Depremde iki ay geride kaldı. Bölgede sıkıntılar devam ediyor.
Yemek bilimi, sanatı adına ne derseniz deyin. Çok güzel yemekleri, misafirperverlikleriyle sunan en iyi adres, Gastronomi şehri “Medeniyetler Şehri”nin büyüsü, birlik, beraberlik barış, kardeşlik ve dostluğun en önemli yöresidir Hatay…
Eski Antakya sokaklarında dolaşırken büyülenirsiniz.
Çarşısı, hanları, tarihî yerleri gezerken ezan sesini duyarsınız. Hoca ne güzel okuyor. Allah kabul etsin duaları derken… Yine duyduğunuz çan sesi ibadet için her renk ve ırktan müthiş dayanışma, nezaket, saygı örneğinin en iyi yaşandığı adresidir. Gezerken binlerce tarihe yaşanmışlığa tanıklık ediyorduk.
Hatay yine eski güzelliğine kavuşacaktır.
Bölgede yaralar, acılar büyük.
Bizlerde bu birlik ve beraberlik varken her şeyin üstesinden geliriz. Başaracağız. İnanıyorum. Hatay yeniden eski haline dönecektir.
Geçtiğimiz günlerde “Hatay’ı Yeniden İnşa ve Kent Planlaması Toplantısı” gerçekleşti. Bu toplantının önde gelen simalarından iş insanı Hataylı Ömer Niziplioğlu‘nun heyecan verici duygulu konuşmasını aktaracağım.
Büyük felakette yerle bir olan şehirlerini yeniden hayata tutundurmak için kolları sıvayan Hataylılar “deniz bizim için büyük nimet. Planlı projelerle bölgeyi yeniden hayata geçirebiliriz. İşsizliği önleyebiliriz” dediler.
Konuşmacılar, bölgenin Arap sığınmacılar tarafından yeniden “işgal edilmeye(!)” başlandığına dikkat çekerek, bu konunun ileride demografik yapının bozulmasına neden olacağına dikkat çektiler.
Proje tanıtımı Topkapı Uranus Otel salonunda gerçekleşti. Hatay’ı Yeniden Yapılandırma ve Deniz Turizmine Kazandırma Komisyonu’nca gerçekleştirilen toplantıda kentin geleceğine ilişkin düşünceler paylaşıldı.
Toplantıda, gazetecilerin sorularını yanıtlayan iş insanı ve projenin komisyon başkanı Ömer Niziplioğlu, Hatay yeniden planlanırken, evlerin tarım arazisi olarak bilinen yumuşak zemin üzerine değil, Amanos Dağları üzerine yapılması gerektiğini dile getirdi. Deniz turizminin Hatay halkının çabuk toparlamasına destek olacağı vurgusunu yaptı.
Hatay’ın nüfusunun üçte ikisinin şehirden göç ederek ayrıldığını ifade etti.
Niziplioğlu, kentin yeniden hayat bulup, göçen vatandaşların topraklarına dönmesi, aynı zamanda da cazibe merkezi haline getirilmesi için öncelikle ekonominin canlandırılmasının gerektiğini vurgulayarak konuşmasını şöyle devam etti.
“Dünyanın deniz turizmi havzası Akdeniz’dir. Bu denizden başta İspanya, Fransa ve İtalya olmak üzere Afrika ülkeleri Mısır, Cezayir, Fas, Tunus gibi ülkeler büyük kazanımlar elde ederken Akdeniz’de en fazla sahili olan ülkemizde bir tek Antalya’nın deniz turizminden yararlanıyor olması düşündürücüdür.
Samandağ plajı Türkiye’nin en uzun, dünyanın da 12. en uzun sahili olma özelliğine sahiptir.
Dubai’nin 45 kilometre sahili varken,
Arsuz-Samandağ arası 50 kilometredir.
Yayladağı ve Arsuz’un bu kısmı dahil edildiğinde Hatay, iki adet Dubai olabilecek bir potansiyele sahiptir.”
İş insanı Niziplioğlu, deniz turizmini Hatay’ın kültür ve sanat birikimiyle birleştirmenin bölgenin cazibesini güçlendireceğine vurgu yaparak, “İnanç, tarih, kültür, gastronomi, ekoturizm destinasyonlarının oluşturulması ve deniz turizmi ile seyahatin birçok bölgeyi içerecek yöntemlerle planlanması mümkündür.
Böylelikle turizmin 12 aya yayılmasını sağlayabiliriz.
Beklenenin ötesinde bir oranda bölgesel bir sosyal kalkınma elde edebiliriz. Bu da tarihî Hatay’ımızın toparlamasına güç katacaktır” ifadelerini kullandı.
Toplantıda, komisyon üyeleri Tüm Girişimci Emlak Müşavirleri Derneği Başkan Yardımcısı Dr. Mustafa Koçak, yazar Ecehan Ersöz, Türkiye Genç İş İnsanları Derneği Başkan Yardımcısı Dr. Şebnem Akman Balta, gayrimenkul yatırım uzmanı Gülcan Altınay, Hatay Dernekler Federasyonu Başkan Yardımcısı Alparslan Özdemir, Türkiye Destinasyon Geliştirme Derneği Başkanı Sabriye Kocabalkan, Samandağ Antakya ve İskenderun İlçeleri Kültür, Yardımlaşma, Dayanışma ve Çevre Gönüllüleri Derneği Başkanı Tevfik Usluoğlu ve gazeteci Ragıp Terzi, Hatay’ın tarihî, kültürel zenginliği, deprem gerçeği ve turizm imkânları üzerine görüşlerini paylaştı.
Depremde hayatını kaybeden bütün vatandaşlara Allah’tan rahmet yakınlarına başsağlığı diliyorum. Kalbimiz sizinle.
Çok geçmiş olsun.