‘Yazılı selamlaşma’ insanlar arasındaki iletişimin çok eski bir parçası olduğu bilinir. Günümüzde ise insanlar eski moda bir tebrik kartı alıp üzerine anlamlı bir not yazıp, zarfa pul yapıştırıp salyangoz hızında ki postayla göndermektense e-kart göndermeyi tercih ediyor. Birleşik Krallık’ta ki durum biraz olsun farklı. Ülkede kartlara geçtiğimiz yıl tam 1,5 milyar Sterlin harcanmış. Pandemi sırasında bile sınır tanımayan bir tebrik kartı sevgisi sergileyen Birleşik Krallık halkına rağmen, tebrik kartı dev şirketleri ağır maliyetler sebebiyle zor günler geçirdiği yazılıyor çiziliyor. Hayır kurumları tarafından tasarlanan e-kartlar ise büyük rağbet görüyor. Çünkü insanlar artık bir kağıt parçası ve renkli zarfa para harcamak istemiyorlar.
Viktorya dönemi Britanya’sındaki ‘Royal Mail’ postacılarına, kırmızı göğüslü renkli üniformaları nedeniyle “Robinler” olarak adlandırılıyordu. Böylece Noel kartında yer alan Robin – Kızılgerdan kartı, teslim eden postacıyı temsil etmeye de başladı.
Ancak öncesine ait Robin – Kızılgerdan kısa farklı bilgiler de şöyle; yüzyıllar boyunca, bu sevimli ateş gibi yerinde duramayan minik kuş ‘Nar bülbülü’ iyi şansın, mutluluğun, yeniden doğuşun ve hatta bazen kaybedilen sevdikleri aile bireylerinin habercisi olduğuna inanılıyordu. Cılız ve ağırlığının üzerinde inanılmaz cesareti nedeniyle Britanya’da Robin – Kızılgerdan farklı sevilir. Ülke çapında anket sonuçlarına göre 1960 yılında ülkenin ulusal kuşu olarak Robin – Kızılgerdan seçildiğinde bu sevgi de ülke çapında pekiştirilmiştir.O sebeple ‘Nar bülbülü’ özellikle yeni yıl tebrik kartı simgesi olarak yaygın biçimde kullanılır.
Sevdiğiniz birinden gelen bir tebrik kartı, birilerinin umursadığını bilmenin verdiği o sıcak duyguyu da size yansıtır. Dün akşam evimizin posta kutusundan üzerinde iki tane Robin – Kızılgerdan ile süslenmiş yeni yıl tebrik kartı çıkınca gülümsedim. Yan komşumuz Richard ve eşi Amy posta kutumuza bırakmış. 2023 yılının pandemi sonrasında ailemize sağlık ve güzellik getirmesini temenni ediyor.
Yan komşumuz Richard ve eşi Amy bırakmış olduğu ‘Nar bülbülü’ yeni yıl tebrik kartından yola çıkarak https://turkulak.com.tr/okurlarının ilgilerini çekeceğini umduğum Robin – Kızılgerdan ülkemizde bilinen diğer adıyla ‘Nar bülbülü’ – Britanya’lı çocuklarda kuş gözlemciliği – ve yaşadıklarımdan kısa notlarımı ekleyerek paylaşmak istedim.
Kuşlar her yerde – bahçeniz olsun ya da olmasın, kuşların uçtuğunu ya da yürüyüş yaparken ağaçlara tünediğini, ya da parkları ziyaret ettiğinizde yerdeki minik kırıntıları gagaladığını görecek ve duyacaksınız. Sadece pencereden dışarıya baktığınızda, er ya da geç kuşları mutlaka göreceksiniz. Özellikle İstanbul şemalarında martı ve kargalar gece gündüz döner dururlar. Fark edilmemeleri imkansızdır. Bilindiği üzere kuşlar birçok ekosistemin önemli üyeleridir. Zararlıları kontrol etmede, tozlayıcı olarak hareket etmede ve ekolojiyi sürdürmede hayati bir rol oynarlar. Ayrıca kuşlar, tarım ortamlarında besin kaynağı olarak hizmet etmek ve gübre sağlamak gibi birçok yönden insanlar için de önemlidir. Kuşlar, tüyleri, kanatları ve gagaları olan omurgalı hayvanlardır. Tüm omurgalılar gibi kemikli bir iskelete sahiptirler. Kuşların çoğu uçabilir, ancak bazıları (devekuşları ve penguenler gibi) kanatları olmasına rağmen uçamazlar.
Yaşadığınız konuma göre kuşlar her türlü çeşit ve renkte gelirler bu da onları özellikle küçük çocuklar için ilginç kılar. Uçarak geçen bir kuş gördüklerinde ya da duyabildiklerini sorduğunuzda, küçük çocuğunuzun işaret ettiğini fark edebilirsiniz. Bu deneyimi, torunum Kerim ile bire bir yaşamıştım. Kerim 2 yaşındayken, kuşlar nerede? diye her sorduğumda, işaret parmağı ile gökyüzünü gösterirdi. Günümüzde çocuklar özellikle kentsel alanlarda doğadan her zamankinden daha fazla kopmuş durumdalar. Çocukların teknoloji kullanımındaki artışı, zihinlerini, bedenlerini, bilişsel ve fiziksel gelişimlerini nasıl etkilediği konusunda artan endişeler çok sık araştırma konuları arasında yer alıyor. Çocukların erken yaşlarda internette çok fazla zaman geçirdikleri açık ve net. Teknolojinin oluşturacağı etki, teknolojinin türüne ve ne için kullanıldığına da bağlı. Bu sebeple ‘Kuş gözlemciliği’, insanlar ve doğal çevreleri arasında yakın bir bağlantı sağladığından dolayı, önemine yıllardır dikkatler çekiliyor. Yaklaşık 40 senedir yaşadığım İngiltere’de çocukları kuş gözlemciliğine ilgi duymaya teşvik etmenin onları vahşi yaşamla tanıştırmanın ve çevreyi – doğayı korumanın önemini öğretmenin, harika bir yolu olduğuna yakından tanıklık ettim. İngiliz halkının geleneksel kuş sevgisi tartışılmaz bir konudur, bilenler bilir. Rastladığım kuş gözlemcileri veya benim gibi fotoğraf sevdalıları adeta uzman konumundadırlar. Bilgileri inanılmaz derindir. Çocuk yaşlarından itibaren öğrendikleri en ince detaylar, her daim beni şaşırtmıştır. Bazen sorularıyla karşısındaki kuş meraklısını sınavdan geçirirler. Özellikle yaşlı İngilizler bunu sıklıkla yaparlar. Karşısındaki kişinin bilgisini tecrübesini ve yaşadıkları deneyimlerini tartarlar.Hatta o sırada öten kuşun türünü aniden sorarlar, verilen cevaba göre ayak üzeri sohbet devam eder veya sona erer. Ara sıra da olsa omuzumda çapraz fotoğraf makinesi askımla tele objektifimi görenler “En sevdiğin kuş ne?” diye sorarlar. Cevabımı açıklamak için ruh halime veya zamanım varsa ona göre veririm. Genellikle hayal kırıklığına uğratmayacak bir cevap veririm. Ama dürüstçe cevaplayacak olursam, görünce kalbimin farklı attığı ; Robin – Kızılgerdan derim, yani ülkemizde bilinen diğer adıyla ‘Nar bülbülü’. Çünkü gerçek doğanın ne anlama geldiğini kavramam da yavru bir ‘Nar bülbülü’ ile kurduğum dostluk sebep olmuştu.
Britanya’da cocuklar kuşlardaki benzerlikleri ve farklılıkları erken yaşlarda fark etmeye başlar ve bu onların kuşları tanımlama deneyimleriyle birlikte konsantrasyon, gözlem ve muhakeme becerilerini de geliştirir. Genelde önce aile bireyleri tarafından cocukların ilgi duymaları sağlanır. Aile içinde mutlaka kuş gözlemciliğini yapmış, meraklı bir birey vardır. Öğrenime adım atan 5 yaşındaki çocuğa mutlaka ya dayı, ya amca veya teyze – hala kuşlarla ilgili bir kitap, bir dürbün hediye eder ve serüven o yaşlarda başlar. Çocuklar için kuş gözlemciliğinin gerçekten eğlenceli kısmı, kuş davranışını gözlemlemektir.
Yakın zamanda yapılan bir araştırmaya göre, uzman kuş gözlemcilerinin kullandığı beyin becerilerinin (belirli özellik veya işaretlere dikkat etmek gibi) yeni bilgileri akıllarında tutmalarına yardımcı olduğu bulundu. Kuş gözlemciliği, evden çıkmayı ve keşfetmeyi içeren aktif bir hobidir. Neyse ki kuş gözlemciliği ucuz bir hobidir ve her yerde yapılabilir, bu nedenle çocukları dahil etmek çok kolaydır. Kuş gözlemciliği, dünya çapında en iyi 10 hobiden biridir ve kuş meraklıları, gezi ve ekipmanlarla birlikte önemsenmeyecek ekonomik etkiye de sahiplerdir.