Tartışmalı yargı düzenlemesi hakkında ulusa sesleniş konuşması yapan İsrail Başbakanı, yargının yetkilerini kısıtlayan düzenlemelere karşı ülke genelinde kitlesel protestoların yoğunlaşması ve genel grevlere gidilmesi üzerine tasarı konusunda geri adım attı.
Ülkede haftalardır devam eden gösterilerden ‘aşırılık yanlısı azınlığı’ sorumlu tutan Netanyahu, İsrail’i parçalara bölmeyeceğini söyledi. Netanyahu, “gerçek bir diyaloğa fırsat vermek amacıyla Meclis tatilinden sonrasına kadar tartışmalı yasa tasarılarına mola verme kararı aldığını” söyledi. “Kabul edemeyeceğim bir şey var. Şiddet yanlısı bir azınlık, İsrail’i parçalamaya çalışıyor” diyen Netanyahu, “Bizi iç savaşa çekmek istiyorlar ve askerlik hizmetini reddetmek için çağrıda bulunuyorlar. Bu korkunç bir suçtur” dedi.
Reformun ertelenmesinin ardından ülkedeki genel grevin de son bulduğu belirtildi.
İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog da ülkede siyasi krize yol açan tartışmalı “yargı reformunun” derhal durdurulmasını istemişti.
Yargı düzenlemesinin ertelediği açıklamasının ardından ülkenin en büyük işçi sendikası Hastadrut yarın için planladığı grevi iptal ettiğini duyurdu.
İsrail medyasına göre, ülkenin en büyük işçi sendikası Hastadrut, Netanyahu’nun tartışmalı yargı düzenlemesini ertelediğini duyurması üzerine yarınki grevi iptal etti.
Havalimanı Çalışanları Sendikası da bu sabah başlattığı grevi sonlandırırken, ülkenin en büyük uluslararası havalimanı Ben-Gurion’da seferler yeniden başlayacak.
Koalisyonda yargı düzenlemesi krizi
Netanyahu’nun tartışmalı yargı düzenlemesini erteleme kararı, koalisyon ortağı aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir ile anlaşmasının ardından geldi.
Taraflar arasındaki anlaşma kapsamında, Ben-Gvir’in yönetimindeki Ulusal Güvenlik Bakanlığına bağlı “Ulusal Muhafızlık” isimli yeni bir güvenlik gücü kurulmasının bir sonraki kabine toplantısında onaylanması kararlaştırıldı.
Netanyahu’nun yargı düzenlemesini askıya alacağına yönelik haberler, koalisyon hükümetinde çatlağa neden olmuştu. İsrail basını, Ben-Gvir’in, yargı düzenlemesinin durdurulması halinde istifa edeceğini ve “koalisyon hükümetini devirme” tehdidinde bulunduğunu aktarmıştı.
Adalet Bakanı Yariv Levin, 5 Ocak’ta Yüksek Mahkemenin yetkilerini sınırlandıran, yargının, hakimlerin seçimi üzerindeki etkisini azaltan bir “yargı reformu” planladıklarını duyurdu.
Netanyahu başbakanlığındaki koalisyon hükümetinin, yargının bazı yetkilerini Meclis’e devretmeye yönelik hamleleri, Yüksek Mahkeme başta olmak üzere hükümet ile İsrail yargı mekanizması arasında gerilime yol açtı.
Ülkedeki en yüksek yargı makamı olarak görev yapan İsrail Yüksek Mahkemesi, Meclis’in çıkardığı kanunları, anayasa taslağı olarak kabul edilen “temel yasalara” aykırılık gerekçesiyle bozma yetkisine sahip.
Netanyahu hükümeti, açıkladığı yargı düzenlemesinde, Yüksek Mahkemenin, Meclis’in çıkardığı kanunları bozma yetkisinin büyük ölçüde elinden alınacağını belirtmişti.
Hükümetin yargının yetkilerini kısıtlayan ve iktidarın yargı atamalarında söz sahibi olmasını öngören yargı düzenlemesi, İsrail içinde ve uluslararası alanda yoğun şekilde eleştirilmişti.
Ülke genelinde 13 haftadır on binlerce İsrailli hükümetin yargı düzenlemesine karşı kitlesel protestolar gerçekleştiriyordu.
Günlük basın toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtlayan Beyaz Saray Sözcüsü Karine Jean-Pierre, “Uzlaşı için ek zaman ve alan yaratma fırsatı sunan bu kararı memnuniyetle karşılıyoruz.” dedi.
Kaynak: Euronews