Birçok kişinin haritada dahi gösteremeyeceği bir köyde doğmuş, hayat onu hiç tahmin etmeyeceği bir noktaya getirmişti. İnsanlık için bir ilke imza atmaya hazırlanıyordu. Kendisini uzay üssünden alıp uzay aracına götürecek otobüs fırlatma rampasına yanaştığında endişe ve heyecanla karışık hisler yaşıyordu. Uzaya çıkan ilk kadının ağzından dökülen sözler ise hafızalara kazınacaktı.
Milliyet’ten Oğuzcan Atış’ın haberine göre; Soğuk Savaş dönemindeki iki kutuplu dünya 4 Ekim 1957’de Sovyetler Birliği’nden (SSCB) gelen haberle şaşkına dönmüştü. Moskova radyosu, Kazakistan’ın gözlerden uzak bir köşesindeki Baykonur Uzay Üssü’nde insanlık adına önemli bir gelişmenin başarıyla sonuçlandığını tüm dünyayla paylaşmıştı. SSCB, insan yapımı ilk uydu olan Sputnik 1’i başarılı bir şekilde dünya yörüngesine oturtmuş ve ‘uzay yarışı’ olarak adlandırılan dönemin ilk adımı atılmıştı. SSCB’de yaşananlar, dünyanın diğer kutbu ABD’de adeta soğuk duş etkisi yaratmıştı. Sputnik 1 ve dolaylı yoldan SSCB’nin balistik füze teknolojisinin kendileri adına ciddi bir tehdit olduğunu düşünen ABD’de Sputnik 1 hamlesine önemli bir karşılık verilmesi üzerine çalışmalar başlatıldı. Ancak SSCB’de yaşanan gelişmelerin devamı da gelecekti.
Uzay yarışında geri kalmak istemeyen ABD, Sovyetler Birliği’nden gelen haberin ardından eğitim müfredatında birtakım köklü değişiklikler yapmaya başlamış, bilimsel projelere ayrılan devlet bütçesi artırılmıştı. Fakat şoke edici haberlerin ardı arkası kesilmiyordu. SSCB, Sputnik 1’in fırlatılmasının üzerinden yaklaşık 1 ay geçtikten sonra 3 Kasım 1957’de uzaya ilk defa bir canlı göndermişti. Layka adlı köpek kısa süre içinde hayatını kaybetmiş olsa da uzay ortamında bir canlının yaşayabileceğini tüm dünyaya göstermişti. Hayvanlarla yapılan bir dizi testin ardından her şey hazırdı. SSCB, ilk etapta uzaya arından Ay’a insan yollamayı hedefliyordu.
YOLCULUĞU 89 DAKİKA SÜRDÜ
Takvimler 12 Nisan 1961’i gösterdiğinde Kazakistan’ın uçsuz bucaksız çöllerindeki derin sessizlik, Vostok 1 uzay aracına ait roketlerin çıkardığı korkutucu sesle bölündü. Vostok 1, insanlık tarihinde çığır açacak olan bir hedefle fırlatıldı. Roketin içindeki Yuri Alekseyeviç Gagarin, tarihin en ilginç yolculuklarından birini yapıyor, tarihte ilk kez bir insan uzaya çıkan ilk kişi olmaya gidiyordu. Gagarin, hem uzaya çıkan ilk insan olmayı başarmış hem de 89 dakikalık yolculuğu sırasında Dünya yörüngesini turlayan ilk insan olmuştu.
Gagarin, dünyaya döndüğünde bir kahraman olarak karşılansa da elde ettikleri bu başarıyla yetinmeyen Sovyetler Birliği gözünü yeni bir hedefe dikmişti. Uzaya çıkacak olan ilk kadın, omzunda SSCB bayrağı taşımalıydı. Ülkelerine yeni bir ‘ilk’i kazandırmaya hevesli olan Sovyetliler çalışmalarına hız kazandırdı. Uzaya çıkacak olan ilk kadın, o sıralarda Moskova’nın yaklaşık 250 kilometre kuzeydoğusunda bulunan Yaroslavl şehrinde gözlerden uzak şekilde bir tekstil işçisi olarak hayatına devam ediyordu.
UZAYA GİTMEDEN ÖNCE TEKSTİL İŞÇİSİYDİ
16 Haziran 1963 tarihi dünya tarihi açısından oldukça önemli bir gündü. SSCB uzay programı, bir ilke daha imza attı ve tarihte uzaya ilk defa bir kadın gönderildi. Valentina Tereşkova, uzaya çıkan ilk kadın olmasının yanı sıra bu noktaya kadar gelmesini sağlayan hayat hikâyesiyle de tüm ilgiyi üzerine toplamıştı.
6 Mart 1937’de Moskova’nın kuzeydoğusundaki Volga Nehri’nin kıyısında doğan Valentina Tereşkova, babasını henüz iki yaşındayken Finlandiya ile Sovyetler Birliği arasında yaşanan kış savaşında kaybetti. Anne Tereşkova, eşinin ölümü üzerine üç çocuğunu da alarak Bolshoye Maslennikovo köyünden Yaroslavl şehrine taşındı ve bir tekstil fabrikasında çalışmaya başladı.
17 yaşında mezun olan Tereşkova ailesinin geçimine katkı sağlamak için ilk önce bir lastik fabrikasında ardından da bir tekstil fabrikasında çalışmaya başladı. Azimli olan Tereşkova, bir yandan çalışıyor diğer yandan kendini geliştirmek için açılan kurslara katılıyordu. Çocukluğundan bu yana gökyüzüne ilgi duyan genç kadın, ailesinden habersiz paraşüt eğitimleri aldı ve ilk atlayışını 22 yaşındayken 21 Mayıs 1959’da yaptı. Aynı zamanda komünizmin ateşli bir savuncusu olan Tereşkova, önce Komünist Gençlik Birliği’ne ardından da Komünist Parti’ye üye oldu.
‘SOVYET KADINLARINA HAKARET ANLAMINA GELİR’
Tereşkova’nın aklında orduya katılmadan önce uzaya gitme fikri yoktu. Ancak aldığı eğitimlerden sonra Tereşkova’nın fikirleri değişecekti. 1961’de Yuri Gagarin’in tarihi uzay yolculuğundan sonra, kozmonot eğitim müdürü Nikolai Kamanin, ABD merkezli yayın organlarından kadın pilotların astronot olmak için eğitim aldıklarını öğrendi ve bunun üzerine günlüğüne, “Uzaya çıkan ilk kadının ABD’li olmasına izin veremeyiz. Bu, Sovyet kadınlarının vatansever duygularına hakaret anlamına gelir” diye yazdı. Kamanin, uzaya ilk kadının gönderilmesi için çalışmalara başlanması emrini verdi ve kısa zaman içinde adaylar belirlendi.
Tarihe geçecek olan uzay görevi için ilk etapta Tereşkova’nın da içinde bulunduğu 400 kadın belirlendi. Tüm eğitimlerin tamamlanmasının ardından geriye sadece 58 aday kaldı ve bu sayı Kamanin tarafından 23’e düşürüldü. 6 Şubat 1962’de Tereşkova diğer dört adayla birlikte kadın kozmonot birliğine katılmak üzere seçildi. Tereşkova, yapılan sağlık muayenesi ve kapsamlı testlerden de başarılı şekilde ayrılarak diğer adayları geride bırakıp uzaya gitmek için görevlendirildi.
6 Haziran 1963’ün ilk saatlerinde Baykonur Uzay Üssü’nde kapsamlı bir hazırlık vardı. Vostok 6 uzay aracı özel yolcusunu uzaya taşınmaya hazırlanıyordu. Yapılan hazırlıkların ardından Valentina Tereşkova kendisini fırlatma rampasına götürecek otobüse binerek Vostok 6’ya yöneldi. 26 yaşındaki kadının heyecanı yüzünden okunabiliyordu. Vakit gelmişti, Vostok 6 gökyüzünü yararak özel yolcusunu uzaya taşıyordu.
‘DÜNYA NE KADAR GÜZEL, HER ŞEY YOLUNDA GİDİYOR’
Tereşkova, uzayda tam 2 gün, 22 saat ve 50 dakika geçirdi. Görev boyunca “Martı” çağrı koduyla dünya ile iletişim kuran genç kadının uzaya çıktığında ilk sözleri “Burası Martı, her şey yolunda. Ufku görüyorum, koyu şeritli bir gök mavisi. Dünya ne kadar güzel, her şey yolunda gidiyor” oldu.
19 Haziran 1963’te görevini başarıyla tamamlayarak dünyaya geri dönen Tereşkova, kısa süre sonra Moskova’da yapılan bir törenle tıpkı Yuri Gagarin gibi ödüllendirildi. SSCB, bir kez daha ABD’yi şaşkına çevirmiş ve uzay yarışında bir ilki başarmıştı. Sovyet liderleri yaşanan gelişmeleri dünyaya duyurarak “Komünizmle yıldızlara” mesajı veriyordu.
‘İNSANLIK İÇİN DEV BİR ADIM’
Sovyetler Birliği, hızlı başladığı uzay yarışında birçok ilke imza atmış olsa da yarışa yavaş başlayan ABD, her geçen gün biraz daha hız kazanarak uzay yarışında herkesi şaşkına çeviren en büyük adımlardan birini attı. 20 Temmuz 1969 ise uzay araştırmalarında yeni bir sayfanın açıldığı gün olarak tarihe geçti.
Apollo 11 görevi kapsamında Neil Armstrong ve Buzz Aldrin, Ay’a ayak basan ilk insanlar oldu. Ay yüzeyine ilk adımı atan Neil Armstrong, “Bir insan için küçük, insanlık için dev bir adım” sözleriyle tarihe not düştü ve uzay yarışı kağıt üzerinde sona erdi. 1975 yılına gelindiğinde SSCB uzay aracı Soyuz, ABD’ye ait olan Apollo uzay aracına kenetlendi ve astronotlar ile kozmonotlar el sıkıştı. Sovyetler Birliği, dağılma aşamasına girmeye başladığında uzay programı da bu durumdan ciddi şekilde etkilendi. 1991 yılında Sovyetler Birliği’nin dağılması, birçok olayın sonu gibi uzay yarışını da sonlandırdı.
Valentina Tereşkova, 1969’da ilk kadın kozmonot grubunun dağıtılmasının ardından kozmonot eğitmeni olarak uzay programında görev almaya devam etti. SSCB’nin dağılmasının ardından siyasete atılan Tereşkova, bir dizi görevin ardından 2011 yılında Birleşik Rusya partisinin bir üyesi olarak Rusya meclisine seçildi. Tereşkova, 2016 ve 2021’de seçimlerinde de meclisteki yerini korudu ve günümüzde hâlâ Rusya’da politika yapmaya devam ediyor.