Piyasa profesyonelleri, Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği Kongresi’nde EKONOMİ gazetesine özel açıklamalarda bulundu.
Kaynak: Ekonomim – Berfin ÇİPA
Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği tarafından sermaye piyasalarındaki gelişmelerin masaya yatırıldığı Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği Kongresi’nin altıncısı gerçekleşti. Kongrede sektör profesyonelleri “Finansın Ötesi: Dünyanın Geleceğine Yatırım” temasıyla üç temel başlık altında 15 panel ve 15 eğitimde buluştu.
Kongre’nin açılışı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yazılı mesajının ardından, Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, Sermaye Piyasası Kurulu Başkanı İbrahim Ömer Gönül, Borsa İstanbul Genel Müdürü Korkmaz Ergun ve Türkiye Sermaye Piyasası Birliği Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Halil Öztop’un katılımıyla yapıldı.
Kongre’ye katılan piyasa profesyonelleri, EKONOMİ gazetesine değerlendirmelerde de bulundu.
“Şirketler güçlü performans göstermeye devam ederse borsa yükselişini sürdürür”
Rota Portföy Yönetim Kurulu Başkanı Tevfik Eraslan, Borsa İstanbul’un cazibesinin nereye kadar süreceğine ilişkin değerlendirmesini EKONOMİ Gazetesi’ne yaptı. Eraslan; “Türkiye’de uygulanan para politikası nedeniyle yatırımcıların reel getiri elde etmek istedikleri zaman ulaşabildikleri finansal enstrüman sayısında bir sıkıntı var. Bu nedenle insanlar reel getiri elde edebilmek amacıyla Borsa İstanbul’a yöneldiler. O günden bugüne tüm süreci incelediğimizde Borsa İstanbul’da önemli miktarda yükselişler oldu. Şirketlerin fiyatları oldukça yükselmiş durumda. Diğer taraftan şirketlerin performansları da çok iyi gidiyor. Açıklanan bilançolara baktığımızda 6 aylıklar ve 9 aylıklar son derece iyi geldi. Önümüzdeki dönemde şirketler bu performanslarını devam ettirebilirlerse Borsa İstanbul yükselmeye devam edebilir. Öte yandan hisse senedi dışındaki yatırım araçlarının performansının ne olacağı da Borsa İstanbul’un performansını etkiliyor. Şuanda faizin reel getiri sunamadığı, doların sakin kaldığı, yurt dışı piyasalardaki volatilitenin yüksek olduğu, altın fiyatının nerdeyse yataya yakın bir seyir izlediği, kripto paraların değer kaybettiği, gayrimenkulün fiyatının çok yüksek olduğu için oraya yatırımcının gitmek istemediği bir dönemdeyiz” dedi.
“Yatırım yapmadan önce araştırmak şart”
Kongrede “Sosyal Medya ve Finfluencerlar yeni neslin yatırım kararlarını nasıl etkiliyor?” panelinde konuşmacı olan Ahlatcı Yatırım Genel Müdür Yardımcısı Tonguç Erbaş EKONOMİ gazetesine yaptığı açıklamada, yatırımcının sosyal medyadaki bilgi kirliliğinden en az etkilenmesi için mutlaka araştırma yapması gerektiğini vurguladı. Erbaş; “Nereye yatırım yapıyorsanız yapın onun alt yapısını ve araştırmasını yapmanız lazım. Yatırımcının finansal okuryazarlığının olması lazım. İkinci olarak mümkün olduğu kadar belirli ürün ve pazarlara yoğunlaşmak lazım. ‘Hem altın piyasasını bileyim hem dövizi bileyim hem kriptoyu bileyim veya borsada 480-500’e yakın hisse var, bunların hepsini eleyeyim…’ zamanınız varsa evet bunun araştırmasını yapmanız mümkün olabilir. Ancak zamanınız yoksa biraz daha profesyonel destek istiyorsanız her zaman lisanslı bir kurum ve lisanslı bir personelin yazdığı çizdiği önerdiği veya size gönderdiği bir rapor üzerinde kendi düşüncelerini de aktardığı bir sistem içerisinde olmanız gerekir” ifadelerini kullandı.
“Borsada trene ilk binenler iyi getiri sağladı”
“Borsa İstanbul pandemi öncesi 800 seviyelerinden neden 5 bin seviyelerine kadar yükseldi?” sorusuna Erbaş’ın cevabı şu şekilde oldu; “Büyüme önceliğimiz oldu. Düşük faiz ortamı da, yatırımlar da, ihracatçılara destek de hep büyüme içindi. Büyümeye yapılan yatırımlar ve düşük faiz ortamı borsa için bulunmaz hint kumaşı. Enflasyonist ortam da borsayı bir üçüncü başlık olarak pozitif etkiledi. Son 20 yılda böyle bir enflasyon neredeyse yaşamamıştık. Enflasyonun da öyle ya da böyle 2022’de olduğu kadar bu kadar yüksek oranda devam etmeyeceğini düşünüyorum. Üçüncü çeyrek büyüme verisinde gördüğümüz daralma muhtemelen dördüncü çeyrekte de devam edecek. Dolayısıyla güçlü iki çeyreğin yerine biraz daha yavaşlayan bir Türkiye var. Öte yandan Avrupa ve Amerika tarafında 2023’te resesyon endişesi var. Yeni yıl ile birlikte bu yıl yaşadığımız yükselişli dönemi geride bırakabiliriz. Borsada trene ilk binenler iyi bir getiri sağladı belki de tren yavaş yavaş son durağına yaklaşıyor olabilir”
“Borsada balon oluşabilecek şartlar var”
Kongrede “Dünya ekonomisi nereye gidiyor?” panelinde konuşma yapan Piri Reis Üniversitesi Ekonomi ve Finans Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erhan Aslanoğlu küresel risklere karşın Borsa İstanbul’da yaşanan pozitif ayrışmaya ilişkin değerlendirmelerde bulundu. EKONOMİ gazetesine konuşan Aslanoğlu; “Amerika’nın enflasyonu ile ilgili yukarı yönlü bir sürpriz olmadıkça, Fed çok daha agresif faiz artırımlarına gitmedikçe ön göremediğimiz jeopolitik bir risk de çıkmaması durumunda dünya piyasalarının mevcut konumunun devam edeceğini düşünüyorum. Ama Türkiye tarafına bakınca bizim negatif reel faiz ortamımız çok ciddi biçimde yatırımcıyı borsa ve konut dışında alternatifsiz bırakmış durumda. Konutta da gelinen fiyat seviyesi erişimi çok zorlaştırdığı için borsa daha da ön plana çıktı. Ben burada talebin devam edeceğini düşünüyorum. Ama bir piyasada balon oluşturabilecek nitelikler de gelmeye başladı borsaya. Hisse alım satımı kolaylaştı, fon kaynak var, fiyatların sürekli yukarı gideceğine ilişkin beklenti var. Bu başlıklar balon sinyalini veriyor. Önümüzdeki yıl önümüzdeki süreçte kurlardaki düzeltmeler, hareketler tekrar Borsa İstanbul’u döviz bazında makul seviyelerde tutabilir. O nedenle bu çerçevede ara ara düzeltmeleri TL bazında olabilir ama daha çok yatırımcı döviz bazında baktığı için düzeltmelerin sınırlı olacağını düşünüyorum. Alternatif de olmadığı için borsa muhtemelen daha da beslenir. Hisse bazında yatırım riskli olabilir fon bazında belki borsa yatırım alanı olarak düşünülebilir. Hisse bazında büyük risk olduğunu yatırımcının bilmesi gerekiyor” şeklinde konuştu.
“Finansal okuryazarlık eğitimi davranışlara yeteri kadar yansımıyor”
“Türkiye’de varlık dağılımı ve yatırım alışkanlıkları” panelinde konuşma yapan Finansal Okuryazarlık ve Erişim Derneği Dernek Başkanı Attila Köksal, EKONOMİ gazetesine verdiği röportajda uzun yaşamanın yatırımlar üzerine etkisine değindi. Köksal; “Eskiden ortalama yaşam 60-65 yıldı şimdilerde ise 80-85’lere kadar uzadı. Bu da 65 yaşında emekli olan birinin yaklaşık 20 senelik emekli hayatı yaşayacağını gösteriyor. Bu durum da ‘para bitebilir’ riskini ortaya çıkarıyor. Sadece sosyal sigortalardan gelen akışla yaşamak mümkün değil. O yüzden biz insanlara ‘Bu günden yatırım yaparsanız ve bunu doğru yönlendirirseniz ilerde finansal açıdan daha rahat bir ortamda olursunuz’ diyoruz. Bunu duyunca insanlar etkileniyorlar tabi eğitimler alınca da güzel diyorlar. Fakat bu davranış değişikliğine dönüşmüyor. Yine birikim yapmıyorsa yapmıyor. Bütçe yapmıyorsa yapmıyor veya bir süre yapıp unutuyor. O nedenle sürekli olarak yatırımı hatırlatan teşvik edici hatırlatmalar yapmak lazım” dedi.