Kayıp denizaltı aracını arama çalışmalarında duyulan ses umutları arttırdı, ama akıllara takılan birçok soru yanıt bekliyor
Beş yolcusuyla Titanik’in batığına doğru yola çıkan denizaltı aracı Titan’la irtibatın kesilmesinin ardından başlatılan kapsamlı arama çalışmalarında umut verici bir gelişme yaşandı.
Kanada’ya ait P-3 askeri gözlem uçağının okyanusun derinliklerinden sesler geldiğini tespit ettiği bildirildi.
Amerika Birleşik Devletleri İç Güvenlik Bakanlığı’nın iç yazışmalarının iki Amerikan medya kuruluşuna sızması üzerine açığa çıkan bilgilere göre her yarım saatte bir vurma sesi duyuldu.
Denizaltı robotları bölgeye yönlendirildi
Çıkan haberler üzerine bölgedeki arama çalışmalarını sürdüren Amerika Birleşik Devletleri’ne bağlı Sahil Güvenlik ekipleri sosyal medya üzerinden resmi bir açıklama yaptı.
Paylaşımda duyulan seslerin kaynağını araştırmak üzere denizaltı robotları gibi uzaktan kumandalı araçların (ROV) bölgeye yönlendirildiği ve Kanadalı gözlem uçağından aktarılan bilgilerin Amerikan donanma uzmanlarınca analiz edildiği belirtildi.
ABD Sahil Güvenlik ekipleri daha önce yaptıkları çeşitli basın açıklamalarında Atlas Okyanusu’nun kuzey bölümündeki derin suların keşfedilmemiş alanlar olduğunu “uzayı ne kadar biliyorsak bu suları da o kadar biliyoruz” ifadesiyle vurgulamıştı.
Son gelişme Titan’daki yolcuları kurtarmak için umutları arttırsa da hala bir çok soru yanıt bekliyor. Akıllara takılan sorulardan bazıları:
1- Ses Titan’dan mı geliyor?
Denizaltı kazalarında yüzeyle irtibatı yitiren mürettebat, aracın gövdesine vurarak sonarlarla tespitini sağlamaya çalışıyor. Ancak vurma sesinin birçok farklı kaynaktan gelebileceğini belirten yetkililer henüz bu sesin kaynağının kaybolan Titan olduğunu teyit etmedi.
Titan’ı bulmak için arama çalışmaları yüzeyden ve su altından yürütülüyor. Yüzeyden gönderilen radyo vericileri ve GPS sinyallerinin Titan’a ulaşması halinde kurtarma ekiplerine uyarabileceği belirtiliyor. Kurtarma ekiplerinin onları tespit etmesine yardımcı olmak için flaş ışıkları ve radar yansıtıcıları da bulunuyor.
Radyo ve GPS sinyallerinin suda ilerleyememesi sebebiyle su altındaki aramalarda sonarlar kullanılıyor. Sonar şamandıralar dinleme yoluyla pasif olarak ses algılamaya çalışırken, aktif sonarlar sinyal göndererek aracı tespit etmeye çalışıyor.
3- Derinlerde bulunursa Titan’a ulaşmak mümkün mü?
Kayıp denizaltı aracı Titan’ın deniz yüzeyinden yaklaşık 3 bin 800 metre derinliğe kadar dalabildiği biliniyor. Arama ekiplerinin bu kadar derinliğe güvenli bir şekilde nasıl inebileceği konusunda belirsizlikler bulunuyor.
Yolcular denizaltı aracına bindikten sonra araç dışarıdan cıvatalarla kapatılıyor. Araçta yaklaşık dört günlük oksijen bulunuyor.
Titan ile aracı dalma noktasına taşıyan gemi arasında iki tür iletişim bulunuyor. Bunlardan biri yazılı mesajlaşma, diğeri ise her 15 dakikada bir aracın çalıştığına dair gemiye gönderilen güvenlik tonu.
Pazar günü yerel saatle sabah 6 sularından itibaren iki iletişimin de koptuğu bildiriliyor. Bu durum ya aracın hasar gördüğü ya da patladığı anlamına geldiği ifade ediliyor.
Yolcuların hala hayatta olduğu varsayıldığında, araçta yalnızca bir günlük oksijen kaldığı sanılıyor.
5- Titan’ın yüzeye geri dönmesi için yedek sistemler var mı?
Denizaltı aracı Titan’ın yüzeye geri dönmesi için yedi adet yedek sistemi bulunuyor. Bunlar arasında atılabilen kum torbaları ve kurşun boruları ile şişirilebilen balon gibi yöntemler de bulunuyor.
Araçta ayrıca, içindeki yolcu ve pilotun bilincini kaybetmesi halinde bile çalışabilen bir sistemin bulunduğu belirtiliyor.
Ancak geçen yıl OceanGate Expeditions’ın eski çalışanı David Lochridge’in açıklamaları emniyet açısından bazı sorunlara işaret etti.
Lochridge, aracın deneysel olduğunu ve üçüncü bir uzman değerlendirmesinin eksikliği sebebiyle test ve sertifikasyonunun yetersiz olduğunu ileri sürüyor.