, küresel ısınmanın 2 derece olması nedeniyle iki yılda bir az miktarda kar yağacağını ortaya çıkardı. İklim krizi yoğunlaştıkça bu tür tatil yerlerinin bir geleceği olup olmadığı sorusunu gündeme getiriyor.Avrupa’da uzmanların söylediğine göre “aşırı” sıcak kış havası yaşanırken, pek çok Alp kayak merkezi kar eksikliği ve yüksek sıcaklıklar nedeniyle tamamen veya kısmen kapandı.
Önde gelen iklim bilimcileri, aşırı hava koşullarının artarak devam etmesinin “bilim dünyasında küçük bir umut penceresi” bıraktığını söylüyor –
2023’te ABD, Avrupa, Hindistan, Çin ve diğer bölgelerde hayatları yok eden rekor kıran sıcak hava dalgaları, kontrol edilemeyen yangınlar ve seller endişe verici bir soruyu gündeme getirdi: İnsanlığın acımasız karbon emisyonları sonunda iklim krizini yeni ve giderek hızlanan bir yıkım aşamasına mı itti?
Bu konu güçlü bir şekilde tartışılıyor ve felaket tellallığı suçlamalarına kayıtsızlık suçlamalarıyla karşı çıkılıyor. Aşırı hava olaylarının insanları beklenenden daha hızlı ve daha sert etkileyip etkilemediğine ilişkin aynı derecede hayati bir soruyu da akıllara getiriyor.
Bilim insanları bize, olayların kesinlikle korkutucu bir hal aldığı hissine rağmen, bugüne kadar görülen küresel ısınmanın otuz yıldır yapılan bilimsel tahminlerle tamamen uyumlu olduğunu hatırlatıyorlar. Gerçeğin hızı ve yoğunluğu bazılarını korkutsa da, hava koşullarının gittikçe şiddetli hale geldiği de bilim insanları tarafından uzun süredir işaret ediliyor. En şok edici olanlar ise alışılmışın dışında deniz sıcaklıkları ve Antarktika’daki deniz buzu kaybı öne çıkıyor .
Yeni bir yıkım çağına girme duygusunun , küresel ısınmayı geçici olarak hızlandıran doğal El Niño olgusunun geri dönüşünün sonucu olduğunu söylediler. Diğer bir faktör de, iklim etkilerinin normal hava koşullarından açıkça farklı olmaya başlamasıyla, birçok insanın daha önce hiç yaşamadığı aşırı hava koşullarıyla karşı karşıya kalmasıydı.
Bilim insanları, dünyanın iklim değişikliğinde henüz bir “devrilme noktası”ndan geçmediği konusunda açıklar, ancak bazıları ısınmanın devam etmesiyle bunun daha da yaklaştığı konusunda uyarılarda bulunuyor. Gerçeğin hızı ve yoğunluğu bazılarını korkutsa da, hava koşullarının gittikçe şiddetli hale geldiği de bilim insanları tarafından uzun süredir işaret ediliyordu. En şok edici olanlar ise alışılmışın dışında deniz sıcaklıkları ve Antarktika’daki deniz buzu kaybıydı .
Ayrıca yapılan uyarılar detayında şunlar vardı; Yeni bir yıkım çağına girme duygusunun , küresel ısınmayı geçici olarak hızlandıran doğal El Niño olgusunun geri dönüşünün sonucu olduğu söylendi. Diğer bir faktör de, iklim etkilerinin normal hava koşullarından açıkça farklı olmaya başlamasıyla, birçok insanın daha önce hiç yaşamadığı aşırı hava koşullarıyla karşı karşıya kalmasıydı.
BM, 20 Eylül’de bir iklim hedefi zirvesi düzenliyor. BM genel sekreter yardımcısı Amina Muhammed, “İklimle ilgili göstergelerimizin neredeyse tamamı yanlış yöne işaret ediyor. Siyasi liderlerin, özel sektörün ve sivil toplum kuruluşlarının zirveye inandırıcı ve iddialı eylem ve taahhütlerle gelmesini umuyor ve bekliyoruz.” dedi ve ekledi; Dünya Meteoroloji Örgütü, önümüzdeki beş yılın muhtemelen kayıtlara geçen en sıcak yıl olacağı ve savunmasız toplulukları en sert şekilde vuracağı konusuna değinerek uyardı.
BM’nin 2023’teki önde gelen iklim zirvesi COP28 Kasım ayının sonlarında başlayacak. Toplantıya Birleşik Arap Emirlikleri ev sahipliğinde başkanlığını BAE’nin devlet petrol şirketinin genel müdürü Sultan Al Jaber yapıyor. Küresel karbon emisyonları son yıllarda artmaya devam ediyor, ancak küresel ısınmayı 1,5°C’nin altında tutma şansının yüksek olması için %43 oranında düşmesi gerekiyor